T24 - Kılıçdaroğlu, “Başbakan Libya'dan İnsan Hakları Ödülü aldı ama Libya'ya böyle bir çağrı yapmamasını, sessiz kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna “Ödülün hakkını veriyor Sayın Başbakan” cevabını verdi.
Kılıçdaroğlu, Ankara İl Başkanı Tarık Şengül'ün koordinatörlüğünde, TMMOB ve birliğe bağlı meslek odaları başkanlarıyla yaptığı kahvaltılı toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin “dün akşam sürpriz bir buluşmaya katıldığınız yönünde bir iddia var. 'Ergenekon davasının avukatlarıyla, askerlerle veya emniyetçilerle buluştuğunuzu iddia edenler var. Böyle bir buluşma var mı gerçekten ve kimlerle?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Bir milletvekili arkadaşımızla beraber oldum. Bu kadar” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, bu milletvekilinin kim olduğunun sorulması üzerine de partisinin Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu'yla biraraya geldiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, dikta iddialarına yönelik “partim seçimlerde ikinci olursa ben ceketimi alır, Anadolu yollarına düşerim. Bu işi bırakırım. Muhalefet de bu taahhütte bulunabilir mi?” şeklindeki sözlerine yönelik soruya Kılıçdaroğlu, “Dikta olup olmadığını Sayın Başbakan öğrenmek istiyorsa en yakın esnafa uğrasın. Desin ki 'sen rahatlıkla telefonla konuşuyor musun, konuşamıyor musun? Senin rahatlıkla telefonla konuşamama ortamını sağlayan uygulama nedir' bunu sorsun, aldığı yanıta göre, Sayın Başbakan'la konuşuruz” karşılığını verdi.
Kılıçdaroğlu, kendisinin böyle bir taahhüdü olup olmayacağı sorusuna da “Sayın Başbakan zaten 2012'de siyasetten çekileceğini söylemişti. Bu yeni bir taahhüt değil” dedi.
“İnsanlığın ortak paydası özgürlük olmalı"
Bir başka soru üzerine Libya'da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Libya'da Libyalıların da demokrasiye, insan haklarına, eşitliğe ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Gönlümüz Libyalı demokratların, özgürlükçülerin yanındadır. Onları destekliyoruz, onlarla beraberiz. Baskıya artık dünyanın hiçbir ülkesinde izin vermemeliyiz. İnsanlığın ortak paydası özgürlük olmalı, demokrasi olmalı, Özgür düşünen insan olmalı. Bunu savunan her yerde, herkesle beraber olmaya hazırız.”
Kılıçdaroğlu, partisince Van'da düzenlenen Siyasette Başarı Stratejisi çalışmasında seçim barajının yüzde 5'e düşürülmesi yönünde fikir birliğinin oluştuğunun söylediğinin aktarılması üzerine de toplantıda CHP'nin bu konudaki yaklaşımını eleştiren çevrelerin de seçim barajının indirilmesine yönelik teklife olumlu baktıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, ancak barajın yüzde 7 değil, yüzde 5'e indirilmesi yönünde görüş belirttiklerini anlattı.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin daha önce barajın yüzde 7'ye düşürülmesini gündeme getirdiğini ama bunun tartışmaya açık olduğunu, yüzde 5 üzerinde fikir birliği oluşursa buna da destek vereceklerini kaydetti.
CHP Şanlıurfa teşkilatının Sedat Bucak'ın kardeşine milletvekili adaylığı teklifinde bulunduğu iddialarının hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, “Ben Sayın Bucak'la görüşmedim” karşılığını verdi.
“Başbakan ödülün hakkını veriyor"
Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da yaşanan olaylar sırasında Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'e “halkı dinlemesi” yönünde çağrıda bulunduğu hatırlatılarak, “Başbakan Libya'dan İnsan Hakları Ödülü aldı ama Libya'ya böyle bir çağrı yapmamasını, sessiz kalmasını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusunu yanıtlarken de “Ödülün hakkını veriyor Sayın Başbakan” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli'nin balyoz soruşturması kapsamında tutuklu bulunan askerlerin eşlerinin Anıtkabir ziyaretine ilişkin sözlerini de değerlendirdi. Demokrasi içinde gerekli yerlerden izin alınarak yürüyüş ve gösteri yapmanın doğal olduğunu ve yadırganmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Dolayısıyla Sayın Bahçeli'nin eleştirileri kendi penceresinden haklı olabilir ama bunu değerlendirecek olanlar bu gösterilerde bulunacak olanlardır. Biz herkese sağdan, soldan nereden olursa olsun hukuk içinde kalmak kaydıyla -bu işçi de olabilir, çiftçi de olabilir, öğrenci de sanayici de olabilir- toplumun bütün katmanları hukuk içinde kalmak kaydıyla düşüncelerini protesto, yürüyüş, miting şeklinde dile getirebilirler. Bunları eleştirmek değil, belki de bunlara katkı vermek gerekiyor. Demokrasinin zaten derinleşmesinin temel unsurlarından birisi de budur.”