Ekonomi

İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ  İSTANBUL (A.A)

26 Temmuz 2010 18:33

-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ  İSTANBUL (A.A) - 26.07.2010 - İETT, KİPTAŞ, Halk Ekmek ve Hamidiye A.Ş'deki 7 bin 800 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Salim Uslu arasında imzalandı.  Uzun görüşmelerin ardından anlaşmayla sonuçlanan toplu sözleşme, 1 Marttan geçerli olacak. Sözleşme ile ücretlere birinci yıl yüzde 12, ikinci yıl ise enflasyon oranında zam yapılacak. Sosyal haklarda da ücret zammı oranında artış sağlanacak. Kadir Topbaş, imza töreninde, belki sessiz sakin geçtiği zannedilen, ancak uzun bir uğraşı, ciddi bir pazarlıkla bugüne gelen toplu sözleşmenin, Hak-İş ile imzalandığını söyledi. Tüm çalışanların, emeklerinin karşılığını almasını istediklerini ifade eden Topbaş, Türkiye'de bazı şeylerin değişmesi gerektiğini belirterek ''Bazı kurumlar, bazı sivil toplum kuruluşları ve sendikalar, siyaset yapmamalı, kendi kulvarında ve işini yapmalı. Kendi sorumlulukları dışına çıkmamalı. Gönül dünyalarıyla işlerini asla birbiriyle karıştırmamalı. Türkiye, ne kaybettiyse bundan kaybetti'' dedi. ''Yandaş istemediklerini'', herkesin kendi kulvarında kendi işini bilmesi gerektiğini belirten Topbaş, ''Herkes aklı selimin ön gördüğü şekilde adım atsın. Bunu Hak-İş ile başardığımızı özellikle ifade etmek istiyorum'' diye konuştu. Taşeronda çalışan bütün birimleri de sendikalaştırmak, hatta itfaiye ve zabıtada çalışanlarını da kadroya almak arzusunda olduklarını vurgulayan Topbaş, bu konuda adımlarını attıklarını, ancak her şeyin imkan dahilinde yapıldığını dile getirdi. -''BAŞKASINA TAŞERONLUK YAPMAK BİZE DÜŞMEZ''- Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da zorlu bir müzakere döneminden sonra bu güzel güne ulaştıklarını belirterek, Hizmet-İş, Özgıda-İş ve MİKSEN'in yöneticileri ile Büyükşehir Belediye Başkanı Topbaş'a teşekkür etti. ''Bugün gelinen noktada sizlerin kıvancını, sevincini görünce ne kadar doğru yaptığımızı görüyorum'' diyen Uslu, sendika üyesi çalışanlara, ''Bu sizin ananızın ak sütü kadar helal paranızdır, emeğinizin karşılığıdır. Daha iyisi var mı? Elbette var. Onlara da ulaşmak durumundayız'' dedi. Daha iyisine ulaşmak için her şeyden önce Türkiye'nin içinde bulunduğu koşulları dikkate alıyor ve sorumlulukla, aklı selim ile hareket ediyor olmak gerektiğini dile getiren Uslu, şunları söyledi: ''Sendikacılar olarak bizim üzerimize düşenler var. Ne yapıyorsak, kendimiz için yapıyoruz, başkasına taşeronluk yapmak, başkasının ideolojisine, değirmenine su taşımak bize düşmez. Hele hele yaptığımız toplu iş sözleşmesiyle emeğin hakkını almak ve mümkün mertebe gecikmeden maaşları, ücretleri, alacakları zamanında ödemek gibi öncelikli görevimiz varsa; bu görevimiz ve sorumluluklarımızı yerine getirmek yerine, sorunlar üzerinden siyaset üretmek, bunlar üzerinden siyasi pozisyon üretmek ve hatta mümkün mertebe 'uyuşmazlık olsa da siyasi mesajlar versek' diye beklemek, sorumlu bir sendikacılık anlayışı değildir.''