27 Mart 2011 02:00
T24 - Türkiye’yi yasa boğan cinayetlerin zanlısı U.G. sorgusunda olayı soğukkanlı bir biçimde anlattı. ‘CSI Konya’ olarak bilinen özel soruşturma ekibinin çalışmasıyla yakalanan U.G., çocukları kaçırdığı gün tek tek öldürdüğünü ve iki gün sonra da gömdüğünü söyledi.
‘Çocukları tek tek götürüp öldürdüm’
Kayseri’de bayramda şeker toplamak için evden çıkan ve bir daha haber alınamayan Ahmet Tuna Tekin, kardeşi Dilruba Tekin ve Türkan Ay’ın 18 ay sonra cesetlerinin bulunması sadece ailelerinde değil, tüm Türkiye’de büyük üzüntü yaratırken, zanlı U.G.’nin sorguda olayı soğukkanlı biçimde anlattığı öğrenildi. U.G.’nun, çocukları kayboldukları gün öldürdüğü ve iki gün sonra Çayıralan’a götürüp gömdüğünü söylediği öğrenilirken, polisin katil zanlısını profil incelemesi sonucunda ortaya çıkardığı belirtildi.
Bilgisayar programı kullanıldı
2009’da Ramazan Bayramı’nda kayıplara karışan üç çocuğun bulunmasıyla ilgili Ankara’dan oluşturulan ve geçen Kasım’dan bu yana Kayseri’nin adeta altını üstüne getiren özel ekibin çalışması sonucunda cesetlere ulaşıldı. Daha önce Konya’daki görevleri sırasında bir çok faili meçhul olayı özel yöntemlerle çözerek televizyon dizilerindeki CSI Miami ve CSI New York’a atfen “CSI Konya” olarak adlandırılan özel soruşturma ekibinin liderliğini yapan Asayiş Dairesi Başkan Yardımcısı Ercan Taştekin ile Şanlıurfa Emniyeti Cinayet Bürosu Amiri Ertuğrul Güler ile 6 kişilik ekibi Kayseri’de üs kurdu.
Ekip, çocukların kaybolduğu bölgeyi ev ev, isim isim taradı. Mahkeme kararıyla binlerce telefon görüşme hareketi tek tek incelendi. Hatta bu çerçevede hazırlanan özel bir bilgisayar programı da kullanıldı. Kayıp çocukların aileleri ve yakınlarına yönelik ayrı incelemeler yapılırken, çocukların yaşadığı mahalle üzerinde yoğun çalışma başlatıldı.
Profil analizi zanlıya götürdü
Polis, Talas Yenidoğan mahallesinde bazı şüpheli kişilerin “profilleri” üzerinde sosyo-psikolojik çalışma başlattı. Yaklaşık üç ay devam eden bu çalışma çerçevesinde polis 4 kişiyi özel olarak incelemeye aldı. Bu çalışmada, şüphelileri “olabilir, olmayabilir” biçiminde tanımlayan polis, daha sonra kriminal delillere ulaşmaya çalışırken, U.G. üzerinde yoğunlaştı. Kısa süre önce yapılan bu tespit sonrasında polis, U.G.’nin günlük yaşamını takibe aldı. Elde edilen deliller sonrasında savcılık talimatıyla birlikte U.G., gözaltına alınarak emniyete getirildi.
Halen emniyette sorgusu devam eden U.G.’nin, kayıp üç çocuğun evlerine 400 metre uzaklıkta bir evde oturduğu anlaşıldı. Kayseri’deki oto sanayi bölgesinde işçi olan ve daha önce geçimsizlik nedeniyle eşinden ayrılıp yalnız yaşayan U.G.’nin sorgusunda çocukları nasıl öldürdüğünü soğukkanlı biçimde anlattığı öğrenildi.
Bayram şekeri toplamak için evine gelen Ahmet Tuna Tekin, Dilruba Tekin ve Türkan Ay’ı eve aldığını anlatan U.G.’nin, çocukları tek tek ayrı odalara götürdüğünü ve sırayla öldürdüğünü anlattığı öğrenildi.
Soğukkanlı katilin cinayetten sonra arkadaşlarıyla defalarca olay yerine gidihp piknik yaptığı ortaya çıktı. Sorgusunda zaman zaman şüpheli ifadeler kullanan U.G.’nin çocukları boğarak ve bıçaklayarak öldürdüğünü iki gün sonra Yozgat’ın Çayıralan ilçesine götürüp gömdüğünü söylemesinin ardından önceki gece bölgede yer gösterme işlemi yapıldı. U.G.’nin gösterdiği yerde kayıp çocukların cesetlerine ulaşıldı.
Polisin zanlının evinde kayıp çocuklara ait olduğu belirtilen etek, gömlek ve pantolanları bulduğu öğrenildi.
