Gündem

Kılıçdaroğlu:'Gizli soruşturma belgeleri nasıl sızdırıldı?'

CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı...

25 Şubat 2011 02:00

T24 - CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. Toplantı öncesi Kılıçdaroğlu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Seçimlere yaklaşırken Dersim’de yaşananlarla ilgili özür de bunun içinde olmak üzere CHP’nin yeni bir söylemi olacak mı?” sorusu üzerine Başbakan Erdoğan’ın “Elimde Dersim’le ilgili belgeler var, açıklayacağım” dediğini anımsatarak, “Bu soruyu Sayın Başbakan’a sorun. Eğer Dersim’de yaşananlarla ilgili bütün arşivleri CHP’ye açarsa göreceksiniz çok şık bir rapor çıkacaktır ortaya. Sayın Başbakan orada yaşananlarla ilgili devletin arşivlerini açsın. Açmıyorsa korkuyordur, yürekli değildir. Yürekli adam konuşmaz, bütün belgeleri açar kamuoyuna” diye konuştu. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Soner Yalçın'ın sorgusunda gündeme gelen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'ye ilişkin ses kayıtlarının basına sızmasına sert tepki gösterdi. Gizli soruşturmanın nasıl sızdırıldığını soran Kılıçdaroğlu, 'Eğer özel yaşamın gizliliğini ihlal edeceksek, onun adı demokrasi olmaz' diye konuştu.Akşam gazetesinde yer alan haber şöyle: 

Parti Meclisi (PM) toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu şu mesajları verdi: 


'YÜREĞİN VARSA DERSİM ARŞİVİNİ AÇ'

- (Dersim'de yaşananlarla ilgili CHP'nin yeni bir söylemi olacak mı, özür dilemek de bunun içinde olur mu?' sorusuna karşılık): Sayın Başbakan, 'Elimde Dersim'le ilgili belgeler var açıklayacağım' demişti. Eğer Dersim'le ilgili tüm arşivleri CHP'ye açarsa göreceksiniz şık bir rapor çıkacaktır ortaya. Sayın Başbakan orada yaşananlarla ilgili devletin arşivini açsın. Açmıyorsa korkuyordur. Yürekli adam konuşmaz, bütün belgeleri açar kamuoyuna.

- (Van'daki toplantıyla ilişkin CHP'nin bir raporu olup olmadığına yönelik soru üzerine): CHP'nin o toplantıya ilişkin herhangi bir raporu yok. Orada yapılan görüşmeler konu başlıkları itibarıyla özetlenmiştir, özetlemeyi yapan da toplantıyı yöneten hocamızdır. Daha sonraki değerlendirmeyi de aynı ekip yapacak ama bu, CHP'nin değerlendirmesi olmayacak. Orada öne çıkan görüşlerin özeti olacak.



'BELLİ ÇEVRENİN SAVCISI MI'

- Yasada soruşturmaların gizliliği esas değil midir? Özel hayatların gizliliği esas, bunu da biliyoruz. Gazetecilerin sorması gereken soru şu değil mi? Bu soruşturmalar eğer gizli yapılacaksa bu soruşturma tutanakları kimler tarafından servis ediliyor? Bunu servis eden kişi unvanına Cumhuriyet Savcısı sözcüğünü koyabilir mi? Bunu Cumhuriyet Savcısı mı yapıyor yoksa belli çevrelerin savcısı mı? 


'BİZ DE BELGE AÇIKLAYALIM'  

- Eğer hukuk devletinde özel yaşamın gizliliğini ihlal edeceksek o zaman biz de elimizdeki bütün belge, dokümanları açıklayalım. Onun adı demokrasi olmaz. AKP bunu yapıyor, o tuzağa hiçbir gazeteci arkadaşımın düşmesini istemem. Eğer gazeteciler gerçekleri yazacaklarsa insan hak ve özgürlükleri çerçevesinde olması lazım. Yasa dışı işleme prim vermemesi lazım hiçbir gazeteci arkadaşımın.


'İMRALI PAZARLIĞINI SORDU'  

- (Ahmet Türk'ün, devletin bizzat Abdullah Öcalan'la görüştüğüne ilişkin sözleri üzerine): AKP'nin PKK ile de Abdullah Öcalan'la da görüşmeler yaptığını biliyoruz. Devlet, bunun sadece maskesi.
Görüşmeleri yapan hükümetin bizzat kendisi. Yeri gelince 'Benim valim, kaymakamım' diyor. Senin hangi adamların gitti pazarlığa oturdu, ne görüşmeler yaptı biz merak ediyoruz.


KAĞITTAN CÜPPE BIRAKTILAR

Dünya Demokrasi Hareketi üyesi bir grup, CHP Genel Merkezi önünde, Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un askere yönelik 'kağıttan kaplan' sözlerini protesto etti. 'Madem askerden medet umuyorsunuz, niye seçime giriyorsunuz?' yazılı dövizler taşıyan grup, kağıttan yapılmış cübbeyi bir süreliğine genel merkez önüne bıraktı.