-KILIÇDAROĞLU: BÜTÇE UMUT VAAT ETMİYOR TBMM (A.A) - 13.12.2010 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 2011 yılı bütçesinin, umut vaat etmediğini ifade ederek, ''Yandaşların zengin edilip, halkın yoksullaştırıldığı bir bütçeyi ve onu buraya getirenleri şiddetle protesto ediyoruz'' dedi. TBMM Genel Kurulunda, 2011 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı üzerinde gruplar adına son konuşmayı, Kılıçdaroğlu yaptı. Bütçelerin saydam, samimi, gerçekçi olması yönünde kuralların bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, bütçelerin topluma güven vermesinin temel normlarının bunlar olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, bütçenin hazırlanmasında bazı prosedürlerin bulunduğuna işaret ederek, Orta Vadeli Ekonomik Program ve Orta Vadeli Mali Plan'ın yayımlanması, bütçe çağrısı yapılarak, en geç 17 Ekimde bütçenin TBMM'ye sunulması gerektiğini anımsattı. Mayıs ayında hazırlanarak, Resmi Gazete'de yayımlanması gereken Orta Vadeli Ekonomik Program'ın, 140 gün boyunca yayımlanmadığını belirten Kılıçdaroğlu, ''Eleştiriler gelip, haberler yapılınca yayımlamak zorunda kaldılar'' dedi. Kılıçdaroğlu, haziran ayının ortasında çıkması gereken Orta Vadeli Mali Plan'ın da zamanında değil, 125 gün gecikmeden sonra yayımlandığını ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, ''En komiği; bütçe çağrısı. Bütçe çağrısı her yılın temmuz ayında yapılması gerekir ama şaşıracaksınız belki, belki AKP kanadı hiç şaşırmayacak, doğal karşılayacaktır, temmuzda yayımlanması gereken bütçe çağrısı, 10 Ekim 2100'da Resmi Gazete'de yayımlandı. Bütçe, parlamentoya 15 Ekimde verildi'' diye konuştu. -''BÜTÇEYE KİM İNANIR''- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, ''Çıkaracaksınız bir şey, niye yasalara uygun yapmıyorsunuz?'' sorusunu yönelten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: ''5 günde bütçe hazırlıyorsunuz. Bu bütçeye, samimiyetine kim inanır? Geçen bütçe için de biraz gecikme oldu, o zaman yetkililer, ekonomik kriz nedeniyle büyüklüklerin saptanmasında zorluklar olduğunu, bu nedenle geciktiğini söylediler, makul görülebilir. Bu sene ekonomik kriz var mı; yok, niye gecikildi? Başbakan'dan yanıtlamasını istediğim birinci soru bu, kolay bir soru. Kendi çıkardığı yasalara uymayan bir Hükümet, halka güven veremez. O zaman bu yasalar, yönetmelikler, planlar niye çıkıyor? Bunu yaptığınız zaman bütçe umut vaat etmekten çıkar. Nitekim bu bütçe, umut vaat etmiyor. Eskiden bütçenin genel görüşmeleri yapılırken dinleyici sıraları dolu olurdu, sendika, sivil toplum örgütleri, çiftçi temsilcileri gelip, 'bu bütçe bize ne verecek, dinleyelim' derlerdi. Dinleyici sıralarına bakın, eski parlamenter gelirdi onlar da yok çünkü bu bütçe, umut vaat eden bütçe değil.'' -İŞSİZLİK- Bütçe görüşmelerinde AK Parti'li milletvekillerinin işsizlikten hiç söz etmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, işsizliğin en temel sorunlardan biri olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, eğer bir evde işsiz varsa o evde huzurun olmadığını dile getirerek, sözlerini, ''8 yıldır iktidardasınız, işsizlik sorununu temelden çözmediniz, çözüm üretemediniz, ne olacak bu memleketin, işsizlerin hali? Bizden çok daha fazla işsizliğin dramını siz bilirsiniz; iktidardasınız diye işsizler size gelir, iş ister'' diye sürdürdü. İşsizliğin, 1988-2002 arasında yüzde 8 olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 2003-2009 döneminde yüzde 11,1'e sıçradığını kaydetti. Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin işsizlikte dünyada 49. sıradayken, 2003-2009'da 26. sıraya yerleştiğini belirterek, şöyle devam etti: ''Ayaklarımız yere basmalı ki ona göre çözüm üretelim. Çözüm üretmek, sizin göreviniz olduğu kadar bizim de görevimiz. Bu ülkede kimse işsiz kalmasın, herkes evine ekmeğiyle gitsin. 'Hükümet çözüm üretmiyor' dersek yanlış olur. Başbakan, her işveren 1 işçiyi istihdam ederse işsizliğin çözüleceğini söyledi. Dinleyen, yerine getiren oldu mu; hayır. Sayın Başbakan bunu niye söyledi, çünkü ekonomiyi bilmezseniz, ekonominin gereklerini yerine getirmezseniz, bu sözü kimse dinlemez. Başbakan, her üniversiteyi bitirenin iş bulacak diye bir kuralının olmadığını da söyledi. Doğru, durumu iyi olan biri için öyle bir kural yok. Bunu bir Başbakan, özellikle kriz döneminde asla telaffuz etmemeli, bu; genç işsizlerde dalga geçmek anlamına geliyor. İşsizlik barış, huzur getirmez, toplumu kaosa sürekler. İşsizlik ekonominin, sosyal yaşamın dibine konmuş bir dinamittir.'' -''İNSAF''- Kılıçdaroğlu, 17 yılda yapılan borçlanmanın 1,7 katını AK Parti Hükümetinin 8 yılda gerçekleştirdiğini kaydederek, ''Bu kadar borçlanacaksınız, 33 milyar dolar özelleştirmeden para alacaksınız, bu kadar işsizlik olacak. İnsaf. Nereye gitti, kime gitti bu para?'' diye sordu. İşsizlik varken, bu borçlanmanın her zaman risk olduğu uyarısında bulunan Kılıçdaroğlu, ''Sanki muhalefet partisi gibi gelip dert yanılıyor. 'Hortumlamalar' oldu, iktidar değil misiniz, elinizden tutan mı var, niye hesap sormadınız?'' dedi. Erdoğan'dan, sıcak paraya yönelik alınan önlemleri açıklamasını isteyen Kılıçdaroğlu, faize yılda 16 milyar dolar öderken, GAP'a 5 yılda bundan çok daha az ödendiğini söyledi. -''ECEVİT'E DUA EDİN''- CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Siz iktidarsınız, eski yanlış yaptıysa, siz iktidar oldunuz, hala aynı yanlışı sürdürecek misiniz? 'Bizim zamanımızda bankalar batmadı'... Sayın Başbakan dahil, sizler dahil yatın kalkın rahmetli Ecevit'e dua edin. Onun hükümeti o önlemleri aldı, devlet adamı kimliğiyle yürüdü, bütün her şeyin riskini üzerine aldı ve düzeltti. Sayın Başbakan, gittiği illerde sevgiyle karşılanıyor, doğaldır, vatandaş, Başbakan gelmiş karşılayacaktır, sevgi gösterisinde bulunacaktır. Sayın Başbakan'dan bir ricam var, o ile gittiğinde valiye söylesin, şuradaki icra dosyalarının sayısı AKP Hükümeti döneminde ne oldu, eskiden neydi? Yanyana koyduğunda bir insan boyunu aşar. Yazık, günah bu millete.''