T24 - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kapalıçarşı'nın çok ciddi biçimde müdahaleye ve elden geçmeye ihtiyacı olduğunu söyledi.
Günay, Çok önemli ve görkemli bir mekan. Ama büyük bir başıboşluk, eksiklik, eskimişlik var" dedi.
Bakan Günay’ın başkanlığında İstanbul Valiliği’ndeki Mavi Salon’da gerçekleştirilen toplantıda, Kapalıçarşı’nın 550. kuruluş yıl dönümü kutlamalarını düzenleyecek komite oluşturuldu. Toplantıda konuşan Günay, amaçlarının 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul’a ve 550. yılını idrak eden Kapalıçarşı’ya yakışır bir tanıtım ve kutlama gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Kapalıçarşı’nın, durumundan özel bir üzüntü duyduğu mekanların başında geldiğini ifade eden Günay, bu yılın kendilerine İstanbul’da yapacak ne kadar çok çalışma, ihmal edilen, "yaparız" denilerek ertelenen ne kadar çok iş olduğunu bir kez daha hatırlattığını vurguladı.
Bu vesileyle İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesini bir başlangıç saydığını dile getiren Günay, o yüzden bunu, yıl sonunda bitecek olan değil başlangıç için önlerini görmelerini sağlayacak bir proje olarak gördüğünü belirtti.
Bakan Günay, Kültür ve Turizm Bakanı olarak göreve başladığı dönemde Kapalıçarşı’yı ziyaret ederek esnafla görüştüğünü hatırlatarak, çarşının iyileştirmesi konusunda o dönem projelerin olduğunu ancak pek bir mesafe alınmadığını anlattı.
Toplantıda söz alan Kutlama Komitesi Koordinatörü Bülent Akarcalı ise İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olmasının bir fırsat olduğunu, bu nedenle dünyanın en büyük ve en eski alışveriş merkezi olan Kapalıçarşı’nın 550. yıl kutlamalarının festival havasında gerçekleştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Çarşıyı yoğun günlerde yarım milyon insanın ziyaret ettiğine dikkati çeken Akarcalı, yapılacak tanıtımla hem esnafın, hem Türk turizminin, hem de ülkenin kazanacağını belirtti.
Dış ticarette sıkıntı çeken İran gibi ülkelerle yapılan ticarette Kapalıçarşı’nın bankaların verdiği hizmeti sunduğuna işaret eden Akarcalı, böylece birçok ülkeyle yapılan çok ciddi ticaretin Kapalıçarşı sayesinde gerçekleştirildiğini kaydetti.
Tarihi ve ekonomik öneme sahip Kapalıçarşı’nın tanıtımı için uluslararası arenada tanınan, bilinen ve geleneksel hale gelen bir festival yapmanın çok önemli olduğunu ifade eden Akarcalı, "Biz turistlerin olduğu bir dönemde bayram havasında senede 2 defa büyük kutlama yapmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca haftalık ve aylık küçük etkinlikler de yapılmalı" dedi.
Akarcalı, İstanbul’daki kamu ve sivil toplum kuruluşlarının Kapalıçarşı konusunda yapabileceklerini bir araya toplamaları durumunda oluşacak bütçenin Türk ve dünya kamuoyuna ciddi bir mesaj verebileceğine dikkat çekti.
Bunun üzerine Bakan Günay, "Kapalıçarşı, şu anda tarihi kimliğinden bir hayli koparılmış biraz başıboş, biraz sahipsiz, biraz fazla ahi lonca geleneğinin dışında, esnafın da mekan sahibi olması nedeniyle işgaline uğramış. Çarşıda çok sayıda çarpık yapılaşma ve kirlilik sorunları olduğunu da biliyorum. Kapalıçarşı’nın çok ciddi biçimde müdahaleye ve elden geçmeye ihtiyacı var. Çok önemli ve görkemli bir mekan. Ama büyük bir başıboşluk, eksiklik, eskimişlik var" diye konuştu.
Kapalıçarşı’nın restorasyonu
Toplantıda söz alan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ise seçimlerden sonra valiliğe başvurarak, Kapalıçarşı’nın rolöve ve restorasyon çalışmaları için kaynak sağladıklarını ve bugün hazırladıkları projenin maliyetinin 14 milyon lirayı bulduğunu söyledi.
Bu miktarın yarısının İl Özel İdaresi, diğer yarısının da kendilerince karşılanacağını vurgulayan Demir, projeye çarşının çevresindeki hanların da dahil olduğunu kaydetti.
Hazırlanan proje kapsamında 26 mimarın son teknoloji cihazlarla çarşının rolövelerini çıkardığını ifade eden Demir, "Ümidimiz odur ki haziran ayında Kapalıçarşı’nın kubbeleriyle ilgili rolövelerinin bitirilip Anıtlar Kurulu’nca onaylanması. Bu kadar büyük bir projeyi bitirip hayata geçirmek çok zor. Türkiye’de tarihi yapılar açısından, şu ana kadar yapılan en büyük projeyi gerçekleştiriyoruz. Tahmini proje bitim süresi 2011 yılının sonu" dedi.
