Gündem

Kayıp yakınları Hizbullah'ın tahliyesine protesto

Diyarbakır'da kayıp yakınları, Hizbullah üyelerinin serbest bırakılmasını protesto etti.

08 Ocak 2011 02:00

T24- Diyarbakır'da yakınları faili meçhul cinayetlerle öldürülen aileler, Hizbullah üyelerinin serbest bırakılmasını "satırlı tabancalı, domuz bağlı" pankartlarla protesto etti.


Diyarbakır’daki kayıp yakınları, tutukluluk süresini düzenleyen CMK’nın 102’nci maddesindeki değişikliğin yürürlüğe girmesiyle çok sayıda cinayet ile ilgili yargılanmalarına rağmen Hizbullah sanıklarının tahliye edilmesini oturma eylemi düzenleyerek protesto etti. Ellerinde faili meçhul cinayetle öldürülenlerin yakınlarının fotoğraflarını taşıyan aileler, üzerinde tabanca, satır ve domuz bağıya bağlanan insan şekillerinin bulunduğu ’Hizbi-Kontra’ya yargı ve yürütmeden 2011’de Azadi (özgürlük) ödülü’, ’Hizbullah sokakta, kayıplar nerede?’ yazılı dövizler açtı.


Tabanca, domuz bağı ve satırlı dövizler açıldı



Diyarbakır’da 1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin katillerinin bulunması amacıyla her cumartesi kayıp yakınları tarafından Koşuyolu parkında bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenlenen oturma eyleminin bu haftaki bölümünde, CMK’nın 102’nci maddesindeki değişiklikle çok sayıda cinayetle yargılanmalarına rağmen Hizbullah eylemleri ile ilgili sanıkların tahliye edilmesi protesto edildi. Faili meçhul cinayetle öldürülen 109 kişinin fotoğraflarını taşıyan, tabanca, satır ve domuz bağıyla bağlanan insan şekillerinin bulunduğu ’Hizbi-Kontra’ya yargı ve yürütmeden 2011’de Azadi (özgürlük) ödülü’, ’Hizbullah sokakta, kayıplar nerede?" yazılı dövizlerin arkasında oturan bazı kadınların PKK flamalarında bulunan sarı-kırmızı-yeşil ve ortasında yıldız bulunan şekilli eldivenler takması ise dikkat çekti.


Cinayetler devletin bilgisi dahilindedir



BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Ankara’dan hava muhalefeti nedeniyle katılamadığı yaklaşık 50 kişinin katıldığı oturma eylemi öncesi konuşan Diyarbakır İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, bir devlet politikası olarak Kürt coğrafyasında ve Türkiye genelinde yaşanan vahşeti teşir etmelerinin 100’üncü haftasında olduklarını belirterek, şöyle dedi:

"Bu bölgede kayıp edilen, yargısız infaza götürülen, faili mechule uğratılan bütün bu kayıpların hepsi devlet bilgisi dahilindedir ve devletin arşivlerinde mevcuttur. Bunları ortaya çıkarmadığı sürece, adil bir yargılamayı gerçekleştirmediği sürece, ailelerden özür dilemediği sürece, bu yapılan ve işlenen bütün bu kayıpların faili mechullerin suç ortağıdır. Burdan devlete, yetkililere ve hükümete sesleniyoruz. Bu failleri, bu kayıpları ortaya çıkarın. Failleri yargı önüne çıkarın, ailelerden özür dileyin diyoruz."


Başbakan kayıplara el atsın



Oturma eylemine katılan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, kayıp yakınlarının her hafta oturma eylemine devam ederek ayın şeyi istediğini belirterek, kayıp yakınları, annelerinin 100 haftadan bu yana burada oturarak her hafta aynı şeyi istediklerini söyledi. Türkdoğan, bunların evlat, kardeş, annne ve babalarının kemiklerini, mezalarını aradıklarını vurgularken şöyle devam etti:

"Buradan sayın Başbakana sesleniyorum; Lütfen artık daha fazla seyirci kalmayın. Türkiye kayıplar sorununu bir an önce çözmeli, devlet arşivlerini açmalıdır. İnsanlarımızın nerede olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Lütfen artık onların mezarlarını daha fazla gizlemeyin, saklamayın. Hiç değilse aileler kayıplarının bir mezarı olsun istiyor. Dini inancına uygun bir tören yapmak istiyor. Mezarı başında dua etmek istiyor. Bunu istemek çok mu? Elbetteki biz insan hakları savunucuları adalet istiyoruz. Elbetteki adalet arayışımız devam edecek. Ancak önce gelin kayıplarımızın nerede olduğunu açıklayın. Aralık ayında Dünya yeni bir aşamaya geldi. BM Kayıplar Sözleşmesi yürürlüğe girdi.


"Hükümete sesleniyoruz; Kayıplar sözleşmesine taraf olun, biz de kayıplarımızın akibetini öğrenelim. Birkaç gün önce Bitlis’in Mutki ilçesinde 12 kişiye ait bir toplu mezar açtırıldı. Arkadaşlarımızın ısrarlı çabaları sonucu yer tesbit edildi ve açtırıldı. Oradaki 9 sivil insanın infaz edildiğine dair kuvvetli bulgular var. Bunlar araştırılacak. Daha bunun gibi binlercesinin araştırılması gerekiyor. ’Hizbi kontra’ denilen kişiler salıverilmeye başladı. Eli kanlı katiller salıveriliyor. İnsan hakları savunucularının tutukluğu devam ediyor. İHD başkanı Muharrem Erbey’in tutukluluğunu kim bize izah edecek. Toplu mezarları açtırmak için uğraşan, kayıpların akibetini araştıran, faili mechullerin faillerinin yakalanması için uğraşan insan hakları savunucuları cezaevinde hapiste, suç işleyen eli kanlı katiller aramızda dolaşıyor. Bu nasıl bir adalet anlayışı? İsyan edişimiz geliyor. İnsan hakları savunucularının tutukluluğunu kabul etmiyoruz, serbest bırakılmasını istiyoruz."


İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, bölgede yüzlerce toplu mezar olduğuna dair duyumlar bulunduğunu, bunların açılması için çalışma yapılması gerektiğini anlatırken, "Sayın başbakanın vicdanına sesleniyorum. Lütfen kayıp yakınlarını, cumartesi annelerini ve buradaki barış annelerini lütfen ziyaret edin. Onlarla bir araya gelin. Onların sorunlarını dinleyin. Belki sizin vicdanınızın sesi onları ikna edebilir. Ve buraya hükümet artık buraya bir irade koymalı. Gerçekten Türkiye kayıplar sorunlarıyla ilgilenmelidir" dedi.

Kayıp yakınları basın açıklamasından sonra 1 dakikalık oturma eyleminden sonra dağıldı.