Kurban Bayramı dolayısıyla siyasiler vatandaşla mesajlarını paylaştı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu mübarek günlerin, milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyoruz" derken; MHP lideri Devlet Bahçeli de, "Kurban Bayramı’nın ahlaki ve manevi zenginliğiyle yepyeni bir uzlaşma sürecinin yollarını açabilir, karşılıklı saygı ve seviye dayalı güçlü bir dönemin inşasını elbirliğiyle başarabiliriz" mesajı verdi.
Erdoğan: Bu mübarek günlerin, milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyoruz
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yayımladığı videolu mesajında, “Vasıl olduğumuz Kurban Bayramı’nızı gönülden tebrik ediyorum. Rabbimize, hepimizi bir Kurban Bayramı’na daha kavuşturduğu için hamd ediyoruz. Bu mübarek günlerin, milletimize, İslam âlemine ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyoruz” dedi. Öte yandan Erdoğan, paylaştığı bayram mesajında Koronavirüs salgını ve aşılama hakkında da bilgi verdi.
TIKLAYIN - Erdoğan: Aşılamada, dünya ortalamasına göre gayet iyi bir seviyedeyiz, aşı tedariki konusunda sıkıntımız yok
Bahçeli: Kurban Bayramı’nın ahlaki ve manevi zenginliğiyle yepyeni bir uzlaşma sürecinin yollarını açabilir
MHP lideri Devlet Bahçeli, yayımladığı bayram mesajında, "Kurban Bayramı’nın ahlaki ve manevi zenginliğiyle yepyeni bir uzlaşma sürecinin yollarını açabilir, karşılıklı saygı ve seviye dayalı güçlü bir dönemin inşasını elbirliğiyle başarabiliriz" diyerek birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Öte yandan bahçeli bayram mesajında, "Allah rızası için kurban ibadetimizi ifa ederken mutlaka dar ve orta gelirli, aynı zamanda muhtaç ve düşkün insanlarımızı hatırlamamız, onlarla ekmeğimizi ve etimizi paylaşmamız manevi sorumluluktur. Biliyoruz ki, bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz. Şiddet yerine sevgi dilini, huzursuzluk yerine huzur ve sükûnet iklimini tesis etmek mecburiyetindeyiz. Bilhassa televizyon ekranlarında biteviye sahnelenen şiddet olaylarına, diz filmler vasıtasıyla servisi yapılan kahredici görüntülere bir son verilmelidir. Demokrasilerde mühim bir mevkii bulunan medyanın toplumsal barış ve huzura hizmet etmesi, sağduyulu ve sorumlu yayıncılık ilkelerine titizlikle riayeti vazgeçilmez değer ve önemdedir" çağrısında da bulundu.
Bahçeli'nin açıklaması şöyle:
"Hem günlerimizin hem de gönüllerimizin her daim bayram yeri gibi coşkulu, bayram ortamı gibi sevgiyle dolu olması en samimi dileğimdir. Dini ve milli bayramlar kardeşlik bağlarını güçlendiren, sıkılı yumrukları gevşeten, dargın ve küskün bakışları yumuşatan müstesna anlardır. Bayramlar huzurun, umudun, birliğin ve dayanışma ruhunun kamçılandığı, muhabbet ve hürmet duygularının kanatlanıp ufkumuzu kapladığı muazzez bir dönemdir.
Gerek KOVİD-19 salgınından dolayı, gerekse de iç ve dış gelişmelerin yoğun gündeminden kaynaklı olmak suretiyle yeterince sorun ve zorluklarla sınandık. Bayram münasebetiyle kendi iç dünyamızı, çevremizle kurduğumuz irtibat ve ilişki kanallarını dürüst ve dengeli bir kavrayışla ele almaya ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim. Anlaşılmaktan ziyade anlamaya, dayatmadan ziyade diyaloğa, kutuplaşmaktan ziyade kucaklaşmaya, ihtilaftan ziyade irade ve istikbal mutabakatına doğru kalıcı bir geçiş yapmamız mümkündür.