Kapalıçarşı’nın en büyük probleminin çatısında olduğunu bu nedenle buradan çalışmalara başlayacaklarını anlatan Demir, şunları kaydetti:
"Biz çatıların rolövesini aldıktan sonra ikinci aşama çalışmaları gerçekleştireceğiz. Gerçekten kültürün, sanatın ve finansın birbirini tamamladığı belki de yeryüzünde bundan güzel bir mekan bulunamaz. Bu yüzden buranın çok fonksiyonlu ve çok özel bir yanı var. Kapalıçarşı’yı sadece belediyelerin kaynağı ile de restore etmek mümkün değil. Ayrıca Kapalıçarşı’nın yüzde 98’e yakını malikleri olan özel mülkiyet. Kapalıçarşı’nın en büyük problemlerinden biri de yönetiminde. Kapalıçarşı’da bir dernek var, kaçak yapılara bile müdahale edebilecek bir yaptırımı yok. Derneğin aldığı kararları bütün esnafa uygulatma gibi bir şansı da yok. Kapalıçarşı’da yapılacak rolöve çalışmaları sırasında bir işletim modeli de oluşturmayı düşünüyoruz. Tapuya işletmek suretiyle bu rolöve projeleri bittikten sonra Kapalıçarşı’ya özel bir işletme modeli oluşturacağımızı düşünüyorum. Bu şekilde oluşacak yönetimin aldığı karara mülk sahipleri uymak zorunda kalacak."
"Pazar günü açacaksınız kardeşim"
TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy da ülkeye gelen kaliteli, alışveriş yapmak isteyen turistlerin güzel bir Kapalıçarşı görmek istediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Ekleme, toplama, çirkin, rahat bir şekilde tuvalete giremeyeceği yere turist gelmek istemiyor. Seyahat acentası da sokmak istemiyor. Burada esnafın kendini yenilemesi lazım. Haftanın 6 günü açıyor, pazar günü kapatıyor. Böyle bir şey yok. Pazar günü açacaksınız kardeşim. Esnaf hem ödemesini yapmayacak, hem bakımını yapmayacak, hem de 4 kilo altın alacak... Böyle bir olay yok. Biz, müze ziyaret saatlerini 1-2 saat uzatmaya çalışıyoruz. Kapalıçarşı rahat nefes almıyor. Şam’daki Kapalıçarşı tıklım tıklım ama ilavesi yok. Tanıtım ve diğer konularda Kapalıçarşı için üzerimize düşeni yaparız. Esnaf ’bize grup göndermiyorsun’ diyor. Kardeşim göndermiyorsun ama sebepleri var. O sebepleri ortadan kaldırdığın zaman neden göndermeyelim. Kapalıçarşı konusunda ısrarla üzerinde durmak istiyorum esnafımızın kendini yenilemesi lazım."
Hacı Bektaş’ın sözü kampanyanın sloganı
Bakan Günay da 550. yılı kutlanan Kapalıçarşı’nın tanıtım ve kutlanmayı hak eden asgari fiziki altyapıda olması gerektiğini, şu anda birinci önceliklerinin fiziki iyileştirme olduğunu kaydetti.
Fiziki iyileştirme yapılmadan tanıtımla ziyaretçi sayısını artırılması durumunda çarşının bu yükü kaldıramayacağını ve gelenlerin şikayetçi olarak çarşıdan çıkacağını ifade eden Bakan Günay, şunları söyledi:
"Gelenler daha bir şikayetçi olarak oradan çıkarlar. Onun için kutlamanın birinci boyutu fiziki mekanda iyileştirme yapmaktır. Bütün bu yapıya, bütün bu eskimişliğe, bütün bu keyfiliğe katiyyen dokunmadan tanıtımı yaparsak gelenler bize ’yazık ya böyle bir mekanı ne hale getirmişsiniz’ derler. Onun için fiziki iyileştirmeyi çok önemsiyorum. Yapılacak çalışmalardan 3 bin 500 esnaftan 3 bininin memnun olması yeterlidir benim için. Diğer 500’ünü de süpürüp atalım gerekiyorsa.
Gelen turistin koluna yapışanlar var. Bu elle tacizdir. Bir tarihi mekanda lonca ve ahi geleneğinin olduğu bir mekanda bu olur mu? Burada nasıl lonca geleneğinden bahsedilebilir. Bütün bunlar kalkacak. Bütün bunlarla radikal biçimde mücadele edeceğiz. Fiziki iyileşme gözükecek gözle, bir şey yaptığınızı anlatmak için. Bugünlerde Hacı Bektaş’ta bir söz öğrendim her yerde söylüyorum. ’Oturduğun yeri pak et, yediğin lokmayı hak et’. Bunu Kapalıçarşı’nın girişine yazalım. Kampanyanın sloganı bu olsun."
Bakan Günay, toplantının sonunda 550. yıl kutlama ve tanıtım çalışmalarını yapacak komitenin genel sekreterliğini Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in yapmasını kararlaştırdı.
Kutlama ve tanıtım komitesi İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, Fatih Kaymakamlığı, İstanbul Üniversitesi, Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, İstanbul Ticaret Odası, TÜRSAB, TUROB, Kapalıçarşı Esnaflar Derneği temsilcileri ile koordinatör olarak Bülent Akarcalı’dan oluşuyor.