Dünya

Karar yazarı Oğur: 34 şehide rağmen, bir kere başsağlığı bile dilememiş Moskova’ya Putin’e gidilecek

"Sorunları erteleyen yeni Soçi, Moskova mutabakatlarının yine benzer ağır bedelleri ödetmesi hâlâ çok mümkün"

02 Mart 2020 09:15

Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İdlib'de 34 askerin şehit olmasının ardından 5 Mart'ta Moskova'da gerçekleştireceği ziyareti öncesi değerlendirmelerde bulundu. Oğur, " İktidara yakın gazeteciler, siyasetçiler de Putin’in içine kaçmış kötü ruhlardan, etrafını sarmış pis adamlardan, Yahudi komplolarından başarısız tevillerle bu kabul edilmesi zor durumu açıklamaya çalışıyorlar, çalışacaklar. O yüzden 34 şehide rağmen, bir kere başsağlığı bile dilememiş Moskova’ya Putin’e gidilecek." düşüncesini dile getirdi. 

Erdoğan'ın 2019 yılında beş kez Moskova'ya gittiğini anımsatan Oğur, " Bir kere daha Moskova yolu göründü.  İşte bu yüzden Türkiye, bu eşitsizliği dengelemek için Batılı müttefiklerle, onları göçmenlerle tehdit ederek değil makul bir dille konuşup anlaşarak ortak bir Suriye’den çıkış stratejisi geliştirilmeli." görüşünü savundu. 

Oğur yazısında şunları kaydetti: 

Ama bu stratejinin ilk adımı bazı muhaliflerin söylediği gibi hemen İdlib’ten çekilelim olamaz, şayet milyonlarca mültecinin daha Türkiye gelmesi istenmiyorsa...

Ama bu amaçla İdlib’de bulunmanın ağır maliyeti de şimdiden 50 askerimizi kaybetmek olmamalıydı. 
Hava desteği olmadan askerlerimizi Rusya’nın insafına bırakan geçici çözümlerin, sorunları erteleyen yeni Soçi, Moskova mutabakatlarının yine benzer ağır bedelleri ödetmesi hâlâ çok mümkün. 

Bundan sonra kimse Rusya’nın beş yıldır arkasında durmak için büyük bedel ödediği, Orta Doğu’daki ‘başarı’ hikayesi olan Esad’ı korumaktan Türkiye için vazgeçeceğini beklememeli.

Türkiye’de Suriye meselesinde duyarlı, Esad’dan haklı olarak nefret eden özellikle dindar, İslamcı kamuoyu Türkiye’nin Suriye’yi fethedemeyeceğini, rejimi deviremeyeceğini, muhaliflerin de bu saatten sonra maalesef kazanamayacağını artık kabul etmeli.

Ayrıca Türkiye her fırsatta Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu söylüyor ve meselelerini Rusya ile  çözmeyi düşünüyorsa Afrin, Cerablus, El Bab gibi daha önce aldığı topraklardan da bir çıkış stratejisi geliştirmeli. Çünkü sıra oralara da gelecektir.

Parametreler bunlar. 

Yarın Meclis’te konuşulacakları da 10 yıl sonra okuyacağız. 

Umarım o zamana kadar Suriye’den bir çıkış planı bulunmuş olur. 

Yoksa daha çok Moskova ziyareti görürüz...

Yazının devamı için tıklayın