Kurban Bayramı’nın ahlaki ve manevi zenginliğiyle yepyeni bir uzlaşma sürecinin yollarını açabilir, karşılıklı saygı ve seviye dayalı güçlü bir dönemin inşasını elbirliğiyle başarabiliriz. Ne kadar birlik ve beraberlik içinde hareket edebiliyorsak o kadar diri ve kuvvet sahibi olacağımız özellikle unutulmamalıdır. Türkiye’nin ve Türk-İslam medeniyetinin maruz kaldığı menfur senaryoları tesirsiz hale getirmek, üzerimizde oynanan oyunları bozup atmak her şeyden önce milletimizin engin ve tarihi mukavemetine bağlıdır. Doğudan batıya, kuzeyden güneye büyük bir aile olan Türk milleti bayram şuuruyla, barışın, istikrarın, refahın, adalet ve hakkaniyetin mihveri olduğunu her saha ve zeminde, dahası dosta da düşmana da ispat edecek dirayete, kabiliyete ve kapasiteye fazlasıyla sahiptir. Kavganın sonu yoktur. Kargaşa çıkarmanın sonucu yoktur. Bu ülke hepimizin müşterek hazinesidir. Türkiye 84 milyon Türk vatandaşının has bahçesidir.
Ayrılmamızı, bölünmemizi, birbirimize düşmemizi projelendiren tüm odaklara verilecek en etkili cevap tek ses, tek nefes, tek bilek halinde duruş göstermektir. Çünkü biz Diyarbakır’da kesilen kurbanın duasını Edirne’de yapan, Hakkâri’de takdim edilen ikramı Ankara’da alan, İstanbul’da uzatılan eli Şırnak’ta tutan, Rize’de akan göz yaşını Ağrı’da silen fazilet ve fedakârlık nişanesi bir milletin evlatlarıyız. Türkiye’nin bütün güzellikleri, mahalli ve milli bütün kazanımları göz nurumuz, gönül aşımız, yürek atışımız, meşale gibi yanan ve asla sönmeyecek ortak anımız, ortak mirasımızdır.
Allah rızası için kurban ibadetimizi ifa ederken mutlaka dar ve orta gelirli, aynı zamanda muhtaç ve düşkün insanlarımızı hatırlamamız, onlarla ekmeğimizi ve etimizi paylaşmamız manevi sorumluluktur. Biliyoruz ki, bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz. Şiddet yerine sevgi dilini, huzursuzluk yerine huzur ve sükûnet iklimini tesis etmek mecburiyetindeyiz. Bilhassa televizyon ekranlarında biteviye sahnelenen şiddet olaylarına, diz filmler vasıtasıyla servisi yapılan kahredici görüntülere bir son verilmelidir. Demokrasilerde mühim bir mevkii bulunan medyanın toplumsal barış ve huzura hizmet etmesi, sağduyulu ve sorumlu yayıncılık ilkelerine titizlikle riayeti vazgeçilmez değer ve önemdedir.
Bu duygu ve düşüncelerle Rize’de meydana gelen aşırı yağışlar nedeniyle oluşan sel ve heyelanda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmetler diliyor, tedavi altında bulunan vatandaşlarımıza şifalar temenni ediyor, Rizeli vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Kurban ibadetimizin kabulünü Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Şehit ailelerimizin, aziz milletimizin, Türk-İslam âleminin mübarek Kurban Bayramı’nı candan kutluyorum. Yurt içinde ve yurt dışında yaşayan aziz vatandaşlarımıza bilvesile saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Dokuz günlük tatil münasebetiyle yola çıkan, sıla-i rahime seyahat eden muhterem vatandaşlarımızın can güvenliklerini riske atmamaları için trafik kurallarına harfiyen uymalarını hassaten rica ediyorum. Bayram barıştır, bağışlamadır, hatırlamadır, hoşgörüdür, şefkattir, sıcaklıktır, merhamettir, vuslattır. Aslına ve anlamına müzahir bayram günlerine kavuşmak, bu kavuşma halini de her şart altında muhafaza etmek en halisane dileğimdir."
