Dünya
Deutsche Welle

'İsrail'e dönün' çağrısı yanıt bulmadı

Fransa ve Danimarka'da Yahudilere karşı saldırılar sonrası Netanyahu, Avrupa'daki Yahudilere İsrail'e dönme çağrısı yaptı. Avrupalı liderler çağrıya tepki gösterirken, Yahudileri koruma sözü verdi.

16 Şubat 2015 18:05


Fransa’da bir Yahudi mezarlığına, Danimarka’da bir sinagoga düzenlenen saldırılardan sonra, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Avrupa’da yaşayan Yahudilere İsrail’e dönmeleri çağrısında bulundu.

Danimarkalı Yahudiler, bu çağrıyı kabul etmezken, Fransız liderler de ülkelerindeki Yahudileri koruma sözü verdi. Fransa Başbakanı Manuel Vall, yaptığı açıklamada hükümetinin Fransız Yahudilerini koruyacağını ve ülkeden ayrılan her insanın Fransa’nın giden bir parçası olacağını söyledi. Almanya Başbakanı Angela Merkel de ülkedeki Yahudileri koruma sözü verdi.

Danimarka’daki Yahudi toplumu sözcüsü ise “Netanyahu’nun endişeleri için minnettarız ancak daha önce de dediğimizi gibi biz Danimarkalıyız. Danimarka Yahudileriyiz ancak Danimarkalıyız. Ve bizi İsrail’e döndüren şey terör olmayacak” şeklinde konuştu.

Sabıka kaydı kabarık

Cumartesi günü Kopenhag'da düzenlenen fikir özgürlüğü konulu toplantı ile bir sinagoga yönelik saldırının faili olduğu ileri sürülen bir kişi pazar günü vurularak öldürüldü.

Danimarka'da yayın yapan medya kuruluşları cumartesi, biri film yapımcısı, diğeri Musevi güvenlik görevlisi, iki kişiyi öldüren, beş kişiyi de yaralayan zanlıya ait olduğu ileri süren bir fotoğraf yayınladılar. Fotoğraf başta Danimarka medyası olmak üzere uluslararası yayın yapan birçok medya kuruluşu tarafından da manşetteki haberlere iliştirildi. Danimarka'da yayın yapan TV 2 televizyonu ise zanlının adını Ömer Abdul Hamid El Hüseyin olarak açıkladı.

22 yaşındaki Danimarkalı Müslüman gencin Kopenhag'ın Nörrebro mahallesinde etkili olan bir çeteye üye olduğu ileri sürülüyor. Polisler, genci pazar sabah saatlerinde bu mahallede kıstırdı. Silahlı çatışma çıktı. Sonunda zanlı polis tarafından vurularak öldürüldü. El Hüseyin, yaklaşık iki yıl önce metroda 19 yaşındaki bir genci bıçaklayarak ağır yaralamış, bu yüzden de tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Avukatı zanlının iki hafta önce erken tahliye yoluyla serbest kaldığını açıkladı. Zanlının tek suçu bıçaklama değil, sabıka kaydında ruhsatsız silah bulundurma, kaba kuvvet uygulama ve banka soygunları gibi suçlar var.

Kısa sürede ele geçirildi

Danimarka Adalet Bakanı Mette Frederiksen, polisin zanlıyı çok kısa sürede etkisiz hale getirmesinden duyduğu memnuniyeti, "Bir çok terör saldırısına tanık olduk, Avrupa'da da. Danimarka'da ise bir süredir belirgin bir riskin söz konusu olduğunu biliyorduk. Ama polisin alışılmadık bir şekilde iyi çalışarak, saldırganı oldukça kısa sürede ele geçirdiğini söyleyebiliriz" sözleriyle dile getirdi.

Zanlıya saldırıyı gerçekleştirmede birilerinin yardımcı olup olmadığı araştırılıyor. Soruşturmanın şu aşamasında elde somut bilgiler henüz yok. Uzmanlar zanlının kıyafetlerini ve kullandığı silahları da inceliyor.

Soruşturmada zanlının henüz bir örgütle bağlantısı ise tespit edilemedi. Ancak terör uzmanları bundan yaklaşık beş hafta önce Paris'te Charlie Hebdo dergisine yönelik düzenlenen saldırının zanlıyı etkilemiş olabileceğini düşünüyorlar. Danimarka İstihbarat Servisi'nin Yöneticisi Jens Madsen de aynı kanaati taşıdığını belirterek, "Henüz tam olarak açıklama yapamıyoruz ama zanlının Paris'teki olaylardan etkilendiğini söylemek de mümkün. Ya da genel olarak IŞİD veya diğer İslami terör örgütlerinden etkilenmiş olabilir" diye konuşuyor.

Sağduyu çağrısı

Saldırıdan sonra açıklama yapan siyasiler ve dini kuruluşların temsilcileri Danimarka toplumuna itidalli olma ve daha fazla dayanışma içinde bulunmaları yönünde çağrılar yaptı.

Bir Müslüman kuruluşunun temsilcisi Kasir Necip, "Eğer saldırgan gerçekten Arap kökenliyse ve Müslüman bir aileden geliyorsa, o zaman açık ve seçik olarak şunları söylemek isterim; bunların İslam ile bir ilgisi yoktur ve kendisi bir Müslüman değildir" diye tepki gösterdi.

Halkına seslenen Başbakan Helle Thorning-Schmidt ise terör ve yıldırmaya yönelik bu saldırı karşısında toplumsal bir refleks gösterildiğini belirterek, "Millet olarak, hiç unutamayacağımız saatler geçirdik. Terörün hedefi olan korku ve kudretsizliğin acısını tattık. Ama bunlara toplum olarak da yanıt verdik" dedi.

Danimarka Kraliçesi Margarethe de saldırıyı kınayarak halkından birbirine daha fazla kenetlenmelerini ve asla umutsuzluğa kapılmamalarını istedi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle