Tatlıoğlu, TBMM’de yaptığı basın toplantısında, "Öğrenci Andı”nın okullarda okutulmaması ve Atatürk kabartmalarının devlet, Cumhuriyet ve liyakat nişanlarından kaldırılması yönündeki Danıştay kararlarını sert bir dille eleştirdi. Tatlıoğlu, "Türk ve Atatürk kavramlarından bu kadar korkulmasının ve bu kadar uzak durulma gayretinin sebebini de anlamakta güçlük çekiyoruz. Türkiye’de özellikle madalyalardan Atatürk kabartmasının kaldırılması konusunda, Cumhurbaşkanlığı’nın titiz ve istikrarlı takibi ayrı dikkat çekici bir konudur" diye konuştu.
Tatlıoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Doğu Türkistan'la ilgili açıklama: Olumlu bir gelişme yok
Dünyanın elliyi aşkın ülkesinde devlet, hükümet ve parlamento nezdinde kararlar alınırken Türkiye bugün bir tepki ortaya koyamamış ve bir tavır sergileyememiştir. Biz TBMM Başkanına ortak bildiri talebimizi ilettik. Bu talebimizi Ak Parti grubuna da ilettik. Ortak bir bildiriyle soydaşımız, dindaşımız ve mazlum insanın yanında olmamız gerektiğini belirttik. Şu ana kadar herhangi bir olumlu gelişme olmadığını paylaşmak istiyoruz.
"Cumhurbaşkanlığı'nın titiz ve istikrarlı takibi ayrı dikkat çekici bir konudur"
Danıştay bu vesile ile Türkiye’nin en önemli sorunlarını çözmüş ve artık Türkiye bir uçuşa geçecektir! Yargının bu kadar sarayın kontrolünde olduğu bir Türkiye’de, maalesef Cumhur İttifakı döneminde bunların yaşanması ayrıca çok dikkat çekicidir. Türk ve Atatürk kavramlarından bu kadar korkulmasının ve bu kadar uzak durulma gayretinin sebebini de anlamakta güçlük çekiyoruz. Dünya’nın her yerinden devlet nişanlarında, liyakat ve Cumhuriyet nişanlarında, kraliyet nişanlarında temel aktörlerin kabartmaları ve simgeleri vardır. Türkiye’de özellikle madalyalardan Atatürk kabartmasının kaldırılması konusunda, Cumhurbaşkanlığı’nın titiz ve istikrarlı takibi ayrı dikkat çekici bir konudur. Andımız konusunda MEB’nın Danıştay’ın, daha önce yasakları kaldıran kararını, MEB’nca tekrar Danıştay’a gönderilmesi, madalyalardan Atatürk’ün kaldırılmasının da bizzat Cumhurbaşkanlığı takip edilerek temyize gönderilmesi kamuoyu ile paylaşmak istediğimiz bir başka konudur.
"Bu beyanlar gerçeklikten kopuk"
Türkiye’nin gündeminde tartışılan bir başka konu da Merkez Bankası’ndaki 128 milyar dolarlık rezervin erimesidir. Sayın Erdoğan 22 Şubat’ta 'Rezervler düşüşe geçti' beyanını verdi, 24 Şubat’ta 'Rezervler salgın için kullanıldı' beyanını verdi, 10 Mart’ta da çıktı 'Rezerv kaybımız yok' dedi. Gerçeklikten kopuk bu beyanlar. Türkiye’nin beklentisi şu Sayın Erdoğan’dan ve onun yönetiminden; 128 milyar dolarlık rezervin hangi tarihlerde kaça ve kimlere satıldığı konusunda kamuoyu ile bilgi paylaşmalıdır. Berat Albayrak ekonomi yönetimi döneminde özerkliği ortadan kaldırılan Merkez Bankasının işlemleri kamuoyu bilgisinde değildir. Türkiye bugün fakirlik kapanındaysa, dünyanın en yüksek faizini ödüyorsa sebebi Türkiye’nin siyasal yönetimidir bu nedenle riskleri yüksektir. Biz siyasal iklimin değişmesiyle düzeleceğine inanıyoruz.”
