Darbe girişiminden sonra cemaat üyeleri için gözaltına alınmaları durumunda yapılması gerekenlerle ilgili belge hazırlandığı iddia edildi. ‘Nasıl İfade Vermeliyiz’ başlıklı olduğu öne sürülen dokümanda, OHAL şartlarının anlatıldığı, “Abiler için tanımıyoruz deyin, ByLock’un ispatı zor inkâr edin” gibi tüyoların verildiği iddia edildi.
Karar'dan Kenan Butakın'ın haberine göre, iddiaya konu olan dokümandaki altı talimat şöyle:
1-) İfade işlemi ceza muhakemeleri kanununa göre yapılmak zorunda. OHAL de olsa bu kanuna göre ifade alınır. OHAL kanunları bazı kısıtlamalar getiriyor ama ne olursa olsun suçlu da olsa insanların sahip oldukları haklar vardır. Avukat yardımı vs gibi haklar kesindir. Bunlara riayet edilmezse er geç bu durum ortaya çıkar ve şüpheli lehine olur. Mesela avukat olmadan alınan bir ifade geçersizdir. Dolayısıyla böyle bir duruma maruz kalanların, bu şartlar altında verdikleri ifadelerden dolayı uzun vadede endişelenmemesi gerekir.
2-) İfade işlemi esnasında kötü muameleye maruz kalmamak için gerekli tavır sergilenmelidir. Restleşmeden zemine göre duruş gösterilmelidir. Yerine göre dik duruş yerine göre alttan alma olabilir. Her kişi için subjektif kriterler vardır. O esnada değerlendirilip karar verilmeli.
3-) İfadelerden beyan delil dediğimiz kanıtlar üreterek tutuklama yapılıyor. Bu yüzden can güvenliği sorunu yoksa mümkün olduğunca hiçbir iddiayı kabul etmemek kesin bir dille reddetmek lazım. Diğer bir husus ifadede sorulan sorulara onların beklediği şekilde cevap vermek zorunda değiliz. Örneğin onlar ‘a’ dan soru sorup bahsederken biz ‘b’den cevap verebiliriz.
4-) İfade esnasında psikolojik olarak da sıkıştırabilirler. O yüzden sükunet ve kendinden emin tavır çok önemli. Şunu da yapabilirler ellerinde olmayan delilleri varmış gibi gösterip soru sorabilirler. Bu tongaya düşmemek lazım. Sordukları her şeyin delilini belgesini görmeyi istemek şüphelinin hakkı. Bunu asla unutmamak lazım. Restleşmeden mutlaka bilgi belge delil istenmeli ve ayrıntılı incelenip öyle cevap verilmeli. Mesela FETÖ örgütünün üyesi olduğunuz anlaşılmıştır ifadenizi veriniz derlerse, bu üyelik reddedilmeli bu hususta varsa delilleri görmek isteyin.
5-) Telefon programları ile ilgili (ByLock) sorulara da şayet programı yakalatmışsak böyle bir şeyi hiç kullanmadığımız açık bir dille söylenmeli. Teknik konular ispatlanması zor konulardır. İleride lehimize sonuçlar doğabilecekken şimdiden kendi beyanımızla kabul etmemiz doğru değildir. Özellikle de bilgisayar telefon vs gibi konularda mümkün olduğunca çelişkiye düşmeyecek şekilde inkar edilmeli. Telefon programları ile ilgili telefon şifresini kolluğa vermek zorunda değiliz. Kimse kendisi ve yakınlara aleyhine delil vermeye zorlanamaz. Zorla alınıyorsa da adil yargılanma ve susma hakkında aykırıdır. İşkence ve kötü muamelenin varlığına ispattır. Delil olarak kullanılamaz hükme esas alınamaz. Kolluk kendisi şifreyi çözüp açmışsa delil olarak kullanılabilse de ortaya suç oluşturan bir eylem olmadığından kısa vadede problem olmaz inş. Son olarak şu unutulmamalı bize düşen tedbirdir. Hükmü veren Allah’tır.
6-) Hiç kimseden talimat almadığı (Abilerden) ve kimseyi yönlendirmediği kesin bir şekilde vurgulanmalı. Abiler için tanımıyoruz deyin. (Bank Asya’ya) para yatırma gerekçesi olarak da, birikimlerini değerlendirmek istediğini, faizsiz bankacılık sistemi ile faaliyet gösteren İslami usullere uygun bir bankada değerlendirme istediğinden çalıştığı yere/evine yakın olduğundan Bank Asya’ya yatırdığını söylemelidir. İfadede mutlak surette İslami usullere uygun bir banka olduğu ifadesi vurgulanmalıdır. Ayrıca, 2015 yılına kadar birçok kamu kuruluşunun fatura tahsilat işlemlerini Bankasya üzerinden yapması, TFF 1.liginin isim sponsorluğunun uzun yıllar Bank Asya’nın yapması, ligin adının Bank Asya 1.Ligi olması, THY dahil birçok kamu kurum ve kuruluşunun mevduatının bulunması, TMSF ve BDDK’nın halen Bankasya’nın faaliyetlerine müsaadet etmesi gibi doneler ileri sürülerek para yatırmanın herhangi bir suç olmayacağı belirtilebilir.