Spor

Kazanamayacaksan kaybetmeyeceksin...

Turkcell Süper Lig'de 25. hafta karşılaşmasında Sivasspor sahasında Beşiktaş'ı konuk etti. Cevahir Evren yazdı...

22 Mart 2009 02:00

Turkcell Süper Lig'de 25. hafta karşılaşmasında Sivasspor sahasında Beşiktaş'ı konuk etti. Karşılaşma karşılıklı atılan birer golle 1-1 sona erdi...

Fenerbahçe ve Trabzonspor'un puan kaybettiği, hatta puan kaybetmenin de ötesinde bir yerde yarıştan elini ayağını çektiği 25. haftanın belki de sezonun en önemli maçında Sivasspor sahasında Beşiktaş'ı ağırladı...

Ev sahibi lider, konuk takım ikinci, aradaki puan farkı da 1 olunca,  bir yerde unvan maçı heyecanı da yaşamaya başladık...
Kırmızı köşede Yiğidolar, beyaz köşede Kara Kartal...

Bu unvan maçının heyecanını yaşamaya başlamak için hakemin ilk düdüğünü beklemeye dayanamadı bu satırların yazarı...
Zira bugüne kadar iki takım arasında oynanan maçlarda neler olup bittiğine bakmak da adettendi...

İşte geleneksel maç öncesi notlarımız...

Sivas'ta favori Beşiktaş... (
İnönü'de oynansaydı maç favori Sivasspor yazacaktım... )
Çünkü iki takım arasında oynanan 7 maçta da ev sahibi takım sahadan mutlu ayrılmamıştı... 
Bu notun karşı-notu ise şuydu:  Beşiktaş kazanır yazmak bu kadar kolay değil, çünkü Sivasspor bu sezon evinde yenilmedi...

İlgili haberler

Spor yazarlarının yorumları
Mustafa Denizli: Ne iyi ne kötü
Tello: Yenilmektense beraberlik daha iyi
Mehmet Yıldız: Hakkımız galibiyetti
Odyakmaz: Güzel olan liderlik
Rıdvan Dilmen: 'Denizli ciddi bir hata yaptı'
Maça yoğun ilgi vardı
Bülent Uygun tribünde
Maçın tüm istatistikleri
Maçtan dakikalar: Sivasspor-Beşiktaş
Sivas Valisi maça atla gitti


Beşiktaş yenerse tam 17 hafta sonra yeniden lider olma şansına sahipti...
Siyah beyazlılar, en son 8.haftada liderlik koltuğunda oturmuş ve 9.haftada Trabzonspor’a kaptırmıştı... 
Bu maçın bir galibi olmalı mıydı?
Notlara bakacak olursak olma ihtimali yüksekti, çünkü ligin en çok galibiyet alan iki takımı karşı karşıya geliyordu...
Tabii şu da vardı, Beşiktaş ilk 8 sırasında yer alan takımlardan hiçbirini yenememişti.. Ama 2009 yılının en başarılı takımı Beşiktaş'tı..
Ve Fabian Ernst geldiğinden beri siyah beyazlılar kaybetmeyi unuttu...

Notlara noktayı koymanın zamanı.. .
Zaten hakem Kamil Abitoğlu'da ilk düdüğünü çaldı...



Ve maç başladı...

Haftanın maçında topa ilk dokunan oyuncu Beşiktaş'tan Bobo oldu...
Sonra o topa en çok kim dokunacaktı, kimler gelişine vuracaktı, hangi kaleci onu daha fazla tutacaktı, heyecanla izlemeye koyulduk maçı...

İki takım da maç içinde en çok güvendikleri silahlarına sarıldılar ilk dakikalarda...
Siyah beyazlılar duran toplarına, kırmızı beyazlılar ise kontrataklarına güveniyorlardı... 
Henüz 3'te Tello sol kanattan korneri kullandı, Zapo vurdu ama top Petkovic'te kaldı....  

Ardından Yiğidolar maçın ilk tehlikeli atağını 4'te geliştirdi...
Beşiktaş savunmasının arkasına atılan topla Musa buluştu, kaleci Rüştü kalesini terketti, Musa aşırtma bir vuruş yaptı ama top az farkla üstten auta çıktı...

10'da Beşiktaş yeniden ölü topa kalp masajı yapma telaşındaydı; kornerden gelen topu İbrahim Üzülmez sol kanatta tekrar içeriye ortaladı, arka direkte İbrahim Toraman şutunu vurdu ama top üstten auta çıktı...  

Derken futbolcular bu maçın böyle gitmeyeceğini, gol yemeleri halinde işlerinin bir kat daha zorlaşacağını farketmiş olmalılar ki, biraz maçı soğutalım, enerjimizi sonuna kadar harcamayalım havasına girdiler...
Orta alanda top kapma, pas verme, verkaç, kaç tekrar ver, bir dolu hareket, keyifli bir koşuşmaca, ileriye toplar, geriye paslar geldik 25. dakikaya...

