T24- Geçen yıl müdahaleyle 11-12 TL’ye gerileyen karkas etin kilosu 15 TL’yi buldu. Et fiyatları tırmanışa geçince kaçak et tehlikesi yeniden ortaya çıktı. Piyasaya kaçak olarak binlerce ton bufalo eti sürüldüğü iddia ediliyor.
İdriz Çokal'ın Para Dergisi'nde yayımlanan (22 Temmuz 2011) haberi şöyle:
Et ithalatı yaklaşık bir yıldır serbest. Hatırlanacağı gibi fiyatlar aşırı yükselince, Tarım ve Gıda Bakanlığı ithalatı koşullu olarak serbest bırakmış ve karkas etin kilosu 15-17 TL’lerden 11-12 TL’lere gerilemişti. Bu sürede 140 bin ton kesilmiş et, 170 bin adet de canlı hayvan ithalatı yapıldı. Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, 2010 yılında 584.5 milyon dolarlık ithalat yapıldı. 2011’in ilk 5 aylık döneminde ise et ve canlı hayvan ithalatına 685 milyon dolar ödendi. Henüz açıklanmayan haziran ayı rakamları da eklendiğinde bu tutarın 1.5 milyar liraya ulaştığı tahmin ediliyor.
Geçen yıldan bu yana et fiyatlarını terbiye etmek için bir dizi tedbir alındı. Başlangıçta sonuç alınmış gibi görünse de şu sıralar et fiyatları tekrar tırmanışa geçti. Piyasada yaptığımız araştırmada fiyat artışının farklı nedenleri olduğunu tespit ettik.
Geçen yıldan bu yana hayvan başına 300 TL prim veriliyordu. 1 Temmuz itibariyle bu prim kalktı. İthalattaki vergi oranları yüzde 30’dan 75’e yükseldi. Turizm sezonu, ramazan ve kurban beklentisi de eklenince et fiyatları tekrar tırmanışa geçti. Karkas etin maliyeti 11-12 TL’den 14 TL’ye yükseldi. Bu da marketlerin kasap reyonlarına 25-30 TL olarak yansımaya başladı. Kıymetli etler olarak tabir edilen bonfile benzeri ürünlerde ise 40 TL’ler yeniden görüldü.
'Kumanyacılar aracılık ediyor'
Piyasayı araştırırken ilginç bir istihbarat bilgisine de ulaştık. Piyasaya bol miktarda bufalo eti giriyor. Kilo maliyeti 10 TL civarında olan bufalo etleri piyasaya 20 TL’den veriliyormuş. Peki bu etler nereden ve nasıl giriyor?
Arjantin, Brezilya, ABD, Kanada ve Hindistan bufalo yetiştiriciliğinde öne çıkan ülkeler. İthalat da bu ülkelerden yapılıyor. Piyasanın içinde olan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir sektör temsilcisinin bu konudaki değerlendirmesi şöyle:
“Bufalo etleri kaçak olarak giriyor. Bu kaçakçılık da transit gemilerle yapılıyor. Gemi kumanyacıları bu işe aracılık ediyor. Gemi kumanyacılarının elinde 20 tona kadar ithalat izni var. Kumanyacılar gemilere 20 ton gibi gösterip sadece 2 tonunu veriyor. Kalanı da faturasız ve denetimsiz bir şekilde piyasaya veriliyor. Bu etlerin kalitesinde bir sorun olduğunu düşünmüyorum. Lüks restoranlar, oteller ve bazı marketler alıyor. Dana bonfilesinin kilosu piyasada 40 TL’ye kadar satılıyor. Bufalonunki ise 22 TL’ye satıyor. Böylece kilo başına 10 TL kazanıyorlar. 100 tonda 1 milyon TL fark var. Böyle binlerce tondan bahsediliyor.”
'Kaçak et olduk'
Kaçak et konusunda en çarpıcı ve sert açıklamayı Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin yapıyor. 300 bin ton etin kontrolsüz şekilde piyasada dolaştığını söyleyen Yetkin, “Hayvancılık olayı bir rezalet. Et giriş çıkışı kontrolsüz. Türkiye’de etin yüzde 30’u kontrolsüz. Bizim tahminimiz bu rakam 300 bin ton civarında. At pazarları var bu ülkede. Yaşı geçmiş atlar kesilip dağıtılıyor. Türkiye kaçak ürün cenneti. 10 milyar dolarlık kaçak tarım ürünü giriyor. Kaçak et de giriyor. Bufalo eti de geliyor. Devletin denetimleri artırması lazım” diyor.
