İzmir'de yaşayan 64 yaşındaki Sultani Acıbuca'ya, katıldığı beş eylem ve Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde yaptığı konuşma nedeniyle 'terör örgütü üyeliği' suçundan verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezası, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozuldu.
İsmail Saymaz'ın radikal.com.tr'de yayımlanan haberine göre Daire, 8 çocuk annesi Acıbuca’nın katıldığı eylemlerin ‘örgüt üyeliği’ne delil sayılmayacağını belirterek, beraata hükmedilmesini istedi ve kararı bozarak geri gönderdi. Yargıtay kararı onasaydı Acıbuca, 4 buçuk yıl tutuklu kalacaktı.
Saymaz'ın radikal.com.tr'de yayımlanan haberi şöyle:
Mahkemelerde, çoğunluğu genç olmak üzere binlerce yurttaşın, yasal eylemlere katıldıkları için “örgüt üyeliği” cezasıyla mahkûm edilmesi yüksek sesle eleştirilirken, Yargıtay’dan tarihi nitelikte bir karar geldi. İzmir’de yaşayan 64 yaşındaki Sultani Acıbuca’ya, katıldığı beş eylem ve Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde yaptığı bir konuşma nedeniyle "terör örgütü üyeliği" suçundan verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezası, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce bozuldu.
Daire, 8 çocuk annesi Acıbuca’nın katıldığı eylemlerin ‘örgüt üyeliği’ne delil sayılmayacağını belirterek, beraata hükmedilmesini istedi ve kararı bozarak geri gönderdi. Yargıtay kararı onasaydı Acıbuca, 4 buçuk yıl tutuklu kalacaktı.
"Barış Anneleri" adlı grup içerisinde yer alan Sultani Acıbuca’nın katıldığı ilk eylem, İzmir’de 18 Ocak 2006’da Öcalan’ın sağlık sorunları nedeniyle gerçekleştirilen protestoydu. İkinci eylem, 14 PKK ’lının öldürülmesini protesto için Konak’ta yapıldı. Acıbuca, Öcalan’ın yakalanışının sekizinci yılı olan 15 Şubat 2007’de de DTP Konak ilçe örgütündeki açlık grevine katıldı. Acıbuca’nın da aralarında bulunduğu 200 kişilik grup, Hrant Dink’in öldürülmesini protesto için 23 Şubat 2007’de DTP Konak ilçe örgütü önünde toplandı. Acıbuca’nın slogan attığı tespit edildi.
Acıbuca, 1 Eylül 2007’de Dünya Barış Günü kutlanmasına, 8 Mart 2008’de Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamasına gitti. Burada yaptığı konuşmada, silahların susmasını isteyerek, "Artık analar ağlamasın. Erdoğan da oğlunu askere göndersin. Kürt ve Türklerin fakir olanları oğullarını askere gönderiyor" dedi.
Eylemler sonrasında Acıbuca'ya İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi ’nde “terör örgütü üyeliği, terör örgütü propagandası terör maksatlı suçu ve suçluyu övme” suçlarından dava açıldı.
İki yıllık yargılamanın sonunda, 8 Haziran 2010’da, Acıbuca hakkında "silahlı örgüt üyeliği" suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Acıbuca'nın avukatı Nezahat Paşa Bayraktar'ın itirazı üzerine 9. Ceza Dairesi, geçen 28 Haziran'da kararı görüştü. Daire oybirliğiyle verdiği kararında, "Sanığın silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde yer alıp faaliyette bulunduğuna dair mahkeme heyetinin yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı için beraata hükmetmesi gerekirken, mahkumiyete karar verildiği" belirtilerek, karar bozuldu.
Avukat Nezahat Paşa Bayraktar, yasal eylem ve konuşmalardan ceza verildiğini, Yargıtay’ın da kararı yerinde bulmadığını vurguladı. Ne var ki aynı dairenin benzer başka davalarda mahkumiyetleri onaylandığını kaydeden Bayraktar, "Bu davada karar onaylansaydı Acıbuca cezaevinde ölecekti. Sanırım, kamuoyunun tepkisinden çekinildi" diye konuşuyor.