Suruç’tan Kobanê’ye geçerken başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden Kader Ortakaya’nın ölümüne ilişkin aradan geçen 13 aya rağmen hiçbir şüpheli hakkında dava açılmazken, Ortakaya’nın ölümü nedeniyle Mersin’de basın açıklaması yapan Devrimci Parti üyesi 16 kişi hakkında 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nu muhalefet iddiasıyla beşer ay hapis cezası verildi. Sanıklardan üçü için hükmün açıklanmasının, 13’ü için de cezanın ertelenmesine karar verildi.
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Kader Ortakaya’nın 6 Kasım 2014’te Suruç’tan Kobanê’ye geçerken öldürülmesinden iki gün sonra Mersin’de Devrimci Parti üyeleri bir basın açıklaması yaptı. Açıklama sırasında yol trafiğe kapatılınca, aralarında Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Serkan Kaya, Parti Meclisi Üyesi Mustafa Kanar ve Mersin İl Başkanı Hasan Aktaş’ın da olduğu 16 kişi hakkında Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla dava açıldı. Davanın son duruşması önceki gün görüldü. Mahkeme her bir sanığı beşer ay hapis cezasına mahkum etti. Üç sanık hakkındaki cezada hükmün açıklanmasının ertelenmesine, 13 kişi hakkında cezanın ertelenmesine karar verildi. Serkan Kaya ve Hasan Aktaş hakkında geçmişte ikişer davada, “hükmün açıklanmasının ertelenmesine” karar verildiğini tespit eden mahkeme, beş yıllık süre dolmadan ikinci karar çıktığı gerekçesiyle bu mahkemelere bildirimde bulundu. Karar kesinleştiği takdirde Kaya ve Aktaş’la ilgili ertelenen cezalar yürürlüğe girecek.
TSK'dan 'silah değil gaz sıktık' açıklaması gelmişti
Ortakaya’nın ölümüne ilişkin dosyada görevsizlik kararı verilerek, Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na gönderilmişti. Suruç Başsavcılığı, ölümün askeri savcılığın görev alanında meydana geldiğini ve soruşturma yapma görevinin bu makama ait olduğunu kaydetmişti. TSK’dan savcılığa gönderilen yazıda o gün sınırda görevli askerlerin silah değil, biber gazı kullandığı ve bir ‘kobra’ aracının bulunduğu savunulmuştu. Ortakaya’nın IŞİD ile PYD arasındaki çatışmada seken şarapnelle ölmüş olabileceği iddia edilmişti. Ancak Ortakaya’nın öldüğü sırada yanında bulunan kişiler sınırın Türkiye tarafında bir askeri araçtan inen askerlerin ateş açtığını ve genç kadının bu sırada can verdiğini ileri sürüyordu.