Gündem

Kılıçdaroğlu: O çocuklar 50 lira için niye hayatını tehlikeye atıyor

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Uludere olayında istihbarat zaafiyeti olduğunu söyledi.

03 Ocak 2012 02:00

 T24- CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Uludere olayında istihbarat zaafiyeti olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın 24 saat sessiz kalmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu,  "Kaçakçılık yapıyorlar. Sınırın bu kadar tehlikeli olduğu bir yerde o genç çocuklar hayatlarını neden tehlikeye atıyorlar.Hani ekonomi çağ atlamıştı kişi başı gelir 10 bin dolardı" diye sordu.

Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında yaptığı konuşmanın satırbaşları şöyle:


Biz Van’ı da unutmayacağız, Erciş’i de unutmayacağız. Yılbaşında Van’daydık. Aradan o kadar zaman geçti ama deprem bölgesinde değişen bir şey olmadığını gördük. Orada vatandaşlar “gelen yardımlar Van Gölü’nü doldururdu” diyorlar ama yardımlar ortada yok. Nerede bu yardımlar? Vatandaş bugüne kadar deprem nedeniyle 45 milyar dolar vergi ödedi. Nereye gitti bu paralar. Hani deprem yaraları sarılacaktı?

Konteynırlar 15 Ocak’ta her aileye verilecekti. Sayın bakan açıklama yaptı. Bugün de sayın başbakan 30 ocak tarihini verdi. Merak ediyorum bunlar aynı hükümet değil mi. Kendi içinde bu kadar tutarsız olan bir hükümet daha önce ben görmedim. Üstelik ilk açıklamanın üzerinden daha 24 saat geçmeden.

Yüreğimizi yaralayan başka bir olay daha oldu. 35 yurttaşımız öldü. Bu vatandaşımız neden öldü. “efendim istihbarat aldık onun üzerine uçaklar kalktı 35 vatandaşımızı imha etti.” 

Kaç gündür soruyoruz bu istihbaratı size kim verdi. Acaba bu istihbarat yönetiminde bir zafiyet mi var. Evet var. Daha önce de vardı. Bunlar bu zaafı ortadan kaldırmak için kamu güvenliği müsteşarlığını kurdular.


 35 yurttaşımız öldü, aradan 24 saat geçti hükümetten Başbakan’dan ses çıkmadı. Giden çocuklarımızın çoğu aynı ailede. 50 lira-100 lira kazanmak için gidiyorlar. Kaçakçılık yapıyorlar. Sınırın bu kadar tehlikeli olduğu bir yerde o genç çocuklar hayatlarını neden tehlikeye atıyorlar.

Hani ekonomi çağ atlamıştı kişi başı gelir 10 bin dolardı. O çocuklar neden peki hayatlarını tehlikeye atıyorlar 50 lira için. Asıl konuşulması gereken budur. Sorumlu bütün demokratik ülkelerde hükümettir. Hükümetin bunun hesabını vermesi gerekir.

Hükümetin yapacağı iki şey var. birincisi hükümet çıkacak o ailelerden özür dileyecek. Recep Tayyip Erdoğan olarak özür dileyecek. İki, 35 yurttaşımızın ailelerine tazminat ödenmelidir.

Van’dan Gülyazı Köyü’ne gitmeye karar verdik. Önce dendi ki helikopterle gidilecek. Fakat ne olduysa bizim gitmemiz birilerinin hoşuna gitmedi, gece yarısı helikopterimiz iptal edildi. Olabilir ben senin helikopterine muhtaç değilim ki.

Ben Gülyazı Köyü’ne neden gidiyorum senin yapamadığını yapıyorum sen gidemiyorsun oraya. Ben oraya Türkiye’nin saygınlığı, birliği için gidiyorum.

Helikopter vermeyince “bunlar 7 saati göze alamaz” diye düşündüler. 7 değil 77 saati göze alıp giderim ben oraya. Biz oraya o yurttaşlarımızla beraber olmak için gittik.

Bakanları gitti ama nereye gitti. Bir çadır tiyatrosu kurdular. Köy değil orası. Ölen çocukların aileleri yoktu orada. Başbakan’ı aradılar oradan bir de. Başbakan’a sesleniyorum. sizi o konuma getiren bakanları görevden alın.

 35 yurttaşımız ölüyor 3 gün sizin sesiniz çıkmıyor. Pes yani. Biz oraya gidiyoruz beyefendiler rahatsız oluyor. Biz herkesle kucaklaşırız. Herkesle dost oluruz. Şırnak’ta da bizim milletvekilimiz yok. ben gittim 5 milletvekilimiz de gitti. Gidecekler.

Helikopteri geri çektiler ama bize bir iyilik yaptılar 7 saat yol yaptık, kaza yaptık, Veysel Karani’ye de uğradık. Her ilde vatandaşlarımızla oturduk sohbet ettik.Ben iddia ediyorum benim gezdiğim gibi o bölgede Recep Tayyip Erdoğan gezemez.

Büyüklük kibirlilik bizim kitabımızda yoktur. Hitler senden daha yüksek oy almıştı. Demokrasilerde ölçü oy değildir. Demokrasinin ne olduğunu önce bir oku.

Uludere Kaymakamımıza da uğradık geçmiş olsun dedik. Başbakan’ın bakanların yapamadığını o yaptı. 35 vatandaşımızın öldüğü gün Başbakan’ın orada olması gerekirdi.

Emekli milletvekillerini aylıkları cumhurbaşkanı aylığına endekslensin. Biz “bu doğru olur ancak aylıklarda artış olmasın” dedik. Tuttular gece yarsı önergesiyle yüzde 100 zam yaptılar. Önergeye ve tasarıya ret oyu verdik.

 216 AKP milletvekili kabul etti yine suçlanan biz olduk. Pes yani. Bizim görüşümüz belli. Sefaletin bu boyutlarda olduğu bir dönemde milletvekili emeklilerinin maşlarına yüzde 100 zam yapılmasını doğru bulmuyoruz.

Asgari ücret tespitinde Türk İş muhalefet şerhi koymadı. Yani “bu asgari ücret bize yeterli” dediler. Ş,imdi buradan Türk İş yöneticilerine sesleniyorum. Ne kadar maaş alıyorsunuz, bindiğiniz arabanın markası nedir. Ne kadar tazminat alıyorsunuz. Halkın iktidarına bu sendika ağalarından Türkiye’yi temizleyeceğiz.