Sağlık

Kent içindeki manyetik alan lösemiyi tetikliyor

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şükrü Özen, düşük seviyeli de olsa manyetik alanların çocuklarda l&o

28 Ekim 2008 02:00

Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şükrü Özen, düşük seviyeli de olsa manyetik alanların çocuklarda lösemiyi tetiklediğine dair çalışmalar bulunduğunu bildirdi.

Cep telefonlarını çocuklardan uzak tutun

Cep telefonu sigara kadar tehlikeli

Özen yaptığı açıklamada, enerji nakil hatlarındaki yüksek gerilim seviyesinin, çeşitli düzeylerde risk yarattığını ifade etti. Gelişmekte olan ülkelerde bazı gecekondu mahallelerinin enerji nakil hatlarının yakınında kurulduğuna dikkati çeken Özen, bu yerlere zamanla iskân verilmesiyle birlikte, enerji nakil hatlarının altında dev siteler oluştuğuna işaret etti. Buna kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Şükrü Özen, şöyle konuştu:

"Bu çok riskli; çünkü literatürde düşük seviyeli de olsa manyetik alanların çocuklarda lösemiyi tetiklediğine dair çalışmalar bulunuyor. Örneğin Antalya'da Varsak bölgesinde bu tip yerler var. İndirici merkezinden çıkan hatların etrafında bloklar kurulmuş. Bu sorunların çözülmesi gerekiyor. Bu konu uluslararası boyutta ülkelerin de tartışma konusu. Gelişmiş ülkelerde enerji nakil hattı yapılacaksa, sağlı sollu, etrafına güvenlik koridoru yapılıyor, bu, imar planlarında netleştiriliyor ve bu koridorda yapılaşmaya izin verilmiyor. Yerel yönetimler de bunu kabul ediyorlar. O koridor içinde kesinlikle yapılaşma olmuyor. Bizim de ülke olarak buna geçmemiz gerekiyor."

Baz istasyonları

Şükrü Özen, baz istasyonlarının insan sağlığına olumsuz etkileri nedeniyle vatandaşların en çok tepki gösterdiği cihazlardan olduğunu, zaman zaman baz istasyonlarının kaldırılmasına ilişkin eylemler yapıldığını hatırlattı.

Yapılan ölçümlerde baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik alan seviyesinin, cep telefonunun yaydığından daha yüksek olmadığını kaydeden Özen, son dönemde anten teknolojisinin geliştiğini, baz istasyonlarının manyetik etkilerinde de bununla birlikte azalma olduğunu anlattı. Şükrü Özen, "oradaki tek sıkıntı, yer seçiminin doğru yapılması" dedi.

Baz istasyonlarının binaların dış cepheleri yerine çatıya kurulması gerektiğini ifade eden Özen, şöyle konuştu:

"Baz istasyonu için 300-400 metre çaptaki en yüksek binanın çatısı seçilmeli. 6 metreden az olmama kaydıyla ek bir yüksekliğe kurulmalı. Bunu uygulamada hala hatalar var. Bunların düzeltilmesi gerekiyor. En kötü konfigürasyon ise baz istasyonunun yüksek bina yerine, yanındaki daha alçak binaya kurulması. Anten direkt yandaki dairenin odalarını görüyor. İşte burada bir risk var. Güvenlik standartları açısından 'risk yok' denebilir ama risk değerlerine bakılırken o bölgenin sürekli yaşam alanı olup olmamasına bakılmalı.

Orada çocuklar, yaşlılar, hamileler olabilir ve bu insanların böylesi bir risk altında yaşamak istememe hakları var."

Trafo binalarındaki risk

Yrd. Doç. Dr. Şükrü Özen, kent içindeki trafo binalarının da risk taşıdığına dikkati çekti. Kent içindeki trafo binalarının çevresinde taksi durağı, pazarcı standı kurulabildiğini belirten Özen, "bunların kesinlikle yan yana olmaması gerekiyor" dedi.

Manyetik alan güvenliğini sağlayacak standartların Türkiye'de yeni yeni oluşturulmaya başladığını dile getiren Şükrü Özen, "eskiden manyetik alan güvenliği denince akla sadece elektrik çarpılması gelmiş ve buna yönelik tanımlama yapılmış. Manyetik alanla ilgili konular ise yeni yeni konuşulmaya başlandı" diye konuştu.

(AA)