Gündem

İzmir'de partisinin afişlerinin toplatıldığını söyleyen Muharrem İnce: Siz din tüccarı olsanız ne olur, Atatürkçü olsanız ne olur?

İnce'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer'e : Kimsin sen de benim afişlerimi söküyorsun" dedi.

22 Ağustos 2021 16:34

İzmir’de partisinin olağan kongresine katılan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, kongre afişlerinin belediye tarafından toplatıldığını öne sürerek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i eleştirdi. İnce, "Şimdi ‘Hudut namustur’ afişleri var onu da valiler topluyor. 'Hudut namustur' doğrudur bu. O sınırdan içeri girerken kontrol edilmeli. Mal dolaşımı para ve insan dolaşımını devlet kontrol eder. AKP’nin valileri bu afişleri de toplattı. Muhalefet doğru yaptı iktidar zulmetti. Gelelim Memleket Partisi’ne. Yeni kurulmuş bir parti il kongresine gidecek. Salonun dışına gençler afiş astı. Belediye zabıtaları koparıp depoya atmış. Siz din tüccarı olsanız ne olur, Atatürkçü olsanız ne olur? İkiniz akrabasınız. Mültecilere bakarım diyordun, flamingoların başkanıyım, diyordun. Buna itirazım yok. Ama numaracıysan, dubaracıysan itirazım var. Sen kiminle dans ediyorsun ? Kimsin sen de benim afişlerimi söküyorsun?" diye sordu.

TIKLAYIN - Tunç Soyer'den "Kimsin sen de benim afişlerimi söküyorsun" diyen Muharrem İnce'ye yanıt

 Memleket Partisi İzmir 1. Olağan Kongresi İzmir Kültürpark’taki İsmet İnönü Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kongrede yaptığı konuşmada sözlerine ‘Türkiye’nin aydınlık yüzü İzmir’ diyerek başlayan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, salondaki kalabalığa ikinci İzmir il kongresini stadyumda yapacağının sözünü verdi. Ocak ayında erik ağacının dallarında karlar buz tutmuşken, ortada hiçbir şey yokken, nisanda tomurcukların açacağını, çiçekler olacağını sonunda can eriği olacağını görür gibi Memleket Partisi’nin iktidarını gördüğünü anlatan İnce, "Hiç canınızı sıkmayın. Zor işlere bayılırım. Ne derlerse desinler bizim yolumuz doğru bir yoldur" dedi.

İzmir’deki kongre öncesinde partisinin afişlerinin belediye tarafından toplatıldığını öne süren İnce, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i hedef alarak, "Türkiye’nin en büyük tarikatının adı afişçiler tarikatıdır. Bu yeni çıktı. Bunların içinde sağcı, solcu, din tüccarı, dindar geçinen, Atatürkçü geçinen var. CHP benim 42 yıl mücadele verdiğimiz parti, güzel bir iş yaptı. Devletin 128 milyar dolarının kurları sabit tutmak için çarçur edildiğini, piyasanın yamyamlarına satıldığını anlattı. Afişlerini astı. Kutluyorum doğru bir iş yaptılar. Bugün Merkez Bankası bütçesi 94 milyar dolar. Onun 80 milyar doları bankaların teminatı. Kaldı 14 milyar dolar. 70 milyar doları takas. Bunlar eksi. 43 milyar dolar da artı altın rezervi var. Sonuç eksi 13 milyar dolardır. Memleketin durumu budur. Peki bu 128 milyar dolar nereye gitti? Sırf damat başarılı gözüksün diye piyasaya peşkeş çekildi. CHP de bunun afişlerini yaptı. Valilikler afişleri topladı. Şimdi ‘Hudut namustur’ afişleri var onu da valiler topluyor. 'Hudut namustur' doğrudur bu. O sınırdan içeri girerken kontrol edilmeli. Mal dolaşımı para ve insan dolaşımını devlet kontrol eder. AKP’nin valileri bu afişleri de toplattı. Muhalefet doğru yaptı iktidar zulmetti. Gelelim Memleket Partisi’ne. Yeni kurulmuş bir parti il kongresine gidecek. Salonun dışına gençler afiş astı. Belediye zabıtaları koparıp depoya atmış. Siz din tüccarı olsanız ne olur, Atatürkçü olsanız ne olur? İkiniz akrabasınız. Mültecilere bakarım diyordun, flamingoların başkanıyım, diyordun. Buna itirazım yok. Ama numaracıysan, dubaracıysan itirazım var. Sen kiminle dans ediyorsun ? Kimsin sen de benim afişlerimi söküyorsun? Bak başkan bu afişler diğer partilerinkine benzemez. Memleket Partisi’nin afişleri farklı onlarda belediye rantı yok. Hazine parası yok. Gönüllülerin parası var. Bu parayı senden alırım."

