Kahramanmaraş'ta, 18 bin 500 Suriyeli sığınmacının barındığı çadır kentin taşınacağı Sivricehöyük Mahallesi'ne yapılacak konteyner kentin inşası başlarken, bölgeye giriş- çıkışlar kapatıldı.
Doğan Haber Ajansı'nda (DHA) yer alan habere göre; Bölge halkının karşı çıktığı konteyner kentinin yapılacağı alana kurulan nöbet çadırı sökülürken CHP'li milletvekilleri, jandarma ve polis barikatı önünde oturma eylemi yapan vatandaşları ziyaret edip destek verdi.
Kentte 4 yıl önce ülkesinden kaçan Suriyeliler'in barınması için Küçük Sanayi Sitesi arazisine yapılan protokolle çadır kent kuruldu. Şu anda 18 bin 500 Suriyeli sığınmacının barındığı çadır kentin, kent merkezine 20 kilometre uzaklıktaki Sivricehöyük Mahallesi'nin girişindeki 37 hektarlık araziye kurulacak konteyner kente taşınması kararlaştırıldı. Mahallenin sakinleri, Suriyeli sığınmacılar için kurulacak konteyner kentinin başka bir yere yapılmasını istiyor. Bölge sakinlerinin, konteyner kentin kurulacağı alana kurduğu çadır sabah saatlerinde güvenlik güçleri tarafından sökülürken, bölgeye giriş ve çıkışlar kapatıldı. Jandarma ve polis tarafından konteyner kentin inşa edildiği alanın çevresine güvenlik barikatı oluştururken, iş makineleri de arazide çalışmalarına başladı. Bölge sakinleri, iş makinelerinin çalışma yaptığı alanın yakınında güvenlik barikatı oluşturan polis ve jandarmaların önünde oturarak konteyner kentin yapımına karşı direniyor. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, CHP Hatay Milletvekili Birol Ertem, CHP Parti Meclisi Üyesi Ali Öztunç, CHP Kahramanmaraş İl Başkanı Esat Şengül, CHP Gaziantep İl Başkanı Hayri Sucu ile bazı partililer ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Sivricehöyük Mahallesi'ni ziyaret ederek bölge sakinlerine destek verdi.
Burada konuşan CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, bölge sakinlerinin can güvenlikleriyle ilgili endişeli olduklarını belirterek, şöyle dedi:
"IŞİD'ci mi getirecek, canlı bomba mı getirecek, bilemiyoruz"
"Yarın buradaki köylerin dibine bir yer kuracaklar ve kimi getirdiklerini biz bilemeyeceğiz. Biz bu hükümetin sınır kontrolüne güvenmiyoruz, kimlik tespitine güvenmiyoruz. IŞİD'ci mi getirecek, canlı bomba mı getirecek, bilemiyoruz. Bunlar yarın köylerimizi rahatsız edecek. Yarın kim olduğunu bilmediğimiz komşularımızdan rahatsız olacağız, evimizde uyuyamayacağız. Burası, bunun yapılması için uygun bir yer değil. Bu uygulamadan mutlaka ama mutlaka vazgeçilmelidir. Eğer gerçekten yoksul halkı getirecekseniz, can güvenliğini sağlayacağınız daha uygun bir yer seçin ve doğru düzgün insani koşullarda bu yoksul halka bakın. Buna şu an için bir itirazımız yok. Ama kimi getireceklerine güvenmiyoruz. Burada yaşayan köylülerimizin de can güvenliğinden endişe ediyoruz ve endişe duymaya da devam edeceğiz. Can güvenliğimizi istiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Bu durumda yasal bir prosedür yok. Sadece devlet zoruyla oldu bittiye getiriliyor. Bu sebeple buradaki yerel halkın direnişinde sonuna kadar yanında olacağımıza söz verdik ve olmaya da devam edeceğiz."