T24 - Kaddafi'nin oğlu Hannibal'in villasında garson olarak çalışan Adnan Tam, savaş başlayınca "Hain Türk" denilerek haftalarca işkenceye maruz kaldı, bıçaklandı. Tam, Hannibal'ın eşi Aline'ın Etiyopyalı dadıya yaptığı işkencelere de tanık oldu.
Garson Adnan Tam (54), Hatay'ın Samandağ ilçesinden Libyalı zengin bir iş adamının evinde çalışacağı vaadiyle yaklaşık 1 yıl önce önce Trablus'a gitti. Trablus'a gelişinin ardından çalışacağı villaya gittiğinde, yanında çalışacağı kişinin Muammer Kaddafi'nin oğlu Hannibal olduğunu öğrendi. Tam, burada geçen Şubat ayına kadar sorunsuz çalıştı. Libya'daki isyandan birkaç ay sonra, Türkiye'nin muhaliflerin yanında yer alması üzerine Hannibal ve eşi ile adamlarının Tam'a yönelik tutumları değişti. O günden sonrası Adnan Tam için tam bir ölüm kalım mücadelesine dönüştü.
Hannibal'in villasında kabus gibi günler
Tam Hannibal'ın villasında bir tutsak gibi kaldığı ve işkence altında geçirdiği günleri şöyle anlattı:
"Hannibal'ın evinde Sudan, Mali, Suriye, Etiyopya, Mısır ve Cezayir'den birçok kişi çalışıyordu. Benim için başlangıçta durumlar iyiydi. Türkiye'nin, Misrata'daki yaralı muhalifler için gemi göndermesinin ardından hakaret ve işkence başladı. Nefret ettiler benden. 'Hain Türk' diyerek aşağılıyorlardı. Her günü işkence, horlama ve hakaretle geçirdim.
Hannibal ve adamlarından sopayla defalarca dayak yedim. Karısı Aline sinir hastasıydı. O da kolumdan ve sırtımdan bıçakladı. En çok o işkence yapardı. Evden kaçmak çok zordu. Her yerde silahlı adamları vardı. Kaçsan bile o günlerde Trablus onların elinde olduğundan hemen bulurlardı.
Ailemle görüştürmüyorlardı. Günde 20 saat çalışıyorduk. Diğer çalışanlara da çok kötü davranıyorlardı. Çocukların dadısı Şveyga Mullah'la aynı evdeydik. Aline'ın, suları kaynatıp başından aşağı döktüğünü gördüm. Onu tuvalette bağlı tutuyorlardı. Bazı yabancı çalışanları konuşmasınlar diye öldürdüler.
Hannibal ve eşi, 21 Ağustos'ta muhaliflerin Trablus'a girmeleri üzerine başka bir yere gitti. Ben de villanın tuvaletinin penceresinden kaçtım. O günlerde büyükelçiliğimiz kapalı olduğu için bir camiye sığındım. İmam beni 1 hafta sakladı. Çok iyilik gördüm ondan. Yemek ve yiyecek verdi. Daha sonra bir Türk lokantasında kaldım. Burada, televizyon izlerken büyükelçiliğimizin açılacağı haberini gördüm, açılınca da büyükelçiliğimize sığındım. Kaçmasaydım, konuşmayayım diye beni de öldüreceklerdi" dedi.
Sonunda Türkiye'ye dönebilecek
Tam, Türkiye'nin Trablus Büyükelçiliğine sığınmasının ardından Büyükelçi Ali Kemal Aydın, kendisiyle bizzat ilgilenir. Pasaportuna Kaddafi ailesi tarafından el konulan Tam için, büyükelçilik dönüşü için gerekli belgeleri hazırlıyor. Tam'ın, Hannibal'dan aylardır maaş alamadığı için hiç parası da yok. Dönüş masrafları da büyükelçilik tarafından karşılanacak.
Tam'ın Türkiye'de eşi ve bir çocuğu bulunuyor ve onların yanına parasız dönecek olmasından dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiriyor. Hiçbir geliri ve sosyal güvencesi olmadığından kendisini Türkiye'de de zor günlerin beklediğini belirten Tam, "Psikolojik olarak çöktüm. Uyuyamaz oldum. Her yerim ağrıyor. Çok acılar çektim. Hakkımın aranmasını istiyorum. Ayrıca, sayın cumhurbaşkanımızdan ve başbakanımızdan tedavimin yapılması için yardım istiyorum" diye konuştu.
Gördüğü kötü muamele nedeniyle Hannibal Kaddafi ve eşi hakkında yasal yollara da başvurmak istediğini kaydeden Tam, bu konuda destek beklediğini söyledi.
Büyükelçiliğin çabaları fayda vermemişti
Trablus Büyükelçiliği yetkilileri de Türklerin Libya'dan tahliye edildiği günlerde Adnan Tam'a ulaşmaya çalıştıklarını belirttiler. Tam'ı bulmak için Hannibal'ın evine gittiklerini anlatan yetkililer, Kaddafi ailesi sık sık ev değiştirdiği için bunun mümkün olmadığını söylediler. Aradan geçen zaman zarfında Tam'ın ailesinin başvurusu üzerine Kaddafi yönetimine nota verdiklerini de belirten yetkililer, buna da cevap alamadıklarını kaydettiler. Yetkililer, Tam'ın ailesine kavuşması için gereken belgeleri hazırladıklarını ve tüm yol masraflarını karşılayacaklarını sözlerine ekledi.