Yaşam

İsviçreli elektronik devine sahte senetle 'haciz' tuzağı

İsviçreli bir elektrik firmasına sahte senetlerle usulsüz icra takibi yapıp, haciz işleminden haczettikleri 3 milyon liralık makineleri 'kaybeden' 12 kişi hakkında dava açıldı

21 Ocak 2015 23:47

Elektrik sektöründe dünyada ilk sıralarda yer alan İsviçreli şirketin İstanbul'da bulunan 3 fabrikasındaki makinalar sahte senetlerle haczedildi. Şirket yetkilileri 3 milyon liralık makinaların teslim edildiği yedieminin kapısına dayandı ama hepsinin "çalındığını" öğrendi. Şirket, fabrikalarından 1'ini bu nedenle kapattı. Şikâyet üzerine savcılık soruşturma başlattı. Aralarında icra müdürleri ve memurlarının da bulunduğu 12 kişi hakkında 14'er yıldan 47'şer yıla kadar değişen hapis cezaları istemiyle ağır ceza mahkemesine dava açıldı.

Radikal’de yer alan habere göre, elektrik sektöründe dünyada ilk sıralarda yer alan İsviçreli şirkete sahte senetlerle usulsüz icra takibi yapıp, haciz işleminden sonra yedi emine teslim ettikleri piyasa değeri yaklaşık 3 milyon liralık makineleri kaybettikleri belirtilen, aralarında icra müdürleri ve memurlarının da bulunduğu 12 kişi hakkında, 14'er yıldan 47'şer yıla kadar değişen hapis cezaları istemiyle ağır ceza mahkemesine dava açıldı. 

 

146 bin çalışan, 42 milyar dolar ciro

 

İddinameye göre Dünya genelinde yüzden fazla ülkede faaliyet gösteren, 146 bin çalışanı ve 42 milyar dolar cirosu bulunan şirketinİstanbul 'da bulunan 3 ayrı fabrikasındaki makineleri geçtiğimiz yıl Temmuz ayında, yaklaşık 3 milyon liralık sahte senetler kullanılarak haczedildi. İstanbul ve Anadolu İcra Müdürlükleri'nce başlatılan haciz işlemleri sonrası, haczedilen çok sayıda makine yediemine teslim edildi. 

 

Geri almak için gittiler 3 milyon liralık makinaların ‘çalındığını’ öğrendiler 

 

Teminat mektubu ile mallarını geri almaya giden şirket yetkilileri haczedilen malların çaldırıldığını öğrendi. Makinelerin haczedilmesiyle Tuzla'daki fabrikasını bir süre kapatan şirket yetkilileri savcılığa başvurdu. 

 

Gerçek mesleği hayvan tüccarı 

 

Fabrika yetkililerinin şikayeti üzerine, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Savcılık soruşturma sonrası, şirketten para almak için yapılan işlemlere karışan, aralarında İstanbul 29. İcra ve Anadolu 2. İcra Müdürleri ve memurların da bulunduğu 12 kişi hakkında dava açtı. 

 

Avukatlar da suçlanıyor 

 

Savcılık hazırladığı iddianamede, İstanbul 29. İcra Müdürlüğündeki dosyasında alacaklı bulunan şüpheli A.T., ile O.Ç'nin örgüt lideri, A.T.'nin kardeşi T. T'nin de "Dorya" şirketinin sahibi olup, yanlarına avukatlarını da alarak bu işi planladıkları belirtildi. Şüpheli M.Ç'nin haciz edilip muhafazaya alınan malların teslim edildiği otoparkın sahibi olduğu belirtilen iddianamede, gerçek mesleğinin hayvan tüccarlığı olan şüpheli N.K.'nin ise muhafaza altına alınan malları haciz memuru C.Ü'den teslim almış gibi gözüken kişi olduğu anlatıldı. 

 

‘İcra dosyası müdürlüğe usulsüz olarak kaydedildi’ 

 

İddianamede, şüpheli M.Ç.'nin haciz edilip muhafaza altına alınan malların teslim edildiği yedieminin sahibinin oğlu olduğu ve mallar kaçırılırken orda olmasına rağmen hiçbir yeri arayarak haber vermediği belirtildi. Bir diğer şüpheli M.Ç.'nin, İstanbul 29. İcra Müdürlüğünde görevli olduğu ve müşteki I.G.'yi görmediği halde onun bankadaki kotasını kullanarak icra dosyasını müdürlüğe usulsüz olarak kaydedip, icra işleminin başlamasına sebep olan kişi olduğu belirtildi. 

 

‘Devlet dairelerini aracı olarak kullanarak...’ 

 

Haciz işleminin gerçekleştirildiği elektrik şirketinin 1965 yılında Türkiye 'de kurulduğu belirtilen iddianamede, şirketin dünyada ilk sıralarda üretim yapan konumda olduğu anlatıldı. Şüphelilerin uydurma bir takip yaparak, bir şirket üzerinden hukuka aykırı ve hileli olarak bir takım usulsüzlüklerle, devlet dairelerini aracı olarak kullanarak, dolandırıcılık yolu ile para tahsil etmeyi planladıkları, planı uygulamak için birçok avukat ve icra memurlarıyla anlaşarak, planlarını yürürlüğe koydukları anlatıldı. 

 

‘UYAP'a kaydetmeden işlem yaptılar’ 

 

İddianamede, örgüte çalışan avukatların hukuka aykırı olarak yazılan talimatı UYAP üzerinden yapılacak bir tevzi işlemi ile rastgele bir icra dairesine ataması gerekirken, bu yapılmayarak örgüt üyeleri tarafından daha önceden anlaştıkları Anadolu 2. İcra Müdürlüğü'nde kotası bulunan bir bankanın avukatının üzerine hukuka aykırı kaydettikleri belirtildi. 

 

‘Mallar zimmete geçirildi’ 

 

Örgütün kendi içerisinde planladığı şekilde şirketin İstanbul'da bulunan 3 ayrı yerine hacze giderek piyasa değeri yaklaşık 3 milyon liralık makineleri haczettikleri anlatılan iddianamede, örgütün hukuk kurallarını görmezlikten gelerek, haczettikleri malin değerini ise tutanaklara oldukça düşük gösterdikleri kaydedildi. İddianamede, haciz edilip yediemine bırakılan malların büyük çoğunluğunun, aynı gece tüm örgüt üyelerinin bilgisi dahilinde bulunduğu yerden kaçırılarak adresi meçhule bir yere götürüldüğü belirtilirken, hacizli malların icra memurları ve yediemin depo sahibi aracılığı ile örgütün amacına uygun olarak zimmete geçirildiği kaydedildi. 

 

47'şer yıla kadar hapis cezası istemi 

 

Haczedilen ve halen kayıp olan malların bulunamadığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün devletin icra daireleri ve mahkemelerini yanıltarak, icra dairesindeki adamlarını kullanarak amaçlarına ulaştıkları kaydedildi. İddianamede, suça karıştıkları ve örgüt üyesi odukları ileri sürülen 4 avukat için de soruşturma izni talep edildiği kaydedildi. Aralarında icra müdürleri ve memurlarının da bulunduğu 12 kişi hakkında, "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık", "Muhafaza görevini kötüye kullanma" ve "Zimmet" suçlarından 14'er yıldan 47'şer yıla kadar değişen hapis cezaları istemiyle Anadolu Ağır Ceza Mahkemesine dava açıldı. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.