15 Temmuz darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenler için Fatih Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11. Cumhurbşakanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB Bakanı Ömer Çelik ve İHH Başkanı Bülent Yıldırım da katıldı.
Başbakan Binali Yıldırım da Ankara'da düzenlenen cenaze törenine katıldı.
Cenaze töreninde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank'ın ağabeyi Prof. Dr. İlhan Varank da uğurlanıyor. Varank, darbe girişimini protesto ettiği sırada Fatih'te öldürülmüştü.
Ankara'da da tören
Ankara'da Türksat A.Ş.'ye yapılmaya çalışılan darbe girişimi sırasında şehit olan Ahmet Özsoy için Ankara Gölbaşı'nda cenaze töreni düzenleniyor.
Darbe girişimi sırasında saldırıya uğrayan Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Türksat Kampüsü'nde görevli personel Ahmet Özsoy son yolculuğuna uğurlanıyor.
Cenaze törenine Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş katıldı.
Binali Yıldırım: Geceyi, karanlıktan yaşam bulan çetelere bırakmayacağız!
Başbakan Binali Yıldırım’ın konuşması şöyle:
"Sadece Türkiye’deki darbe bozuntularına değil tüm dünyaya millet iradesinin nasıl çapulculara teslim edilmeyeceğini en açık şekilde göstermiştir. Bu millet, gündüz geçim derdinde, mücadelesini verirken gece de demokrasi nöbetini tutmayı ihmal etmedi. Kardeşlerim, sizden hayatını bu yolda seve seve veren Ahmet kardeşimin ve onun gibi 160’dan fazla kardeşim için bir şey söylüyorum. Onlar şehittir. En üst mertebede şehit statüsüne kavuşacaktır. Şimdi bize düşen, gündüz gideceğiz işimize bakacağız, normal hayatımızı yaşayacağız. Ama akşam olunca, geceyi gece karanlığından yaşam bulan çetelere bırakmayacağız. Gece nöbette gündüz hayatta olmaya devam edeceğiz. İnşallah bu belalar def oldu ama her zaman basiret sahibi olmalıyız."
Erdoğan: Gevşemek yok, bu hafta çok önemli; bu iş 12 saatlik bir operasyon değildir!
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında hayatını kaybedenler için Fatih Camii'ndeki cenaze törenine katılan vatandaşların "İdam isteriz" çağrısına karşılık olarak, "Değerli kardeşlerim, dün de ifade ettim. Demokrasilerde halkın talebi bir kenara konulamaz. Bu sizlerin bir hakkıdır. Bu hak anayasal olarak gerekli olan mevkilerde değerlendirilmesi yapılır ve karar verilir" cevabını verdi.
Erdoğan'ın konuşması şöyle:
Bugün çok anlamlı bir cenaze töreni ile bir aradayız. Bu cenaze töreninin anlamı, ben bunu iki planda değerlendireceğim. Bir, kurucusu olduğum partinin kurucuları arasında olan Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş’ı uğurluyoruz. Bunun yanında gene 15 Temmuz şehitlerimiz var. Bu şehitlerimizin de peygamberlik makamından sonraki en yüce makama uğurluyoruz. Kardeşlerim, buranın üzerinde biraz durmak istiyorum. O da şudur; ülkemizin birliğine, beraberliğine, milletimizin bütünlüğüne tahammül edemeyenlerin üst akıllardan aldıklarıyla devletimizi ele geçirme hareketi 15 Temmuz’da fiilen silahlı eyleme dönüşmüştür. Silahlı eyleme dönüştüğü zaman sadece milletimize yaptığımız bir çağrıyla, yaptığımız davete ülkemizin dört bir yanından icabet etmesi, meydanları gümbür gümbür doldurması ve hiçbir şeye “Onların tankı topu varsa, bizim de imanımız vardır” diyerek karşılık verdi. Ve bu genç kardeşlerimin, tankların altına yatması sıradan bir olay değildir. Bu bir imanın teşviğidir. Bunu yaptılar, şu an itibariyle 161 şehidimiz var.
Değerli kardeşlerim, dün de ifade ettim. Demokrasilerde halkın talebi bir kenara konulamaz. Bu sizlerin bir hakkıdır. Bu hak anayasal olarak gerekli olan mevkilerde değerlendirilmesi yapılır ve karar verilir. Biz, bugüne kadar hep istediğinizi yaptık, düşündük. Bizler gayet olumlu bir şekilde bu adımı atarız.
Şunu unutmayın, bizler intikamcı değiliz. En büyük intikam sahibi Allah’tır. Bu bakımdan, sloganik değil attığımız her adımı düşünerek ilimle, akılla, tecrübe ile atmamız gerekiyor. Bunun neticesidir ki bu Fethullaçı terör örgütünün attığı adım karşılığını bulmuştur. Karşılığını milletle, milli irade ile buldu. En güzel cevabı benim aziz milletim verdi. Birkaç hususu paylaşmak istiyorum. Bunun bir tanesi şudur; bu ülkede bildiğiniz gibi yasama organı vardır, yürütme vardır, yargı vardır. Bu organları bile çatıştırmaya kalktılar. Netice ne oldu? Şu anda dün itibariyle yargıyı ele geçirmiş olan bu örgüt, şimdi teker teker dökülüyor. Şu anda da yargı bunlardan binlercesini gözaltına almış durumda. Açığa almış durumda.
HSYK üyelerinden tutunuz AYM’ye varıncaya kadar birincil mahkemelere varıncaya kadar gözaltına alınıyorlar, tutuklanıyorlar. Bu neydi? Bu olması gerekendi. Fakat, yeterli değil. Şu anda silahlı kuvvetlerimizi ne yazık ki perişan eden bu örgüt, generallerinden tut, en alta kadar şimdi onlar da tutuklanmaya başladılar. Sevgili kardeşlerim, devletin tüm kurumlarında temizlenme dönemi devam edecektir. Çünkü, bu vücut kardeşlerim metastas yaptı, kanser virüsü gibi bu devletin her yerini sardı. Dolayısıyla biz bunları biliyorduk, bir tür mercilere de söyledik, söylüyorum. Her olayda hayır vardır kelamınca farklı bir noktaya geldik. Kaçacakları bir yer yok, inlerine gireceğiz demiştik, şimdi tam anlamıyla girdik. Amerika, Batı ülkelerine yazılı olarak Adalet Bakanlığı’mız kararıyla, Dışişleri Bakanlığı’mız kararıyla bunları isteyeceğiz. Tavırlarını ayrıca göreceğiz. Görüştüğümüz tüm devlet büyüklerine de bunları özellikle hatırlatıyorum. Bunu sizlere defalarca söyledim. Fakat ne yazık ki ciddiye almadınız. Şu anda bu darbeciler, ne yazık ki bu Fethullahçı terör örgütünün temsilcileridir. PKK gibi Fethullahçı Terör Örgütü’nü de resmen girdik.
Gevşemek yok. Bu defa özellikle bu hafta çok önemlidir. Aynı şekilde meydanlardan ayrılmayacağız Meydanları sizler doldurmalısınız. Gevşemeye gelmez. Bu iş 12 saatlik bir operasyon değildir. Kararlı bir şekilde devam edeceğiz.
