Politika

'Kamerayı koyanı bulmak iktidarın görevi'

MHP lideri Devlet Bahçeli, ortaya çıkan 2. kasetten sonra sorumluların bulunması gerektiğini söyleyip hükümete seslendi,

03 Mayıs 2011 03:00

T24 -  MHP lideri Devlet Bahçeli, ortaya çıkan 2. kasetten sonra bir kez daha sorumluların bulunması gerektiğini söyleyip hükümete seslendi, 'İleri demokrasi, insan hakları diyorsun, kameranın bir kişinin evine konulmasını görmezden geliyorsun. Evde uygunsuz hareketleri istismar ederek siyaset yapıyorsun. Eve kamera koyan suç şebekesini bulmak iktidarın görevi.' dedi

Bahçeli, yönetenlerin birinci işi eve bu şekilde girilip kamera konulabilmesini engellemek, ikincisi de konuyu ahlaki olarak ele alıp toplumu bunlardan arındırma olduğunu da sözlerine ekledi. Hürriyet gazetesinde yer alan haber şöyle.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iki genel başkan yardımcısının istifasına neden olan kaset skandalında, gizli kameranın milletvekilinin evine konulduğunu belirterek, “İleri demokrasi, insan hakları diyorsun, kameranın bir kişinin evine konulmasını görmezden geliyorsun. Evde uygunsuz hareketleri istismar ederek siyaset yapıyorsun. Eve kamera koyan suç şebekesini bulmak iktidarın görevi” dedi. Bahçeli’nin, bir grup gazeteciyle yaptığı sohbette, iki MHP Genel Başkan Yardımcısına kurulan kaset tuzağına ilişkin “Özel hayatın korunması noktasında dünyada önemli gelişmeler var. Yönetenlerin birinci işi eve bu şekilde girilip kamera konulabilmesini engellemek. İkincisi de konuyu ahlaki olarak ele alıp toplumu bunlardan arındırmak” diye konuştu.


Anketler maniple
 Bahçeli, halkın iradesine ipotek koyma halini alan seçim anketleri ve kamuoyu araştırmaları, gençlerin bedelli askerlik konusunda talepleri gibi birçok konuyu tuttuğu iktidar ajandasına bizzat not ettiğini belirtti. Bahçeli, medyanın büyük bölümünün, özellikle de TV’lerin “iktidar borazanı” haline geldiğini ve halk nezdinde inandırıcılıklarını yitirdiğini savundu. Bu
yüzden açık oturum davetlerine sıcak bakmayan Bahçeli, şunları söyledi: “Medya ile olmaktansa, halkın arasında olmayı tercih ediyoruz. Adil seçim yarışını engelleyen, seçmenleri maniple edici seçim anketleri, demokrasiyi de zedeliyor. Kamuoyu araştırma kuruluşlarının bir yasasının olması lazım. Kamuoyu araştırmasını kimin, nasıl, hangi şartlarda, hangi ölçütlerle yapacağı bilimsel ve yasal olarak düzenlenmeli. Üç kişi bir araya gelip bir şirket kuruyor. Güvenilirliği olmayan, ama etkileme gücü yüksek olan bir uygulama. Yaptıranı memnun edecek oranlar açıklıyorlar. Biz doğru bulmuyoruz. Yeni dönemde kamuoyu anketleriyle ilgili bir yasayı gündeme getireceğiz.
Onları utandıracağız
Bu kadar yoksulluk, işsizlik varken, AKP nasıl yüzde 48 oy alacak? Bu şartlarda insanlar niye oy versin? Onun için biz meydan konuşmalarında halka, ‘Hayatından memnunsan eyvallah. Ama, değilsen kararını ver ve ortaya yeni bir iktidar çıkar’ diyoruz. MHP 2009’da 14.3 oranında oy aldı. Bu seçimde çok daha iyi bir oy alarak 13 Haziran’da anketçileri utandıracağız. Seçim güvenliği konusunda toplumda kuşku var. 2007 seçimlerinde ABD’de uygulanmış, ‘Yunanistan reddetti, biz kabul ettik’ denildi, orada kaldı. Bu gibi konular uzmanlarınca araştırılsın ve sonuçları kamuoyu ile paylaşılsın.
Devletin çivisi çıktı
Ben Başbakan Yardımcısı iken bir il başkanımızın, devletin valisinin önüne geçip yürüdüğünü TV’den gördüm. Hemen ertesi gün o il başkanımızı çağırıp, bir daha böyle bir nezaketsizlik içinde olmaması için sert biçimde uyardım. Bugün ise Başbakan Erdoğan, Vali’yi (İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu) çağırıp partisinin seçim şarkısını söyletiyor. Bir kaymakam (Hendek Kaymakamı), törenle AKP adaylarına nazar boncuğu takıyor. Bunlar olacak şeyler değil. Devletin çivisini çıkardılar.”

Kaset sürpriz değil

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “MHP olarak, insanların yatak odalarına girilerek, kişisel dokunulmazlığı yok eden bütün metot ve mekanizmaları reddediyoruz. Vicdanları kanatan bu tür aşağılık yöntemlerin siyasi çıkar uğruna kullanılmasını şiddetle kınıyoruz” dedi. Yalçın, dün yaptığı yazılı açıklamada özetle şunları söyledi: “Türk milliyetçileri üzerine yıllardır oynanan seviyesiz ve pespaye oyunlar bütün rezaletiyle sürüyor. Bu
oyunların devamının gelmesi bizim için sürpriz olmayacak. Elbette siyaset yürüyüşünde yoldan çıkanlar, inandığı ve yaşadığı değerlere aykırı fiil ve davranışlarda bulunanlar olacak. Kirli oyunlar tertipleyenlerin tezgâhına düşenler hep olacak. MHP, kendi ilke ve inançlarını çiğneyenleri barındırmadı, barındırmayacak. Çürüyen yapraklar düşecek. Ama ulu dava çınarından daima yeni filizler fışkıracak.”