Hedefi bulmayan atışlar

Sonra takımlar bir kez daha silahlarını ellerine aldılar... 
27'de Tello sağ kanattan korneri kullandı,altıpas içinde Sivok gelişine vurdu ama top üstten auta çıktı. 28'de hızlı gelişen Sivasspor atağında Tum ceza sahası içinde köşeye doğru şutunu vurdu ama top direğin dibinden auta çıktı...

Eldeki cephaneyi tüketmenin anlamı yoktu... Daha bu maçın oynanması gereken ikinci yarısı vardı... Bütün kurşunları sıkıp, hedefi vuramamak da vardı ve temkini elden bırakmaya iki takım futbolcularının da hiç niyeti yoktu...

İlk yarıda akılda kalan poziyonlar bir elin parmaklarını geçmemekle birlikte zirve yarışına yakışan bir mücadele vardı sahada... İki takım da bulundukları pozisyonun hakkını vermeye çalışıyor, liderlik için kıyasıya savaşıyorlardı...



İkinci yarı ev sahibi takım farklı bir silahıyla çıktı karşımıza...
Hızlı atak stratejisi yerine oyunu kanatlardan kurmaya çalıştılar...
İlkinde 47'de İbrahim Dağaşan ceza sahası içinde bekleyen Musa'ya pasını verdi, Musa bomboş pozisyonda gelişine şutunu vurdu ama top yandan auta çıktı...
49'da bu kez Mehmet ortaladı ve Tum skorda dengeyi bozan kafa vuruşunun sahibi oldu: 1-0

Siyah beyazlı takım bir iki dakika golün şokunu yaşadı...
Toparlanmak için daha da fazla vakitleri yoktu...
En etkili silahlarından biriyle, uzaktan şutlarla dengeyi sağlamaya çalıştılar...
Ve 56'da Sniperın başına geçen Tello sinsice belirdi ceza yayının önünde ve şık bir vuruşla kaleci Petkoviç'i avlamayı başardı: 1-1

Hız ve tekniğin savaşı

Bu golün ardından Sivasspor da, Beşiktaş da yeniden en iyi kullandıkları silahlarının başına geçtiler... Bülent Uygun Balili'yi, Mustafa Denizli Delgado'yu oyuna aldı ve hız ve teknik arasındaki savaş farklı bir boyut kazanmaya başladı....

Önce Balili aldı topu rakip ceza sahasına kadar götürdü, herkes ayaklandı gol olur muydu, olmadı... Derken frikik, Delgado-Tello topun başındaydılar, gol mü diye baktığımızda topa Sivassporlu oyuncularda kalmıştı...

Maçın bitimine 20 dakika kala Denizli, Nobre silahına dönerken (sanıyorum hava hakimiyeti ve ileride topu daha fazla tutma isteğiydi bu), Bülent Uygun Kamanan'ı oyuna alarak forvet hattını daha da yıkılmaz hale getirmeye çalıştı...
İki teknik adamın da maçtan bir puan almayı yeterli görmediklerini hissetmiştik ama oyuncularda bu maçtan puansız ayrılmamanın tedirginliği vardı... 

Son 10 dakikada Delgado-Tello-Yusuf'un tekniği mi, yoksa Balili-Mehmet-Kamanan'ın gücü mü maçın rengini değiştiricekti?
Sivasspor geriye yaslanıp beklerken, Beşiktaş ise daha çok Nobre'yi topla buluşturma çabasındaydı...
10 dakika bu çabayla geçince ortaya futbol adına pek de keyif veren bir tablo çıkmadı ama heyecan bitime yaklaşan zamanla birlikte hep biraz daha arttı...

Ama tabelayı değiştirecek son hamleyi iki takım futbolcuları da yapamayınca maç 1-1 sona erdi ve Sivasspor lider başladığı maçtan lider ayrıldı, puan farkı da 1'de kaldı...

Maçın genel görüntüsü üzerine son lafımız, iki takım da kazanmanın ince hesaplarını yaptılar ve tüm kozlarını, en etkili silahlarını birer birer sahaya sürdüler ama kazanamama ihtimalini de sürekli göz öünde bulundurup, kaybetmemeye de özen gösterdiler... 
Ve maçın sloganını hep birlikte belirlediler, kazanamayacaksan kaybetmeyeceksin...

SİVASSPOR: 1 - BEŞİKTAŞ: 1
Stat: 4 Eylül
Hakemler: Mustafa Kamil Abitoğlu, Erhan Sönmez, Asım Yusuf Öz
Sivasspor: Petkoviç, Sedat, Bilica, Sylla, Murat Sözgelmez, İbrahim, Sezer, Murat Erdoğan, Musa, Herve Tum, Mehmet Yıldız
Beşiktaş: Rüştü, Sivok, İbrahim Toraman, Zapatochny, İbrahim Üzülmez, Ekrem Dağ, Tello, Fabian Ernst, Yusuf Şimşek, Holosko, Bobo
Sarı kartlar: Dk. 7 Murat Sözgelmez (Sivasspor), Dk. 19 Zapatochny (Beşiktaş)
Goller: Dk. 50 Tum (Sivasspor), Dk. 56 Tello (Beşiktaş)