Kılıçdaroğlu: 83 milyonu kucaklayan bir ülke yönetimine ihtiyacımız var
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kurban Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Gelecek güzel günleri umutla bekleyen milletimizin Kurban Bayramı’nı yürekten kutluyorum" dedi.
Kılıçdaroğlu, mesajında; birlik ve beraberliğin, dayanışma ve yardımlaşmanın günü olduğunu belirttiği Kurban Bayramı'nın ikinci kez pandemi etkisi altında geçirileceğini belirtti. Kılıçdaroğlu, "Dünya salgın hastalık ile mücadele ederken; sağlık emekçilerimiz kendi canlarını hiçe sayarak, halk sağlığı için günün 24 saati çaba harcarken, milletimiz bir yandan da derin ekonomik ve siyasal buhran karşısında ayakta kalmaya çalışıyor. Bu bayram gününde, zor bir dönemden geçen milletimizin, geleceğe umutla bakması en büyük arzumdur. Ülkemizin tüm sorunlarını, aklın ve bilimin yol göstericiliğinde, birlik ve beraberlik içinde aşabiliriz. Yeter ki; Sevgili Peygamberimizin de öğütlediği biçimde; emanet, ehil ellerde olsun" dedi.
Kılıçdaroğlu, bayramların; insanlar arasında hiçbir ayrım yapılmaması gerektiğini, yoksullukla hiçbir bahanenin arkasına sığınılmadan mücadele edilmesi gerektiğini, adaletli ve hoşgörülü olmayı hatırlattığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İşte bu anlayışı, güzel ülkemiz için bir yönetim biçimi haline getirmek zorundayız. Senden-benden demeden, hiç kimsenin inancını, yaşam biçimini sorgulamayan, 83 milyonu kucaklayan bir ülke yönetimine ihtiyacımız var. Ancak o zaman, hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'yi inşa edebiliriz. Bu duygu ve düşüncelerle, gelecek güzel günleri umutla bekleyen milletimizin Kurban Bayramı’nı yürekten kutluyorum. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını ve terör örgütlerine karşı mücadelede hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Sağlık emekçilerimize, gösterdikleri üstün gayret için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum."
HDP Eş Genel Başkanları: Saray ve yandaşlarının lüks ve şatafat içinde yaşadığı bir ülkede insanlarımız ne yazık ki gerçek anlamda bayram kutlayamıyor
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar bayram mesajında şu düşünceleri dile getirdi:
Türkiye halkları bir bayramı daha ağır saldırılar, hak gaspları, ihlaller ve topluma karşı işlenen insanlık suçları altında karşılıyor. İktidar-mafya-çete ilişkilerinin ayyuka çıktığı; topluma açlık, sefalet, yoksulluk dayatılırken Saray ve yandaşlarının lüks ve şatafat içinde yaşadığı bir ülkede insanlarımız ne yazık ki gerçek anlamda bayram kutlayamıyor.
Bu coğrafyaya, bu coğrafyadaki halklara dayatılan bu düzeni kabul etmiyoruz; değiştirmeye gücümüz, başaracağımıza inancımız var. Kapatma davası, Kobanî Kumpas Davası, fiziki saldırılar ve katliam girişimiyle partimizi bu değişimi yaratma iradesinden mahrum bırakma çabaları nafiledir.
İnsanlarımızın Saray iktidarına “kurban” edilmediği gerçek bayramları hep birlikte ve ortak mücadele ile yaratabiliriz. Dayanışmayı büyüterek; kederlerimizi, sevinçlerimizi ve ekmeğimizi paylaşma seferberliği başlatabiliriz. Başaracağımıza inancımız tamdır.
Kurban Bayramı vesilesiyle, dünyanın dört bir yanında sağlık, barış, huzur, adalet ve kardeşliğin gerçekleşmesini diliyoruz ve bütün halklarla umutlarımızı paylaşıyoruz. Özgürlük, barış, eşitlik ve demokrasiyi gerçekleştirinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Halklarımızın bayramını en içten duygularımızla kutluyoruz."