-KAHRAMAN SADIKOĞLU TALİMATLA İFADE VERECEK ANTALYA (A.A) - 20.12.2010 - Savarona Yatı'na düzenlenen fuhuş baskınıyla ilgili davada yargılanan tutuklu sanıklardan 4'ü, ilk duruşmada tahliye edildi. 2 sanığın tutukluluğunun devamına karar verildi. Tahliye edilen sanıklara yurt dışına çıkış yasağı ile duruşmalara katılma zorunluluğu getirildi. Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve bu sabah başlayan davanın ilk duruşması, öğle yemeği arasının ardından saat 16.20'ya kadar sürdü. Tevfik Arif'in ardından ifadeleri alınan 9 sanık da haklarındaki suçlamaları kabul etmediler. Tutuklu sanıklardan Gündüz Akdeniz, Tevfik Arif'in yanında 17 yıldır çalıştığını belirterek, kendisinin ve iş adamı Arif'in fuhuş suçlamalarıyla ilgilerinin olmadığını savundu. Davanın tutuklu tek kadın sanığı olan Hülya Erdoğan da, 25 yıldır eğlence sektöründe organizatörlük yaptığını belirterek, fuhuşla ilgisinin olmadığını, Savarona Yatı'ndaki davet için de müzisyen ve dansöz temin ettiğini söyledi. -GİZLİ TANIĞIN İFADELERİ OKUNDU- Duruşmada, gizli tanık ''Orta Asya''nın soruşturma savcısına verdiği 4 sayfalık ifadenin özeti okunurken, gizli tanığın, Tevfik Arif'in, fuhuştan menfaat sağlamadığını ancak ''sapkın ve küçük yaştaki kızlarla ilişkileri'' bulunduğuna yönelik suçlamalarda bulunduğu belirtildi. Türkiye'de zincir oteli bulunan bir iş adamının Rusya'daki bağlantıları, ticari ilişkileri ve para kaynağını Tevfik Arif'in sayesinde kurduğunu öne süren gizli tanık, otel sahibinin de, Arif'in ''sapkın yaşamı'' nedeniyle rahatsız olduğunu bildiğini iddia etti. Gizli tanık, zincir otelin Antalya'daki tesisinde Tevfik Arif ve misafirlerinin, otele kayıtları yapılmayan küçük yaşta kızlarla birlikte olduklarını da öne sürdü. Mahkeme Başkanı Mustafa Zeki Söğüt, davada ''insan ticareti'' suçu mağdurları olarak yer alan Rus uyruklu genç kadınların ve kızların, savcılıkta susma hakkının kullandıkları ve sorulara cevap vermedikleri yönündeki belgeleri okudu. Savcılıkta ifade veren iş adamlarının da bulunduğu bazı tanıkların da ifadeleri okundu. Duruşmada savunma tanıkları da dinlendi. Rusya'da sinemacı ve yazar olduğunu belirten Eduard Medvettin adlı tanık, tercüman eşliğinde verdiği ifadede, annesinin birinci ölüm yıl dönümü nedeniyle Kazakistan'da yanında bulunduğu 40 yıllık arkadaşı Tevfik Arif ile anmanın ardından yakın arkadaşlarıyla Antalya'ya geldiklerini söyledi. Tevfik Arif'le 16 Mart 2010 tarihinde geldikleri Antalya'daki otelden gün boyu çıkmadıklarını anlatan yazar, Tevfik Arif'in ailesinin hikayesini anlattığı kitabını da mahkeme heyetine gösterdi. Mahkeme heyetinin bazı sorularını yanıtlamak yerine, ülkesinde yazarlar ve sinemacılar birliği üyesi olduğunu dile getiren ve mahkeme heyetine ısrarla eserlerini anlatmayı sürdüren Medvettin'e, Mahkeme Başkanı Mustafa Zeki Söğüt gülerek, ''Tamam tamam senin oyunlarını izleriz'' diyerek espri yaptı. Duruşmada, tutuklu sanıklardan Gündüz Akdeniz adına kiralanan Antalya Belek'teki 5 yıldızlı oteldeki odalardan birinde kalan bir çift de tanık olarak dinlendi. Meral ve Cemal Aktürk çifti, daha önceden tanıdıkları Gündüz Akdeniz'in hediyesi olarak otelde 4 gün kaldıklarını belirtirken, soru üzerine, küçük yaştaki kızların fuhuş amacıyla pazarlanması gibi yasa