Yetkin et fiyatlarındaki artışı ise şöyle değerlendiriyor: “Vergi oranları tekrar yükseltilince gerçeğe döndük. Biz bir yıldır ithalatın geçici çözüm oluşturacağını, önemli olanın hayvan sayısını artırmak olduğunu söylüyorduk. Türkiye’nin yıllık et tüketimi 800 bin ton civarında. Üretimse 600 binlerde. Et ithal ettik dağıttık, canlı hayvan ithal edip kesip sattık. Açığı bu şekilde kapatmaya çalıştık. İthalat maliyetleri artınca fiyatlar yükseldi. Türkiye’nin en az 1 milyon damızlık hayvanı getirip uygun koşullarda dağıtması lazım. Ancak bu şekilde 3-4 yıla çözüm bulunur. Kısa vadeli çözümlerle bir yere varılamayacağını görmüş olduk.”
'Spekülasyonlara izin vermemeli'
Kırmızı Et Konseyi Başkanı Faruk Kayar ise kaçak et konusunda spekülasyonlara izin verilmemesi gerektiğini söylüyor. Kayar, İbrahim Yetkin’in iddialarıyla ilgili ise biraz sert konuşuyor:
“Yetkin’i kınıyorum. Ortaya birtakım iddialar atıyor. Geçen yıl 74 ton et yakalanmıştı. O süreçten sonra kaçak etle ilgili ihbar niteliği taşıyan açıklamalar yapıyor. Elinde belgen varsa gidip polise, savcıya ver. Ortaya laf söyleniyor. Yakıştıramıyorum açıklamalarını. Etin yüzde 30’u kaçak diyor. Mümkün mü böyle bir rakam? Bunlar asparagas bilgiler. Her dönem kendini bilmez densizler olacaktır. Onlar da yakalanıp cezasını çeker. Genele yaymamak lazım.”
Faruk Kayar, Kırmızı Et Konseyi olarak piyasanın sakinleşmesi için yaptıkları çalışmaları da şöyle anlatıyor: “Et piyasası tekrar ısındı. Soğutmaya çalışıyoruz. Devletin politikaları yerinde. Bütçeden 1.4 milyar TL destek ayrıldı. Bunlar doğru adımlar. Tabii bu tablo akşamdan sabaha düzelmez. Bu artış sadece iç piyasayla sınırlı değil. Avrupa’da da et fiyatları yükseldi. Kurlardaki artış da etkili oluyor. Destekleme primleri 1 Temmuz’da kalktı. Birkaç bileşenli bir durum var ortada. Uzun vadeli çözümler üretmeliyiz. Türkiye etçi ırklarını geliştirmeli. Türkiye’nin karkas et verimi ortalaması 215 kg. Bu rakamın 350 kilograma çıkması lazım. Konsey olarak biz et fiyatlarında referans fiyat aralığı oluşması için çalışıyoruz. 14.5 TL durumu kurtarır. Bunun üzerine ve altına inmesi durumunda devlet ithalat silahını kullanmalı. Herkes sakin olmalı. Paniğe gerek yok. Bu iş kolayca aşılır. Turizm, ramazan ve kurban döneminden sonra ortam düzelir. Biz konsey olarak ÖTİM (Ölçek Tarım İşletmeleri Merkezi) diye bir proje başlattık. Bakanlığa sunacağız. Burada hedef bir hayvan ile bin hayvanı olan arasında bir fark olmalı. Teşvikler büyük ve küçüğe göre belirlenmeli. Türkiye kişi başı 7-8 kg et tüketiyor. Bu rakam Avrupa’da 35, ABD’de ise 50 kg. Hedefimiz 2023’te 23 kg et tüketimine ulaşmak.”
