Fuar İzmir'de üretici ve çiftçiyle bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Tarım sektörü stratejiktir ve dünyanın bütün ülkelerinde destek verilir. TBMM, üstüne düşen görevi yaptı. ‘Her yıl en az milli gelirin yüzde 1'i oranında çiftçiye destek verilecektir’ denildi. 2006 yılından bu yana hiçbir zaman bu kanun maddesi tam uygulanmadı. Çiftçilerin 175 milyar lira alacağı var. Para verilmedi. Sizin hakkınız olan, size teslim edilmedi." dedi.
Talep ve önerileri dinleyen Kılıçdaroğlu, Sasalı'da açılışı yapılan İklim Duyarlı Tarım Merkezi'ni örnek göstererek, "Koskoca Tarım Bakanlığı'nın yapamadığını sizin seçtiğiniz büyükşehir belediye başkanı, tek başına yapıyor. İzmir'de hiçbir çiftçi zarar etmeyecek. Çiftçiyi hiç kimseye avuç açar hale getirmeyeceğiz" dedi.
TIKLAYIN- Süt üreticisi, Kılıçdaroğlu’na anlattı: Çok zor durumdayız, sürdüremez hale geldik
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, CHP İl Başkanı Deniz Yücel ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile birlikte İzmir'in dört bir yanından gelen yüzlerce çiftçi ve üreticinin taleplerini dinleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Sabah Ödemiş'e gittik, bir kahveye uğradık. ‘Yem, ilaç, gübre, su ve elektrik fiyatlarında çok artışlar var’, denildi. ‘Bu artışlar içinde bizim, tarımla uğraşmamız mümkün değil, çünkü zarar ediyoruz. Bunlara zam geliyorsa sattığımız ürüne de zam gelmesi gerekiyor. Eğer kar edemiyorsak neden tarımla uğraşalım’ dediler. Söyledikleri doğru mu? Doğru. Çiftçi kardeşlerim, aklı başında olan tüm siyasilerin bu konuda uğraşması lazım. Tarım sektörü stratejiktir ve dünyanın bütün ülkelerinde destek verilir. TBMM, üstüne düşen görevi yaptı. ‘Her yıl en az milli gelirin yüzde 1'i oranında çiftçiye destek verilecektir’ denildi. 2006 yılından bu yana hiçbir zaman bu kanun maddesi tam uygulanmadı. Çiftçilerin 175 milyar lira alacağı var. Para verilmedi. Sizin hakkınız olan, size teslim edilmedi. Parlamento, vekiller görevini yapmış, kanunu çıkarmış. Kanun bu desteği mecburi olarak hükümetin uygulamasını istemiş ama hükümet bunu uygulamadı. Demek ki bu konuda sizin ve bizim ortak dil geliştirmemiz lazım. Çiftçiyi her dönem desteklemek zorundayız. Bu sadece bizim görevimiz değil bu ülkeyi düşünen herkesin ortak görevi olmalı."
"İthal edilmeyen şey yok"
Kılıçdaroğlu, hükümetin ithalat politikalarını eleştirirken şöyle dedi:
"Yem, ilaç, canlı hayvan, nohut, mercimek… İthal edilmeyen hiçbir şey yok. Oturup düşünmemiz lazım. Bizim bereketli topraklarımız varken suyumuz, güneşimiz varken niye dışarıdan getiriyoruz? Sağlıklı bir planlama yapmamız lazım. Planlama şudur. Çiftçi neyi ekeceğini bilecek, satıcı kaça satacağını bilecek. Hiç kimsenin zarar etmediği, herkesin kazandığı bir alanı ayağa kaldırmış oluruz. Bir siyasetçinin yapabileceği en güzel şey toplumun bu güzel ülkede huzur içinde yaşamasıdır. Bunun yolu da herkesin alın terinin bedelini kazanmasıdır. Çiftçi kazanamıyor. Ama size sözüm söz birlikte kazanacağız. Ürettiğiniz ürünleri dünyanın her tarafına taşıyacağız."
"Koskoca Tarım Bakanlığı'nın yapamadığını seçtiğiniz başkan yapıyor"
Sasalı'da açılışı yapılan İklim Duyarlı Tarım Merkezi'ni örnek gösteren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Koskoca Tarım Bakanlığı'nın yapamadığını sizin seçtiğiniz büyükşehir belediye başkanı, tek başına yapıyor. Daha göreceksiniz. İzmir'de hiçbir çiftçi zarar etmeyecek. Bizim büyükşehir belediyelerimizin olduğu yerde çiftçiler zarar etmeyecek. Onların ürünlerine sahip çıkacağız. Onlara makul bir karla destek vereceğiz, ürünlerini satın alacağız. Çiftçiyi hiç kimseye avuç açar hale getirmeyeceğiz."
Tunç Soyer: Başka bir tarım mümkün
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise şöyle konuştu:
"Hani derler ya paçalardan akıyor diye. Gerçekten yolsuzluk paçalardan akıyor. Kırsal üretim yapmak iyice güçleşti. Yem fiyatları, girdi maliyetleri yükseldi. Bu tabloda insanın umutsuzluğa kapılmaması çok zor. Ama yaşadığımız bu durum bir kader değil. Başkası mümkün. Başka bir tarım mümkün. Bunu hep birlikte başaracağız"
Ardından, Kılıçdaroğlu, Ali Öztunç, Deniz Yücel ve Başkan Tunç Soyer, basına kapalı bölümde, salondaki üreticilerin sorularını yanıtladı, taleplerini dinledi.
