Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımlamasına ilişkin kaleme aldığı yazıda ABD Büyükelçisi'nin Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmasına işaret ederek, "Her soykırım diyen ülkeden elçi çekilseydi, Türkiye’nin NATO üyesi ülkelerin çoğunda elçisi kalmazdı" dedi.
Oğur, "Biden’ın 'soykırım' tabirini kullanması da esas olarak Türkiye’de 1915 olayları ile ilgili bugüne kadar alınmış mesafeye zarar vermiş oldu. Muhalefet iktidarın daha da gerisine düştü. İki toplumu makul bir yere çekmek için hayatını ortaya koymuş Hrant Dink’in onca emeğinden sonra..." dedi.
Oğur, "Hrant Dink’in onca emeğinden sonra..." başlıklı yazısında "Aslında Türkiye, 90’lar ve 2000’ler boyunca yapılan hararetli tartışmalarla, artan akademik çalışmalarla, Hrant Dink’in hem yaşarken hem de öldürüldükten sonra kurmayı başardığı dille bu eski argümanları terk etmeye başlamış, 2014’den bu yana 24 Nisanlarda devletin resmi taziye yayınlamaya başladığı özgüvenli bir pozisyona ulaşmıştı. Ama maalesef demokrasinin diğer alanlarında yaşanan gerilemeden bu birikim de nasibini aldı. Bir asır boyunca Türkiye’nin başını daha fazla ağrıtmaktan, karşıdaki insanları daha fazla tahrik etmekten başka bir işe yaramamış, empati duygusundan yoksun eski total inkar argümanları geri döndü" yorumunu yaptı.
Oğur, 23 Nisan'da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Biden arasında geçen telefon görüşmesine de işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
"24 Nisan’daki mesajında soykırım diyeceğini de bir gün önce telefon açtığı Erdoğan’a söyledi. Erdoğan’ın ona ne söylediğini hala bilmiyoruz. Resmi açıklamalarda bundan hiç bahsedilmedi. Anlaşılan Ankara hem siyasi hem de ekonomik şartlarının farkında olarak bu karara öyle yüksek perdeden karşı çıkmayacak. Daha önce Fransa, Almanya soykırımı kabul ettiğinde geri çağrılan büyükelçiler, boykot çağrıları, yakılan kravatlar, buzdolapları gibi abartılı tepkiler verilmedi, verilmeyecek. Zaten soykırım açıklamasının hemen öncesine ‘denk’ düşen, MSB’nin rap klibi eşliğinde çıktığı yeni PKK operasyonuyla milliyetçi hissiyat başka bir yere kanalize edilmeye çalışıldı, iktidar sözcüleri ABD’ye diyemediklerini, muhalefete söyledi, sanki başında Biden varmış gibi milli spor olarak yine HDP dövüldü. Şu anda Ankara’nın önceliğinin atalarımızı korumaktan çok, 8.1’in üstüne çıkmış, boşalan Merkez Bankası rezervleri yüzünden de önü açık olan dolar kuruna karşı Türk lirasını korumak olduğu anlaşılıyor... Nihayet ABD, aralarında Fransa, Almanya, İtalya ve Rusya’nın da olduğu Ermeni soykırımını resmen kabul eden 30 ülkeye katılmış oldu. Her soykırım diyen ülkeden elçi çekilseydi, Türkiye’nin NATO üyesi ülkelerin çoğunda elçisi kalmazdı."