Yaşam

KADIN İNTİHARLARI TİTİZLİKLE İNCELENMELİ DİYARBAKIR (A.A)

14 Ekim 2010 15:24

-KADIN İNTİHARLARI TİTİZLİKLE İNCELENMELİ DİYARBAKIR (A.A) - 14.10.2010 - Töre ve namus cinayetlerinde aileden birinin zarar görmemesi ve cezaevine girmesini önlemek için kadınların ya intihara zorlandığı ya da öldürülerek olaya intihar görünümü verildiği, özellikle kadın intiharlarının titizlikle incelenmesi gerektiği bildirildi. Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytekin Sır, bölgede intihar oranlarının yüksek olduğunu, yaptıkları araştırmada özellikle kadınlarda intihar oranının erkeklere göre 2 kat fazla olduğunu saptadıklarını söyledi. İntihara sürükleme veya olaya intihar görünümü vermenin de söz konusu olabileceğini belirten Sır, şöyle dedi: ''Kişi zehirli buğdaydan ekmek yapıyor, ondan sonra onu kadına yediriyor. Kadın fare zehiri içmiş diye hastaneye gönderiliyor. Bunların kurtarılması şansı olmuyor. Başka yöntemde de kadına 'al namusunu temizle' diyorlar. Bu işi kadına bırakıyorlar. Kadın psikolojik olarak intihara hazırlanıyor. Kadına kötü davranıyorlar, baskı kuruyorlar. Kadın psikolojik baskıya dayanamayarak intihar edebiliyor. Bunların ortaya çıkması çok zor. Çünkü kanıt yok. Bunu kanıtlamak çok zor. Özellikle kadınlara ait intihar vakalarının çok daha titizlikle incelenmesi gerekiyor.'' -''İNTİHAR DEĞİL CİNAYETTİ''- Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Rüstem Erkan da 2000-2001 yılları arasında Batman'daki kadın intiharları üzerine araştırma yaptıkları zaman şüpheli bazı intihar vakalarının bulunduğunu, daha sonra aydınlanan bu intiharların, intihar değil de cinayet olduğunun tespit edildiğini söyledi. Yüksekten atma, öldürüp intihar süsü verme, bir de intihara zorlananların bulunduğunu anlatan Erkan, en önemli olanının intihara zorlananlar olduğunu, herhangi bir nedenden dolayı özellikle bekaret, namus gibi meselelerinde bunların ortaya çıktığını kaydetti. Aileden birinin zarar görmemesi için kadının intihara zorlandığını ifade eden Erkan, şöyle konuştu: ''Kadına diyorlar ki 'sen intihar et'. Aileden biri suç işlemesin diye o işi kişinin kendisine yaptırıyorlar. İntihara zorlananlar var. Butür olayların özellikle kırsal kesimde üzerinin kapatılması çok daha kolay. Bölgede genç kız ve kadın intiharının yüksek olmasının nedeninin altında eşi, ebeveynler tarafından intihara zorlanma gibi bir durum da var. Sadece intihar edeceksin demek de değil. Kadının artık yaşamdan bıktıracak duruma getirilmesi, başka çıkış bulmaması, iyice kuşatarak da kadın intihara sürükleniyor. Örneğin evden dışarı çıkarmıyor, bir yere hapsediyor, sürekli kilitli tutuyorsa bu tür yollarla kadınlar intihara sürükleniyor. Bunların ortaya çıkması çok zor ve kayıtlara intihar olarak geçiyor. Aile tarafından öldürülerek intihar süsü verilen olaylar da var. Onların bir kısmı aydınlanıyor. Ama baskıyla intihara sürüklediği zaman kayıtlara intihar olarak geçiyor. Bunun maddi bir delili yoktur.'' -TÖRE CİNAYETİNİN ŞEKİL VE YÖNTEMi DEĞİŞTİ- Bağlar Belediyesi Kardelen Kadın Evi Koordinatörü Mukaddes Alataş da kadın intiharında şüpheli vakaların bulunduğunu, cezalar ağırlaştırıldığı için töre ve namus cinayetlerinin şekli ve yönteminin değiştiğini söyledi. Töre ve namus cinayetlerinin bazen 14-15 yaşındaki çocuklara yaptırıldığını, cezalar ağırlaştırılınca kadının ya intihara zorlandığını ya da intihar süsü verilerek öldürüldüğünü vurgulayan Alataş, bunların organizeli olduğunu belirtti. -GERÇEĞİN ORTAYA ÇIKMASI ÇOK ZOR- Diyarbakır Barosu Kadın Komisyonu Başkanı Zeynep Atlı Alar ise özellikle intihara sürüklenen kadınlar konusunda olayın gerçek yüzünü öğrenemediklerini, bu tür olayların yargı boyutuyla ilgilendiklerini, bu tür vakaların şekil değiştirerek karşılarına çıktığını söyledi. Genellikle bu tür olayların aile içi olduğu ve ailenin fail ile aynı görüş içerisinde olduğunu anlatan Alar, ''Bunun sebebini bizim bilmemiz çok zor oluyor. Bunlar planlanarak yapılıyor. Kaza veya intihar süsü veriliyor. Ama bu gerçeğin ortaya çıkması aile içi ve namus sorunu olduğu için çok zor oluyor '' dedi.