Bankalar Birliği Başkanı Özince, İstanbul'un finans merkezi için uygun olduğunu ve bu yapısının daha da cazip hale getirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Türk Bankaları'nın aldığı Sendikasyon kredilerinde sıkıntı çekmediklerini, hatta sendikasyonların ucuzlamaya başladığını belirterek, bu durumun maliyetleri de azaltacağını ifade etti.
Ersin Özince, AA muhabirinin, Türk Bankacılık Sektöründeki gelişmeler ile İstanbul'un uluslararası finans merkezi olması yönündeki çalışmalara yönelik soruları yanıtladı.
İstanbul'un, Doğu Avrupa'dan başlayıp, Doğu Akdeniz ve Körfez dahil bölgede en büyük ekonomik kapasiteye sahip şehir olduğunun altını çizen Özince, ''bölgede, Türkiye'den ve İstanbul'dan daha büyük bir finansal sermaye ile para ve sermaye piyasası yok'' şeklinde konuştu.
Bankacılık reformları sonrasında, Türkiye'deki banka sermayelerinin çok güçlendiğini belirten Ersin Özince, Türkiye, dolayısıyla İstanbul'da, tescil edilmiş bankacılık sermayesinin, bölgedeki en büyük sermaye olduğunu ve sadece bunun bile İstanbul'un bir finans merkezi olması için yeterli olduğunu söyledi.
İstanbul zaten uluslararası bir finans merkezi
İstanbul, tüm fırsatlarıyla ve potansiyeli ile zaten uluslararası bir finans merkezi haline zaten geldiğini belirten Ersin Özince, İstanbul'un uluslararası bir finans merkezi olarak daha cazip hale getirmek için Türkiye'yi daha cazip bir piyasa yapısına ulaştırmak ayrıca, mali sektör ve ekonominin altyapısına ilişkin reform eksikliklerinin tamamlanması gerektiğini kaydetti.
Vergi reformu konusunda da önemli eksikliklerin bulunduğu ve bunların tamamlanması gerektiğinin altını çizen Özince, ''Türkiye, vergisini ödeyenler açısından bir vergi cenneti olması'' lazım dedi.
Özince, hukuk sisteminde de, etkinlik arttırıcı reformların yapılmasının önemli olduğunu söyledi.
Türkiye'de reel sektör kötü durumda değil
Ersin Özince, son haftalarda tüketici kredilerindeki artışın, konut, otomotiv ve ihtiyaç harcamalarına giderek, reel ekonomiye intikal etmeye başladığını belirterek, reel ekonominin yeniden güçlü bir şekilde canlanması için ise Türkiye'nin eski büyüme oranlarını yeniden yakalaması gerektiğini kaydetti.
Güçlü büyümenin durduğunu, hem de büyük banka sermayedarlarının Türkiye'ye gelmesinin hemen ardından büyümenin durduğunu ifade eden Özince, bu gibi dönemlerde, risklerini tedbirli yönetenlerin, güçlü olanların, hazırlıklı olanların güçlü bir şekilde yollarına devam edebileceğini anlattı.
Reel sektörün durumuna da değinen Özince, ''Türkiye'deki Reel sektör kötü durumda değil. Sorunlu kredilerde, Orta boyun üstündeki firmalarda büyük problemler yaşanmadı, ABD'deki sorunların hiç biri yaşanmadı'' şeklinde konuştu.
Bundan önce, özel sektörün borçlarının, Türk bankacılık sektöründen fazla olduğunu hatırlatan Özince, bunun büyük problemler yaratacağının iddia edildiğini, gelinen noktada ise önemli bir sorunun yaşanmadığını vurguladı.
Ersin Özince, ''Türkiye, istediği şekilde iç ve dış piyasalardan finansman sağlayabilir'' dedi.
IMF olmazsa olmaz değil
Ersin Özince, Orta Vadeli Program konusundaki değerlendirmesinde, ise Türkiye'nin ortaya koyduğu bu programın, özel sektör açısından gerçekçi ve net hedefler içerdiğini kaydetti.
IMF ile bir anlaşma yapma konusuna da değinen Özince, Türkiye'nin, her koşulda dış finansman sağlayabilen güçlü bir ülke olduğunu belirterek şunları söyledi:
''Biz de, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın, 'IMF anlaşmasının olumlu yönleri vardır, ancak bu hiç bir zaman Türkiye için olmazsa olmaz değildir' sözüne tamamen katılıyoruz. Ben de bir vatandaş olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni (IMF konusunda) böyle bir söylem içinde görmek isterim.''