Gündem

Karar yazarı Ocaktan: Kabine toplantısı sonrasında değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dinlerken tarifi imkânsız bir hüzün yaşadım

02 Aralık 2020 11:09

Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, "Önceki gün kabine toplantısı sonrasında değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı dinlerken tarifi imkânsız bir hüzün yaşadığımı itiraf etmeliyim. Çünkü cumhurbaşkanı çok net ifadelerle 'Türkiye’de ekmeğini yiyip, vatanına düşmanlık besleyen, havasını soluyup, ezanından, bayrağından nefret eden, sefasını sürüp, insanını sevmeyen bir kesim var. Bunlar zahirde demokrat, insancıl, hoşgörülü gözükür hakikatte faşistin, darbecinin, vesayetçinin önde gidenleridir. dedi" ifadesini kullandı. 

Ocaktan yazısında, "Bu ülkenin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan insanlar neden ezandan, bayraktan rahatsız olsunlar ki... Bütün siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, farklı kimliklere mensup topluluklara ve tek tek bireylere bakıyorum ve hemen hepsinin Türkiye’nin daha güçlü bir ekonomiye sahip olmasını, hukukta-adalette, özgürlüklerde demokratik ülkelerle yarışabilecek düzeyde olmasını istediklerini görüyorum." düşüncesini dile getirdi.

Ocaktan, "Mesela Katar’a satılan Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk hissesinin parasal değerini ancak gelen tepkiler sonrasında açıklayan ama hangi kriterlerle satıldığını hala açıklamayan Borsa İstanbul’u eleştirenler de ‘ezan ve bayraktan rahatsız’ olanlar mıdır? Mesela Katar’a satılan Borsa İstanbul’un yüzde 10’luk hissesinin parasal değerini ancak gelen tepkiler sonrasında açıklayan ama hangi kriterlerle satıldığını hala açıklamayan Borsa İstanbul’u eleştirenler de ‘ezan ve bayraktan rahatsız’ olanlar mıdır?" görüşünü savundu. 

Ocaktan, "Kuşkusuz bu soruları daha çoğaltmak mümkün, ama bir gerçek var ki toplumu ayrıştırıp kutuplaştırarak ne ekonomik sorunlarımıza çare üretebiliriz, ne de insanımızın kendisini güvende hissetmesini sağlayabiliriz. Unutmayalım ki ezanı, bayrağı ve vatanı sevmek, öncelikle bu ülkenin insanlarını hiçbir ayrıma tabi tutmadan amasız, fakatsız kucaklamakla mümkündür." yorumunu yaptı.