"Bayrakların faturasını Büyükşehir Belediyesine gönder"

 Partililerin 'Başkan İnce' sloganları arasında konuşmasına devam eden Muharrem İnce, İl Başkanı Cüneyt Uğuz’a dönerek “Kaç paraysa o bayrakların faturasını Büyükşehir Belediyesi’ne gönderiyorsun. Müteahhitlerden değil kendi maaşından partimize bağış yapmasını istiyorsun. Siz kimden öğrendiniz bunu? Ben Memleket Partisi’ni hatırlayamadım, Muharrem İnce’yi çıkaramadım, diyorsan hatırlatayım. Yerel seçimler öncesinde ben ameliyatlıydım. O günlerde beni aramıştın birkaç ilçede sıkıntımız var. Senin burada taraftarın var, gel bana yardımcı ol demiştin. Ben de ameliyatlıyken burada miting yapmıştım ya, o kişiyim ben. Hizmet yapayım ya da yapmayayım İzmir’de zaten çantada keklik diyorsan, öyle değil artık seçenek var; Memleket Partisi var. Öyle yağma yok. Gerçek Atatürkçülerin gerçek cumhuriyetçilerin partisi burası" diye konuştu.

 "Bölen değil, göreniz"

 Muhalefete eleştirilerini sürdüren İnce, "Kır atın yanında duran ya huyundan ya suyundan etkilenir. Bu AKP ile mecliste yan yana durunca etkilenmiş. Demokrat olun demokrat. Genel merkezindekilerin gözüne girmek değil, milletin gözüne girmek önemli. Bazıları diyor ki siz bir bölen misiniz? Rahmetli Ecevit’e böyle demişlerdi. O sonra başbakan oldu. Biz bölen değil göreniz. Geleceği göreniz. 3 sene önce, 'Döviz düşer ben kazanırsam' dedim. Dokunulmazlıklar konusunda eski partimin yönetimiyle ters düştüm. Hepsi, 'evet' oyu verdi, ben 'hayır' oyu verdim. Kendi milletvekilleri hapse girdi. Ben şimdi bir bölen anlatayım. Menemen’de başarılı bir belediye başkanı var. Adam başarılı. Bu adamı aday yapmıyorsun. Çünkü Muharrem İnce’ye imza vermiş. Belediye başkanını tutukladılar. Meclis kendi içinde seçim yapıyor ama AKP kazanıyor. Çünkü o meclis üyelerini genel merkezden yazdırdılar. CHP örgütü seçseydi yine CHP’li çıkardı. Bir bölen kim ? Soruyorum size. Biz bir göreniz onlar bir bölen. Önümüzdeki bir yıl içinde kimin gören kimin bilen olduğunu herkes görecek" dedi.

 "Göçmenlerin hepsini geri gönderirim"

 Göçmen politikası konusunda da değerlendirmede bulunan İnce, “Suriyeliler, Afganlar Müslümanmış. Doğru ama devlet diye bir şey var yol geçen hanı değil burası. Bizim ülkemizde böyle bir şey olsa bütün Müslüman dünyası bize kapılarını mı açacak? Hayal görüyorsun sen. Tatlı su solcuları da böyledir. Enternasyonel falan anlatırlar ama din deme bunlara. Bunlar milli değillerdir. Adamın bir duruşu olacak. Komşumuzda bir şey oldu tabi yardım edeceğiz. Türkiye büyük devlettir. Ama 20 yaşında aynı spor ayakkabıyı giyip 3 bin kilometre Afganistan’tan koca bir İran’ı geçerek günde 5 bin kişi benim sınırlarımdan içeri giremez, hepsini geri gönderirim. Bu faşistlik değildir. Ama bunu anlayamayanlar geri zekalıdır" diye konuştu.

 

Memleket Partisi’nin iktidarında ilk işinin Esad ile görüşmek olacağını açıklayan İnce, kendisiyle masaya oturacağını belirterek, "Türkiye’dekileri geri alacaksın, yardım edeceğim sana. İnşaatsa inşaat, yolsa yol, paraysa para. İlk işim bu. 1,5 milyon Afgan yok, 300 bin var diyor. Sanki 3 kişi. Yalova’nın köyleri dahil nüfusundan büyük. İkinci işim cumhurbaşkanı olduğumda rektör atama yetkimi kullanmayacağım. Mahallemizde muhtar, belediye başkanı, milletvekili, cumhurbaşkanı seçiyoruz. Oy kullananlar içinde okuma yazma bilmeyen de var profesör de var. Biz hepimiz azalarımızı seçebiliyoruz da üniversite hocaları rektörünü niye seçemiyor? Sen profesörlere güvenmiyor musun yoksa üniversiteyle ilgili bir sorunun mu var" dedi.

Türkiye’de 17-25 Aralık’ta ayakkabı kutularından paralar çıktığını hatırlatan Muharrem İnce, savcıların FETÖ'cü olma gerekçesiyle davaların iptal edildiğini dile getirerek şunları söyledi:

"17-25 Aralık'ta savcılar FETÖ'cüydü de 28 Şubat’taki savcılar da öyle değil miydi? Utanmaz adamlar 85 yaşındaki generalleri niye hapse atıyorsunuz? Adil yargılanmak hepsinin hakkı değil mi? Bunların hepsini bağımsız yargıya göndereceğiz. Biz bu ülkede Memleket Partisi olarak bir kuvvetler ayrılığı istiyoruz. Yasama, yürütme, yargı birbirine tahakküm kurmasın. Tek adam değil, katılımcı bir demokrasi istiyoruz. Hukuk devleti istiyoruz. Milletvekillerini, cumhurbaşkanı adayını parti genel başkanı değil üyeler seçsin istiyoruz. Terörün her türlüsünü kınayan partiler istiyoruz. Milyonlarca kişiye gerek duymadan sandık gözlemcisi koymadan 85 milyonun güveneceği sandık güvenlik sistemi istiyoruz."