En çok Dilruba’ya üzüldüm
Kayseri ve Ankara’dan gelen özel ekip tarafından sorgulanan zanlı Uğur Veli G.’nin verdiği ifadesinde şunları söylediği öğrenildi: “Türkay Ay, Ahmet Tuna ve Dilruba Tekin’in apartman dairesinde ellerini bağlayıp, ağızlarını bantladım. Daha sonra Türkan Ay’a tecavüz edip, bıçakla öldürdüm. Etrafa kanlar sıçradı. Kanları temizledikten sonra Ahmet Tuna ve son olarak Dilruba’yı, arkadan tek tek ağızlarını kapatıp, boyunlarını sıkarak öldürdüm. Bayramın 3’ncü günü bir marketten iki bavul satın aldım. Türkan ile Ahmet’i bavullara, Dilruba’yı ise evdeki valize koyup göletinin orada kazdığım çukura gömdüm.” dedi. Suçunu itiraf eden üç çocuğun katili Uğur Veli G. öldürdüğü çocuklar içinde en çok Dilruba’ya üzüldüğünü söyledi.
Bölgenin profili çıkarılıp çözüldü
Soruşturmayı yürüten özel polis ekibi, “en doğru yerde suç alanının tespiti ve en doğru stratejinin kullanılması” yöntemini uygulayarak olayı aydınlatmayı başardı. Özel ekibin başında bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanı Ercan Taştekin, soruşturmanın nasıl yürütüldüğünü ve olay nasıl aydınlatıldığını Milliyet’e anlattı. Taştekin, şunları söyledi: “Özel ekip Kayseri’ye gittikten sonra dosyayı sil baştan ele aldı. Olayın yaşandığı bölgenin nüfus profili çıkartıldı. Bu çerçevede, ‘suç nedeni ne olabilir’ sorusuna yanıt aranırken, psikopat ya da pedofili kişilik olasılıkları değerlendirildi. Bölgede “gizli kalmış pedofili sorunu olabilecek” kişiler arandı. Kriminal incelemeler yapılırken, şüphelilerin verdikleri tepkiler özel ekibin kendi içinde yaptığı beyin fırtınasında değerledirildi. Sonunda şüpheli yada şüphelilerin pedofili olabileceği üzerinde karar kılındı. Özel ekip, suç psikolojisi, kişi tavır ve davranışlarından hareket etti. Kayıp çocuklardan Türkan Ay’ın 10 yaşında olması, pedofiliye uygun yaş grubu içinde değerlendirilerek çalışmalar yoğunlaştırıldı.”
Taştekin kimdir?
Polis Akademisi’ni bitirdikten sonra komiser yardımcısı rütbesiyle Ankara Emniyeti Asayiş Şubesi’nde göreve başlayan Taştekin, daha sonra Gevaş ve Şemdinli’deki doğu görevi sonrasında Konya Emniyeti’ne atandı. Taştekin, kentte yıllarca çözülemeyen pek çok faili meçhul olayı özel polisiye yöntemlerle çözdü. Kamuoyu, Taştekin ve ekibini CSI Konya olarak tanıdı. Taştekin, geçen yıl Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Taştekin’in Kayseri görevinde yanında Konya’da beraber çalıştığı emniyet amiri Ertuğrul Güler de yer aldı.
‘En ufak deliller değerlendirildi’
İçişleri Bakanı Osman Güneş, “Adli mercilerimiz ile takip edilen, üzerinde durulan, güvenlik güçlerimizin de hiç ara vermeden devamlı takibinde olan, en ufak delillerin değerlendirilerek peşinde olduğu ve hepimizi üzen bir konu. Ama şu an itibariyle sayın savcının nezaretinde yürütülen birtakım çalışmalar var. İnşallah çok kısa süre içerisinde bu konularda daha net daha sonuca ulaşılır bir biçimde açıklama yapılacaktır” dedi.
Ölüm haberini TV’den duydular
Çocuklarının ölüm haberini televizyondan duyan Tekin ve Ay ailesi yıkıldı. Emniyet’in kendilerine bilgi vermemelerinden yakınan aileler, “Ölüm haberini televizyondan mı öğrenmeliydik” diye isyan etti.
Kayseri’nin Talas ilçesinde, yaklaşık 1,5 yıl önce Ramazan Bayramı’nda şeker toplarken kaybolan 3 çocuğun cesetlerine ulaşıldığını haberini televizyondan öğrenen aileler yasa boğuldu. Çocuklarının cesetlerinin bulunduğu haberini televizyondan öğrenen Tekin ailesi, büyük üzüntü yaşadı. Olayı haber alan yakınları da Tekin ailesinin evlerine geldi.
Çocuklarının cesetlerinin bulunduğu yönündeki haberlere ilişkin olarak henüz kendilerine bilgi verilmediğini ifade eden baba Hamza Tekin, gazetecilere yaptığı açıklamada, iddiaları televizyondan öğrendiklerini belirtti.
