Övgü Pınar
(BBCTürkçe – Roma)
“İtalyan siyaseti, Berlusconi’nin esiri oldu.” İtalya’nın en çok satan gazetesi La Repubblica’nın yayın yönetmeni Ezio Mauro, Silvio Berlusconi’nin mahkûmiyetinin ülke siyasetine etkilerini bu sözlerle özetledi.
Mediaset şirketinde vergi kaçırdığı gerekçesiyle 4 yıl hapis cezasına mahkûm edilen eski Başbakan Silvio Berlusconi, bu mahkûmiyet yüzünden Senato'dan azledilmekle karşı karşıya.
Geçen hafta Berlusconi'nin azlini görüşmeye başlayan Senato komisyonunda bu akşam oylamaya gidilmesi planlanıyor.
Komisyondaki oylamada alınan kararın kesinleşmesi için Senato genel kurulunun da onayı gerekiyor.
Ancak Berlusconi’nin nihai kararı beklemeden İtalya’yı bir hükümet krizine sürüklemesinden endişe ediliyor.
Sağ-sol koalisyon hükümetinin ortağı olan Berlusconi’nin liderliğindeki Özgürlükçü Halk Partisi (PDL), Senato komisyonundan azil yönünde karar çıkması halinde hükümeti devirme tehdidinde bulundu.
PDL’in Temsilciler Meclisi Grup Başkanı Renato Brunetta geçen hafta yaptığı bir açıklamada, iktidarın büyük ortağı olan Demokratik Parti’nin (PD) komisyondaki oylamada Berlusconi’nin azledilmesi yönünde oy kullanmasının “her şeyin sonu olacağını” söyledi.
Böyle bir senaryonun, ekonomik krizle mücadele için siyasi istikrara ihtiyaç duyan ülkeyi kaosa sürüklemesinden korkuluyor.
İstifa eder mi?
Öte yandan, İtalyan medyasında dün yer alan haberlerde Berlusconi’nin halkın tepkisiyle karşılaşmamak için, hükümeti düşürme planını rafa kaldırmış olabileceği belirtiliyordu.
İtalyan medyasındaki haberlere göre, PDL içinde yapılan anketlerde seçmenin hükümetin düşmesine ve yeniden seçime gitmesine sıcak bakmadığı ortaya çıktı.
Ayrıca bugün seçim yapılsa Berlusconi’nin partisi PDL’in geçen şubattaki seçimlere kıyasla oy kaybedeceği, dolayısıyla yeni bir hükümette etkili bir rol almasının güç olduğu belirlendi.
Berlusconi’nin bu anket sonuçlarından yola çıkarak, senatörlük koltuğunu korumak adına hükümet krizi yaratma tehdidinden vazgeçmiş olabileceği söyleniyor.
Siyaset ve medya kulislerinde konuşulan bir ihtimal de, Berlusconi’nin Senato’dan azledilmeyi beklemeden kendisinin istifa etmesi.
Berlusconi’nin bu sayede hem azledilme utancından kurtulacağı, hem de Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano tarafından mahkûmiyetinin affedilmesi ihtimalini artıracağı vurgulanıyor.
Senato’dan azil kararı çıksın ya da çıkmasın, Berlusconi’nin siyasi kariyerinin gidişatını belirleyecek bir başka aşama da, gelecek ay Milano Temyiz Mahkemesi’nin vereceği hüküm.
Nitekim Yüksek Mahkeme geçen ay Berlusconi’yi Mediaset davasında 4 yıl hapse mahkûm etmiş, bu cezayı af yasasına dayanarak 1 yıla indirmişti.
'Bu kez yolun sonuna geldi'
Yüksek Mahkeme, alt mahkemenin 5 yıl siyasetten men cezasınınsa Temyiz Mahkemesi’nde yeniden görülmesine hükmetmişti.
Milano’daki Temyiz Mahkemesi’nin 18 Ekim’deki karar duruşmasında Berlusconi’yi 3 ila 5 yıl arası siyasetten men etmesi bekleniyor.
Yaklaşık 20 yıllık siyaset hayatı boyunca hakkında onlarca dava açılan Silvio Berlusconi ilk nihai mahkûmiyetini Mediaset davasında almıştı.
Geçmişte, kendi çıkardığı af yasaları, zaman aşımı ve delil yetersizliği gibi sebeplerle ceza almaktan kurtulan Berlusconi’nin bu kez “yolun sonuna geldiği” yorumları yapılıyor.
Ancak eski Başbakan, “kendisi batarken tüm ülkeyi de beraberinde batırmaya çalışmakla” da suçlanıyor.
Ülkede yeni bir siyasi istikrarsızlığın yatırımcıları kaçırmasından, ekonomik kriz tedbirlerini uygulanamaz hale getirmesinden korkuluyor.
Dün İtalyan Temsilciler Meclisi’nde bir konuşma yapan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Olli Rehn de bu tehlikeye dikkat çekerek, “Ekonomik canlanma için siyasi istikrarın korunması şart” dedi.