Perder 1TL zam yaptı
Etin perakende ayağında da parçalı bir tablo var. Bazı marketlerde et fiyatlarındaki artış anında yansıtılırken, bazıları eski seviyelerini korumaya çalışıyor. Türkiye genelindeki yerel marketlerin örgütlü olduğu PERDER Federasyonu’nun Başkan Yardımcısı ve Fayda A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Turan Özbahçeci, et fiyatlarında 1 TL’lik artış yaptıklarını söylüyor. Özbahçeci, “Et bize 13 TL’den geliyor. Rafa giriş maliyeti 19-20 TL. Biz de 21-25 TL arasında satıyoruz. Spekülasyonlar yanlış. Sakin olmak ve panik yapmamak lazım. Yerli fiyatlar yükselirse devlet ithalat silahını kullanmalı. Fiyatların yükselmesine müsaade edilmemeli. Biz marketlerimizde ucuz et satmaya devam edeceğiz” diyor.
'Vergiler sıfırlanmalı'
Et fiyatlarındaki artıştan en fazla etkilenen sektörlerin başında hazır yemek geliyor. 5 milyar dolar yıllık cirosuyla yaklaşık 1 milyon kişiyi istihdam eden ve günde 8 milyon kişiyi doyuran sektörün en önemli maliyet kalemini et oluşturuyor.
İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Sadık Çelik, piyasalar yerli üretimle dengeye kavuşana kadar ithalat üzerindeki gümrük vergisinin yüzde 75’ten tekrar sıfır düzeyine indirilmesi için çağrıda bulunuyor:
“Yemek sanayicileri olarak, etteki fiyat istikrarının devam edeceğini düşünerek 1, 2 ve 3 yıllık sözleşmeler imzaladık. Ancak artan et fiyatları zaten zor ve sıkıntıda olan sektörümüzü daha da sıkıntıya sokuyor. İYSAD olarak arzumuz yerli üretimin desteklenip geliştirilmesi ve üretimin bir an önce iç tüketimi karşılayabilecek seviyeye ulaşması. Fiyatların dengeye kavuşması ve arzın talebi karşılayabilmesi için gümrük vergilerinin tekrar aşağıya çekilmesini, özellikle damızlık hayvan ithalatına önem verilerek bu geçiş döneminde hayvan sayısının artırılmasını istiyoruz.”
'Ette 23-25 TL’nin üzeri aşırı kâr demek'
İlker Büyüközer / Oksijen Et Yönetim Kurulu Başkanı:
Karkas ete ithalat izni çıktığında vergi oranları yüzde 30’a indirildi. Ardından bu oran önce yüzde 50’ye, şu sıralar da yüzde 75’e çıktı. İthalat maliyeti arttı. Kurlardaki ve yem fiyatlarındaki yükseliş de eklenince otomatik olarak etin maliyeti yüzde 30 civarında artmış oldu. Bir de hayvan başına 300 TL destek kaldırıldı. Aslında devlet bunun yerine yemi sübvanse etmeli. Yem, hayvancılığın en büyük maliyet kalemi...
Panik yapmaya gerek yok. Yeteri kadar hayvan ve et stokumuz var. Şu anda yerli dana karkas etinin maliyeti 15 TL. İthalde ise 13.5-14 TL. Markette 23 TL’ye kıyma, 25 TL’ye kuşbaşı satan para kazanır. Bunun üzeri ise aşırı kârdır.
Ramazan ve kurban beklentisiyle su sıralar bir makara boşluğu var. Ardından piyasa sakinleşecektir. İthal hayvanların etkisi de yeni yeni yansıyacak.
Devletin bu sorunu kalıcı olarak çözebilmesi için üç önerimiz var: Dişi hayvan kesimi sıkı denetim altına alınmalı, hayvan başına destek yerine yem desteği verilmeli, hayvan sayısını artırmak için damızlık ithalatı teşvik edilmeli...
Canlı hayvan ve et ithalatı (Bin dolar)
2006 2007 2008 2009 2010 2011 (Ocak-Mayıs)
Canlı hayvan 15.546 23.921 41.448 33.664 333.080 338.413
Et ve sakatat 86 97 906 1.600250.174 346.664
Devletin hayvancılık destekleri
Yıl Destek (Bin TL)
2002 83.200
2003 106.083
2004 161.893
2005 293.506
2006 650.081
2007 701.518
2008 1.308.257
2009 867.947
2010 1.192.617
2011* 1.400.000
* Tahmini