İtirafçı M.B. savcılıkta verdiği ifadede, Atak’ın da içinde bulunduğu grubun 4 yılda işlediği 5 cinayeti detaylarıyla anlattı
Koruculardan tutuklanan Atak'a destekErgenekon soruşturması kapsamında geçen hafta Cizre’de başlatılan eski Cizre Belediye Başkanı ve korucubaşı Kamil Atak ile oğlu Temel Atak’ın tutuklanmasına neden olan itirafçının savcılığa verdiği ifadeye, Milliyet ulaştı.
M.B. adlı itirafçının 13 Mart ve 19 Mart günlerinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği iki ayrı ifadede, Kamil Atak’ın da içinde olduğu bir grubun 1993-1997 yılları arasında bölgede gerçekleştirdiği 5 ayrı öldürme olayı ile ilgili, ayrıntılı bilgiler verdiği ortaya çıktı.
Atak’ın tutuklanmasına neden olan olaylara ilişkin M.B.’nin iddiaları özetle şöyle:
‘Kalaşnikofla vurdular’ “1993’ün aralık ayında geçici köy korucusu ve akrabam olan B.P., PKK’ya yardım ettiği gerekçesiyle Cudi Mahallesi’nde oturan Beşir adlı kişiyi evinden çıkararak, 200 metre ileride Kalaşnikof silahı ile 2 el ateş ederek öldürdü. Güneş doğana kadar ceset orada bekledi.”
“1994 ya da 1995’te Kamil Atak’ın oğlu Tamer ve M. N. ile birlikte İpekyolu Camii civarında gezerken, Ramazan Uygur ile karşılaştık. Tamer, Ramazan’ın arandığını bildiği için arabaya çağırdı ve ‘Babam Kamil seninle görüşmek istiyor. Arabaya bin’ dedi. Ramazan araca binmek istemedi, bunun üzerine yeğenim Tamer arabadan inerek üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancayı çıkartıp Ramazan’ın yüzüne dayadı. Ramazan, silahı Tamer’in elinden almaya çalıştı.
‘20-30 mermi sıktı’
Bu sırada silah ateş aldı, Ramazan’ın yüzünden kan akmaya başladı. Ben de Tamer’i vurmadan Ramazan’ın karın kısmına ateş etmeye çalışırken, Ramazan’ı ayağından vurdum. Bunun üzerine Ramazan boğuşmayı bırakıp yere düştü, daha sonra Tamer bendeki silahı alıp seriye bağladı, 20-30 mermi sıktı. Ramazan’ı orada bıraktık ve araçla olay yerinden uzaklaştık. Bu silahı olaydan sonra Kamil Atak’a verdik.”
“1996 ya da 1997’de Kamil Atak Cudi Mahallesi’nde Beşirikomu ailesine ait 3 katlı evin karşısında bulunan, şu anda ismini hatırlamadığım bir şahıs için Ş. P.’ye talimat verdi. İ. Ö. ile birlikte üçümüz yüzümüzü puşi ile bağlayıp bahsedilen eve gittik. Ben, şahsa dışarı gelmesini söyledim. Giyinip dışarı çıktı. Ben bu şahsın Kamil Atak’a götürüleceğini düşünüyordum. Ama bu şahsı Ş. P. ve İ. Ö. kasaturalarla bıçaklayarak öldürdüler.”
‘Araçla ezerek öldürdüler’ “1993’te Kamil Atak’ın danışmanlığını yapan B. B.’nin halasının oğlu olan Abdülrezzak Binzet, gerek bize yakın davranmaması, gerekse PKK’lılara tavır koymaması nedeniyle Kamil Atak aile meclisinde bu şahsın öldürülmesine karar verdi. 1997’de Atak’ın korumalığını yapıyordum. 1997’de 15 Temmuz günü belediyeden dönerken, bana Ankara’ya gitmemi söyledi. Ankara’da Atak’a ait evde kaldım. Ertesi gün Atak yalnız başına arabayla geldi. ‘Seni Cizre’ye göndereceğim. Cizre’de kendini kimseye göstermeyeceksin. Abdülrezzak’ı öldürüp geleceksin’ dedi. Atak daha sonra beni arayıp ‘Olay bitti Abdülrezzak öldü’ dedi. Ama kimin öldürdüğünü söylemedi. Araçla ezilerek öldürüldüğünü öğrendim.”
“1994-1995’in kış aylarıydı. Sattığı arazinin gelirini PKK’ya verdiğinden dolayı Derviş Özalp isimli şahsı A. Y. ile A. G. isimli itirafçılar beyaz Toros marka araç ile getirdiler. Atak öne, ben arkaya bindim. Beraber Cizre’nin Nusaybin çıkışında bulunan Saklan Köprüsü altına sorgulama amaçlı götürdük. Daha sonra korucu olan Ş. P., ismini bilmediğim bir şahsı getirerek Özalp ile yüzleştirdi. Bu yüzleştirme sonucunda Özalp suçlu bulundu. A. G. ve A. Y. ellerinde bulunan puşiyle Özalp’ı boğmaya çalıştılar. Şahıs, iri ve güçlü olduğundan öldüremediler. Bu durum 34 dakika sürdü. Kamil Atak bana yolun üst kısmına çıkmamı söyledi. 14-15 el ateş sesi geldi.”