17 Aralık operasyonuyla ilgili konuşan avukat Kezban Hatemi, “17’sinde operasyon başlatılıyor. Gözaltındakiler 19 Aralık gece 22.00’ye kadar sorgulanmıyor. 21 Aralık sabahına kadar da ifade işlemi sürerken, kendisi 390, ekleriyle 504 sayfa fezleke hazırlanıyor. Görevli polis fezleke kendisine imzalatılmak istendiğinde, ‘Daha ifadeler sürüyor 504 sayfa fezlekeyi okuyup, imzalamama imkan yok. Sadece tutanağı imzalarım’ diyor. Böyle fezleke olmaz” dedi.
Hatemi, “İçişleri Bakanı Güler, yargıya, polise müdahale, sabırla bekliyor. İsteseydi o kapıyı kırar o çocukları oradan çıkarırdı. Daha ifadeleri alınmadan hazırlanmış fezlekeye imza altına al diyor, kime yeni göreve. Tutanağı tutturanlar almıyor, o fezlekeyi hazırlayanlar imzalamıyor, çünkü başlarına gelecekleri biliyorlar. O tutanakta ‘dönemin başbakanı’ yazılı. Yetkisiz hakim tarafından takip ediliyor bu” diye konuştu.
Hatemi “Zekeriya Öz,arkadaşlarının yoğun olmasını bahane edip Emniyet’e geliyor. ‘Soruların değiştirilip değiştirilmediğine bakacağım’ diyor. Ertesi gün geldiğinde Mali Şube’den içeri alınmıyor. Bir de ‘Silahlı darbe mi yapıldı’ deniyor. Bunu diyenler bunlara baksın. Pinochet’i hatırlasın” ifadelerini kullandı.
A Haber’de yayınlanan Memleket Meselesi programına katılan avukat Kezban Hatemi, 17-25 Aralık komplosu ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Dönemin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Celal Kara tarafından hazırlanan tutanağı canlı yayında okuyan Hatemi, 17 Aralık’ta gözaltına alınan isimlerden ifade alınmadan, 504 sayfalık fezlekenin, nöbetçi polise imzalatılmak istendiğini öne sürdü.
Kezban Hatemi’nin sözlerinden öne çıkan kısımlar şöyle:
“17’sinde operasyon başlatılıyor. Gözaltındakiler 19 Aralık gece 22.00’ye kadar sorgulanmıyor. 21 Aralık sabahına kadar da ifade işlemi sürerken, kendisi 390, ekleriyle 504 sayfa fezleke hazırlanıyor. Görevli polis fezleke kendisine imzalatılmak istendiğinde, ‘Daha ifadeler sürüyor 504 sayfa fezlekeyi okuyup, imzalamama imkan yok. Sadece tutanağı imzalarım’ diyor. Böyle fezleke olmaz.”
“İçişleri Bakanı Güler, yargıya, polise müdahale, sabırla bekliyor. İsteseydi o kapıyı kırar o çocukları oradan çıkarırdı. Daha ifadeleri alınmadan hazırlanmış fezlekeye imza altına al diyor, kime yeni göreve. Tutanağı tutturanlar almıyor, o fezlekeyi hazırlayanlar imzalamıyor, çünkü başlarına gelecekleri biliyorlar. O tutanakta ‘dönemin başbakanı’ yazılı. Yetkisiz hakim tarafından takip ediliyor bu.”
“Zekeriya Öz,arkadaşlarının yoğun olmasını bahane edip Emniyet’e geliyor. ‘Soruların değiştirilip değiştirilmediğine bakacağım’ diyor. Ertesi gün geldiğinde Mali Şube’den içeri alınmıyor. Bir de ‘Silahlı darbe mi yapıldı’ deniyor. Bunu diyenler bunlara baksın. Pinochet’i hatırlasın.”
Hatemi, tutanakta şu ifadelerin yer aldığını söyledi:
“20.12.2013 günü saat 10.20 sıralarında tarafıma sunulan 504 sayfalık hazırlanan fezlekeyi okuyup değerlendirip Şube Müdürüne yeterli zamanda sunmama imkan bulunmadığından konu Şube Müdürümüze iletilmiş olup bu esnada Şube Müdürümüz de Savcı Celal Kara tarafından arandığı anlaşılmış... ve konu geçmişinden bilgimizin olmamasından ve fezlekeyi okuyup tarafına sunulmasının imkansız olduğu....fezlekenin en kısa zamanda okunmadan ve imzalanmadan tarafına gönderilmesi istenmesi üzerine iş bu tutanak altı birlikte imza altına alınmıştır. 20.12.2013.”
