İstanbul Valisi Muammer Güler, kentte şu ana kadar 21 olgunun gözlem altına alındığını belirterek, "Hiçbirinde influenza A/H1N1 virüsü saptanmamıştır" dedi.
Güler, H1N1 virüsü konusunda alınan tedbirlerle ilgili bilgi vermek amacıyla il müdürleri ve kurum amirleriyle Afet Yönetim Merkezi'nde bir araya geldi.
Toplantı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Güler, Meksika'da başlayan domuz gribinin tüm dünyanın gündemine girdiğini, Türkiye'nin de konuyu yakından takip ettiğini ve kamuoyunun bilgilendirildiğini anlattı.
İzleme, hazırlık aşamalarını kontrol etme ve her aşamaya göre alarm düzeyindeki her seviyeye uygun yeni tedbirleri planlamak, izlemek ve gerekli tedbirleri almanın Valilik, Sağlık Müdürlüğü ve ilgili birimlerin görevi olduğunu belirten Güler, dünyada bugüne kadar domuz gribine bağlı olarak 6497 olgunun doğrulandığını ve 65 ölüm vakası tespit edildiğini bildirdi.
AB ülkelerinde 222 olgu görülürken, hiç ölüm saptanmadığını belirten Güler, 29 Nisan 2009'dan itibaren Dünya Sağlık Örgütü tarafından alarm düzeyinin "5" olarak ilan edildiğini kaydetti.
İstanbul ve Türkiye'de saptanmış herhangi bir domuz gribi vakası olmadığını vurgulayan Güler, alarm düzeyinin de "hiç bir vakanın olmadığı düzeyi" ifade eden 4 düzeyinde olduğunu anlattı.
Türkiye'de böyle vaka olmamasına karşın ticari ilişkilerinin olduğu ülkelerde bu hastalığın bulunduğunu ifade eden Güler, "Bu riskli ülkelere gidip gelen kişiler açısından bir risk oluşturduğu için bizde alarm düzeyi 4 olarak belirlenmiştir" dedi.
‘Gerekli tedbirler alındı’
Vali Güler, İstanbul'da gerekli tedbirlerin alındığını ve konunun yakından takip edildiğini belirterek, kentte uluslararası havalimanlarında riskli bölgelerden kişilere yönelik tedbirlerin alındığını, termal kameralarla havalimanları ve giriş kapılarında tespitler yapıldığını, ateşli yolcuların tetkiklerinin de Anadolu ve Avrupa yakasındaki iki hastanede gerçekleştirildiğini anlattı.
İstanbul'da şu ana kadar 21 olgunun gözlem altına alındığını ve bunların sonuçlarının negatif olduğunu bildiren Güler, şöyle konuştu:
"Hiçbirinde influenza A/H1N1 virüsü saptanmamıştır. Zaten vatandaşlarımızın çoğu da bu bölgelere gidip geldikleri için tedbir amaçlı, 'Herhangi bir hastalık kapmış mıyım?' tarzındaki tedbir için veya girişte yüksek ateş saptandığı için hastanelere başvurmuşlardır. Bazılarında da hiç grip olmadığı anlaşılmıştır."
Sağlık Bakanlığının gelişmeleri şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşacağını ifade ettiğini belirten Güler, herhangi bir olumsuzluk durumunda Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşların konuyu kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi.
Tetkiklerin İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi biyoloji laboratuvarında yapıldığını bildiren Güler, gerekli malzeme stoklarının gözden geçirildiğini, antiviral ilaçların alımlarının Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldığını, yoğun bakım ünitelerine yönelik çalışmaların devam ettiğini, ilave yoğun bakım ünitelerinin temini için de hızlı bir çalışma sürdürüldüğünü anlattı.
Tahmini iş yükleri belirlemesi yapıldığını, olayın atak hızına göre planlama gerçekleştirildiğini, ek sağlık personelinin planlandığını belirten Güler, kamuoyunun da bilgilendirildiğini kaydetti.
Güler, "Geçmişte de özellikle İstanbul olarak yaşadığımız önemli tecrübeler vardır. Sars ve kuş gribi vakalarında da benzeri bir çalışma İstanbul'da başarı ile gerçekleştirilmiştir. Bunları şimdi de H1N1 ile sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
Hastalığın görülmesi halinde derhal izole edilmesi ve yayılımının önlenmesinin amaçlandığını belirten Güler "Her grip vakası domuz gribi değildir. El yıkamanın, hapşırırken tek kullanımlık mendillerin çok önemi var. Bu hastalıkla ilgili bilgi sahibi olmanın da önemi var" dedi.
Basına da önemli görevler düştüğünü dile getiren Güler, RTÜK'ten konuya ilişkin yapılan duyuruda gerekli bilgilerin yer aldığını söyledi.
Bu tür hastalıkların haberinin bile ülkenin menfaatlerini yakından ilgilendirdiğini belirten Güler, sözlerine şunları ekledi:
"Bu konu bahane edilerek sosyal, kültürel, ekonomik, turizm gibi alanlarda birtakım yanlış beklenti ve hedefleri olanlara da fırsat verilmemesi ve ülkemizin uluslararası camiada yanlış tanıtılmaması gerekmektedir." (AA)