Karar gazetesi yazarı Taha Akyol, parti kapatmaya karşı AKP'nin kısa vadeli seçim ve Cumhur İttifakı hesabıyla hareket ettiğini belirterek, "Erdoğan parti kapatma davasına karşı dursaydı, HDP hakkında bu dava açılabilir miydi?" görüşünü savundu.
Akyol yazısında, "Ak Parti 2010’daki anayasa değişikliği için hazırladığı teklif metninde parti kapatmayı neredeyse imkansız hale getiriyordu. Daha önemlisi, parti kapatma davasına öncelikle siyaset karar verecekti… Başsavcı bir parti kapatma dosyası hazırlarsa, bunu Meclis’e gönderecek, Meclis’te her partiden eşit olarak beşer üyenin oluşturacağı bir komisyon üçte iki çoğunlukla 'dava açılsın' diye karar verirse, o zaman dosya Anayasa Mahkemesi’ne gidecekti. (5 Nisan 2010, madde 8) O zaman bu teklifi çok desteklemiştim. Çünkü hukuk terörle iltisak ve irtibatı olan partinin kapatılmasını emretmez, kapatılabileceğini belirtir. Bu madde maalesef Meclis’ten geçmemiş, Erdoğan oy vermeyen üç AK Partili vekil için 'bize ihanet ettiler' diye tepki göstermişti. Dün parti kapatmanın ülkenin uzun vadeli çıkarlarına zarar verdiği bilinciyle hareket eden Ak Parti, bugün kısa vadeli seçim ve 'Cumhur ittifakı' hesabıyla hareket ediyor." düşüncesini dile getirdi.
Akyol şu ifadeleri kullandı:
"Bugün Erdoğan parti kapatma davasına karşı dursaydı, HDP hakkında bu dava açılabilir miydi? Aksine kim inanır?
Parti kapatmanın, dokunulmazlık kaldırmanın terörü ve ayrılıkçı hareketleri değil durdurmak, büsbütün tırmandırdığı şuradan bellidir ki, aynı çizgideki 9 parti kapatıldı, 1994’te 6 DEP milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılıp hapse konuldu… Terör tırmandığı gibi partinin gibi oyları da arttı, barajı aştı… uluslararası propaganda alanını da hayli genişletti!"