‘Bilgi veren olmadı’
Tekin, “Çocuklarımızın cesetlerinin bulunduğunu televizyondan duyduk. Onun dışında bize herhangi bir bilgi verilmedi. Hiçbir şey bilmememiz beni bitiriyor. Çocuklarımızı kim, nasıl öldürmüş, cesetleri bulunmuş mu? Bir şey bilmiyoruz. Bize şu ana kadar herhangi bir bilgi veren olmadı” diye konuştu.
Kayıp çocukların en büyüğü Türkan Ay’ın annesi Özlem Ay, gazetecilere yaptığı açıklamada, kimlik tespiti için kendisinden kan örneği alındığını söyledi.
Ay, şöyle konuştu: “Çocukların cesetlerinin bulunduğu haberlerini görümcem televizyondan duymuş ve beni aradı. Daha önceki asılsız ihbarlar gibi zannettim. Daha sonra, bende numaraları olan polisleri aradım. Bana (başınız sağolsun) dediler. Emniyete gittim. Benden kan örneği aldılar. Sonuç belli oldu herhalde ki (başın sağolsun) dediler.”
Evlerinin önüne gelen polis ekiplerini kendilerine baş sağlığı dilediğini belirten baba İbrahim Ay, “Çocuğumun öldürüldüğünü gazetecilerden mi öğrenmeliydim? Emniyetten bize bir açıklama yapan olmadı. Çocuğumu kim öldürmüş? Niye öldürmüş? bilmiyoruz” diye konuştu.
Gül’den başsağlığı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, “Üzüntü tabii ki büyük. Ailelerine baş sağlığı diliyorum” dedi.
Katilin evi özel ışıkla incelendi
Şeker toplarken kaybolan 3 çocuğu öldürerek gömdüğü gerekçesiyle yakalanan zanlının, çocukların evine yakın bir yerde yaşadığı öğrenildi. Komşularının ifadelerine göre, eşinden ayrıldıktan sonra Kayseri’de oturmaya başlayan U.V.G’nin, bir atölyede boyacı olarak çalıştığı belirtildi.
Olayı aydınlatmak için çalışma yürüten özel ekiplerin, yalnız yaşayan U.V.G’nin bır çok kez ifadesini aldığı, son bir haftadır da üzerinde yoğunlaştığı kaydedildi.
1 haftadır takipteydi
Komşuların ifadesine göre, özellikle son 1 hafta U.V.G.’yi takibe alan özel ekip, zanlının evinde kriminal çalışma yaptı. Kriminal inceleme sonucunda evde özel ışıklı cihazlarla ipucu bulan polisin sorguya aldığı U.V.G’nin suçunu itiraf ettiği öğrenildi.
U.V.G’nin kapı komşusu Uğur Korkmazyürek yaklaşık 5 yıldır zanlıyı tanıdığını ve bugüne dek hiçbir hareketinden şüphelenmediğini söyledi. Olayı duyunca şoke olduklarını ve böyle bir hareketi U.V.G’den beklemediklerini dile getiren Korkmazyürek, “Bugüne kadar hiçbir şüphe çekici hareketini görmedim. Aksine çok terbiyeli ve efendi birisiydi. Beni birkaç kez evine çay içmeye davet etmişti. Benim de çocuklarım var. Çok tedirgin olduk ve adeta şok yaşadık. Böyle bir olayı gerçekleştirebileceğine ihtimal vermiyorduk” diye konuştu.
‘Tedirgin olduk’
Aynı binada oturan Mehmet Fakılı da, U.V.G’yi sessiz ve sakin birisi olarak tanıdıklarını ve herhangi bir hareketinden şüphelenmediklerini söyledi. Polis ekiplerinin arama çalışmalarını son 1 haftadır, sokaklarında ve binalarında yoğunlaştırdığını hissettiklerini belirten Fakılı, “Son olarak, evde kriminal inceleme yapılmış. Sanırım olay ondan sonra çözülmüş. Çok tedirgin olduk ve sinirlerimiz bozuldu” dedi.
‘Criminal Minds’ dizisi gibi
Criminal Minds (Suçlu Beyinler) adlı ABD yapımı bir dizide, suçluları davranışlarını ve beyinlerini analiz ederek tespit etmeye çalışan uzman bir grubun maceraları anlatılıyor. FBI’ın bünyesinde, Virginia Quantico’da bulunan Davranış Analiz Ünitesi’nde çalışan ekip, suçluların profillerini çıkararak bir sonraki adımlarını tahmin etmeye ve böylece işleyecekleri suçları engellemeye çalışıyor. Davranışlar ve olası hareketlerin ışığında cinayet zanlıları da ele geçiriliyor. Dizinin her bölümünde ayrı bir dosya çözülüyor.
© Tüm hakları saklıdır.