dışı ve ahlaki olmayan bir durumla hiç karşılaşmadıklarını söyledi. Tanık beyanları ve belgelerin okunmasının ardından söz alan Tevfik Arif'in avukatlarından Köksal Bayraktar, davanın, gizli tanık ''Orta Asya''nın duyuma dayalı beyan ve iddialarına göre açıldığını, iddianamedeki telefon görüşmelerinin de Yargıtay içtihatların aksine delillerle desteklenmediğini savundu. İş adamı Tevfik Arif'in, merhum Cumhurbaşkanlarından Turgut Özal'ın ''ricası ile'' Türkiye'ye geldiğini ve yatırım yaptığını ileri süren avukat Bayraktar şöyle konuştu: ''Türkiye'ye çok büyük yatırımları, yardımları olan, 250 müteşebbisi yetiştiren Tevfik Arif, bugün mahkeme huzurunda insan ticareti, fuhuş yaptırmak ve suç örgütü kurmakla suçlanmaktadır. Tevfik Arif iyi bir aile babasıdır. Türkiye'yi çok sevdiği için, atalarının bu topraklardan gitmesine gönlü razı olmadığı için Türk vatandaşlığına geçmiştir. Arif, Türk vatandaşlığını şerefle taşımaktadır.'' Sanık Tevfik Arif'in avukatının konuşması sırasında ağladığı görülürken, avukat Köksal Bayraktar, davada tanık olarak ifade veren Arif'in 40 yıllık arkadaşı Eduard Medvettin'in de, Rusya'nın ''Orhan Pamuk'u ya da Yaşar Kemal''i olarak nitelendirilebileceğini ifade etti. Tutuklu tüm sanıkların avukatları ve sanıklar, koşulsuz ya da mahkemenin uygun göreceği şekilde adli kontrol hükümleriyle tahliye taleplerinde bulundular. -4 SANIĞA TAHLİYE KARARI- Duruşmaya verilen yaklaşık 15 dakikalık aranın ardından Mahkeme Başkanı Mustafa Zeki Söğüt, heyetin oy birliği ile aldığı kararı açıkladı. Söğüt, tutuklu sanıklardan Tevfik Arif, Eldar Baidgliev, Hülya Erdoğan ve Erkan Akdeniz'in yurt dışına çıkış yasağı ve duruşmalara katılma zorunluluğu getirilerek tahliyesini karar verildiğini bildirdi. Tahliye edilen sanıklara, duruşmalara katılmamaları halinde yeniden tutuklanacakları uyarısında bulunan Söğüt, Gündüz Akdeniz ve Musa Çelik'in ise tutukluluk hallerinin sürdürülmesine hükmedildiğini kaydetti. Tahliye kararını mahkeme salonunu dolduran tutuklu sanıkların yakınları, alkışlarla karşılarken, bu kişiler salondaki görevliler tarafından uyarıldı. Mahkeme, Savarona Yatı'nı işleten Kahraman Sadıkoğlu'nun talimatla ifadesinin alınmasına karar verdi. Yabancı uyruklu küçük yaştaki mağdurların kemik yaşının tespit edilmesi için yazışmaların yapılması, ayrıca suç mağduru genç kız ve kadınlara Antalya Barosu tarafından avukat temin edilmesine hükmetti. -MAHKEME GİZLİ TANIĞI DİNLEYECEK- Mahkeme heyeti, Interpol ve yurt dışındaki diğer bazı kurumlardan yabancı uyruklu sanıklar ve mağdurlarla ilgili yazışmaların beklenmesini kararlaştırırken, gizli tanık ''Orta Asya''nın da Tanık Korumu Kanunu hükümlerine uygun olarak mahkeme heyetince dinlenmesine hükmetti. Duruşma, yazışmaların sonucunun beklenmesi amacıyla 18 Şubat 2010 tarihine erteledi. Kazak asıllı iş adamı Tevfik Arif'in avukatı Köksal Bayraktar adliyeden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bayraktar, bekledikleri yönde karar verildiğini belirterek, savunmalarında da dile getirdikleri gibi müvekkili hakkındaki tüm suçlamaların gerçek dışı olduğunu ileri sürdü. Bayraktar, ''Tevfik Arif, bu olay ve dava nedeniyle Türkiye'ye küser mi?'' sorusuna ise, ''Sanmıyorum. Tevfik Arif Türkiye'yi çok seviyor'' diye yanıt verdi.
