Gezi’nin yıldönümünde, direnişe dair birçok anı ile birlikte unutulmaz fotoğrafların hikayeleri de paylaşılıyor. AFP foto muhabiri Adem Altan, o efsaneleşen fotoğraflardan birinin hikayesini Kafa dergisinin Haziran sayısında anlattı.
İlgili fotoğrafın 17 Haziran 2013 tarihinde Ankara Kızılay’da Ethem Sarısülük’ün cenazesi sırasında çekildiğini belirten AFP foto muhabiri Altan, yaşananları şu şekilde aktardı:
“17.06.2013 tarihinde Gezi’nin 18. gününde Kızılay’da çekildi bu fotoğraf. Gezi eylemlerinin sürdüğü bir anda öğle saatlerinde meydanın etrafında insanlar toplanmış, polisler eylem yapmalarına izin vermiyordu. Su ve gazla dağıtmaya çalışıyordu. Bir tarafta gruplar dağılırken başka tarafta gruplar toplanmaya başlıyordu.
O gün Ankara’da Gezi olaylarında vurulan Ethem Sarısülük’ün cenazesi kaldırılacaktı. Yakınları Ethem Sarısülük’ün cenazesini Kızılay’da vurulduğu yere getirip tören düzenleyeceklerini duyurdu. O gün eylemciler Kızılay’da, Ethem Sarısülük’ün vurulduğu yerde toplandı. Polis cenazenin Kızılay’a gelmesini engelledi. Toplanan kalabalığın da dağılmasını istedi. Kalabalık dağılmayınca polis gaz ve suyla müdahale etti.
Bu gruptaki arkadaşlar ise Kızılay’da alışveriş merkezinin önünde elektrik direği ya da pano gibi bir şeyin önündeydi. TOMA’lar su sıkarken onların nasıl toplandıklarını görmedim ama o şekilde dizildikten sonra gördüm. Onların mesafesi de bana 100-150 metre uzaklıktaydı. Yaklaşamadım, eğer yaklaşırsam dağılabileceklerini düşündüm. Bulunduğum yerde fotoğraf çekmeye başladım.
Bir yandan da su sıkılıyor ve saklandıkları yer çok küçük olduğu için biri bayrağı kafasına siper ediyor, diğeri gazete kağıdı kitap gibi bir şeyle kendisini korumaya çalışıyordu. Birbirlerinin arkasına sıralanmış vaziyetteler. Yaşları da 20 ile 65 arası arasında değişen insan grubu fotoğraftakiler… Ama bunlar birbirlerini tanımıyorlar, belki eylemlerden birbirlerini tanımış görmüş tanımış olabilirler ama yakın olduklarını düşünmüyorum. Eylemciler fotoğraftaki gibi bir süre bekledikten sonra ayrı ayrı dağıldılar. Bu sebeple birbirlerini tanımadıklarını düşünüyorum. O anın da fotoğrafı var bende.
Bu fotoğrafın kısaca hikayesi budur.”