Ekonomi

Karaca: Savaş olsa ancak anlaşılabilir olan şeylere barış zamanı katlanmayı salık verenler ve herkesi kendileriyle aynı imkânlara sahip zannedenler utansın  

Nihal Bengisu Karaca

14 Aralık 2021 11:24

HaberTürk gazetesi yazarı Nihal Bengisu Karaca, "Savaş olsa ancak anlaşılabilir olan şeylere barış zamanı katlanmayı salık verenler ve herkesi kendileriyle aynı imkânlara sahip zannedenler utansın" düşüncesini dile getirdi.

Karaca yazısında, "Siz miydiniz beğenmeyen, tost ve çaydan ibaret kahvaltılara burun büken. 'Yaa ama kahvaltıda sadece tost mu var, niye ama yaa' diyen tazeler anlayamadıkları bir imtihandan geçerken maaşlı ve maaşlarından başka kaybedecek şeyleri olmadığı için kendilerini şanslı sayması gereken anne babaların içi burkulacak ama gerçek bu, tost ve çay an itibariyle lüks. Sucuklu-kaşarlıyı ise zaten aklından bile geçirme. Öyle Kars kaşarı yahut gravyeri filan bile değil, bildiğin alelade taze kaşarın 600 gramı -bakın kilosu bile değil- 49,95 TL’den başlıyor. İyice bir markanın taze kaşarının 800 gramı -bakın kilosu değil-  71,25 TL. İyice başka bir markanın taze kaşarının 400 gramı -bakın yarım kilo bile değil- 59,95 TL.Eski kaşar fiyatına bakmasanız daha iyi.  Epey iyi bir markanın ürettiği Trakya eski kaşarının kilosu 123,90 TL. (124 TL yazmamak için epey kasmışlar) Bir başka markanın kaşarları da fena, göbek ise kilosu 98 TL, kelle kaşar ise 94 TL." ifadesini kullandı. 

Karaca şunları kaydetti: 

"Anlayacağınız bu saatten sonra kaşarın olsa olsa lorunu yiyebilirsiniz. (Kaşarın da loru var evet.)  Ve onun bile kilosu olmuş 26,35 TL. Ancak hedefimiz tost, lordan tosta olmaz dost. Bir zamanlar içinde peynirden başka her şey olan merdiven altı yapımı taze kaşarlar vardı. Tadı saman gibi olan, çünkü içine bol miktarda patates kaktırılmış sözde kaşarlardı.

Memlekette çakal bol, yakında ortalık yine sahte kaşarla dolabilir. Maaşında başka bir şeyi olmayan ve çoluğuna çocuğuna kahvaltı hazırlamak zorunda olanlar bir yandan "Ekonomimiz şahlandı ve Japonya’dan iyiyiz” temalı sahte haberleri izlerken iki dilim ekmeğin arasında hiç değilse kaşar taklidi yapan bir şeyler olmasına ihtiyaç duyacaklardır çünkü. Sahte de olsa.  El mahkum, hanede evlad-u ıyal var.  Yine de uzak durun derim. Çünkü kaşarı patatesle olgunlaştırmak eskidendi. Giderek patates de pahalanacak. Biliyorum epi topu bir tost yiyeceğiz nasıl bu kadar zor olabiliyor diyorsunuz. Maaşından başka kaybedecek bir onuru kalmış insanlar olarak yutkunuyorsunuz. Biliyorum. Ben de bu şartlarda kupkuru tuzlarıyla kürsülere çıkıp "Hayallerim var robotik yazılım gök bilimi hede hödö" diye lüks lüks konuşan milletvekillerine şaşkın şaşkın bakıp "Aynı ülkede mi yaşıyoruz?" sorusuyla baş etmeye çalışıyorum.   

Ne diyelim? Savaş olsa ancak anlaşılabilir olan şeylere barış zamanı katlanmayı salık verenler ve herkesi kendileriyle aynı imkânlara sahip zannedenler utansın.  "