Gündem

İsrail, Levy'yi mi kastetti?

İsrail'in Türkiye'ye karşı sertlik yanlısı Dışişleri Bakanı Lieberman, bazı büyükelçilere 'Kendimizi alçaltma dönemi bitti' diye patladı.

04 Ocak 2010 02:00

İsrail'in Türkiye'ye karşı sertlik yanlısı Dışişleri Bakanı Lieberman, bazı büyükelçilere 'Kendimizi alçaltma dönemi bitti' diye patladı. Dışişleri yetkililerine göre, öfkeli çıkışın adresi Türkiye Büyükelçisi Gabby Levy.

İsrail basınındaki haberlere göre İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Ankara’daki büyükelçileri Gabby Levy’i isim vermeden ‘görev yaptığı ülkeyle özdeşleşerek o ülkenin görüşlerini haklı çıkartmaya çalışmakla’ suçlamış.


'One munite' krizini çözdü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasında Davos’ta yaşanan tartışma sonrasında raydan çıkan ilişkilerin düzeltilmesinde Levy önemli rol oynadı. Akşam gazetesinde yer alan habere göre, Levy, krizi gün-gün bizzat yaşadığını belirtirken, iyimserliği de elden bırakmadan “Ama ilişkilerimizin temeli bunu atlatacak kadar güçlüdür. Biraz zaman alacak ama sabırlıyız. Türkiye ile ilişkiler bizim için çok önemli. İki hükümet de ilişkileri daha da sakinleştirip ilişkiyi yeniden kurma yönünde çaba göstermektedir” ifadelerini kullanmıştı.


Bakanlara 'gelin' dedi

Bakan Lieberman’ın da aralarında olduğu siyasetçilerin iki başkentten karşılıklı demeçleri tansiyonu yükseltirken, Levy, krizin yumuşatılması için İsrailli bakanların Türkiye’yi, Türk bakanların da İsrail’i ziyaret etmeleri için sessizce uğraşıyordu. Son bir yıl içinde Ankara’yı ziyaret eden tek İsrailli bakan olan Dış Ticaretten Sorumlu Benjamin Ben-Eliezer ile önümüzdeki günlerde gelecek Savunma Bakanı Ehud Barak’ın tek ortak özellikleri var: İkisi de Türkiye ile ilişkilerin önemini biliyor ve Lieberman’ın Türkiye’ye yönelik eleştirilerini benimsemiyor. Belki de İsrail Dışişleri Bakanı’nın suçlamalarının asıl nedeni, Türk-İsrail ilişkilerini rayına oturtacak ziyaretlerin arkasında Levy’nin olması.


Bakanların Levy ‘dedikodusu’

İsrail gazetesi Jerusalem Post, Lieberman’ın, “Bazı büyükelçiler gördüm; görev yaptıkları ülkelerle o kadar özdeşleştiler ki sürekli diğer tarafın görüşünü haklı çıkartmaya çalışıyorlar. Kendini alçaltma gibi bir yaklaşım olmamalıdır” sözlerine yer verdi. Haaretz gazetesi de, Türkiye ile ilgili İsrail hükümetinde patlak veren tartışmalara dikkat çektiği bir haberinde, İsrail Savunma Bakan Yardımcısı Vilnai’nin, Levy’nin kendisine, Lieberman’ın Türkiye eleştirilerine itiraz ettiğini yazmıştı.


Yeri gelince Türkiye’yi eleştirdi

Gabby Levy’i Türkiye’ye atanan diğer İsrail büyükelçilerinden ayıran özelliği, Türkiye doğumlu olması. Bergama’da 50 haneli Yahudi mahallesinde doğmuş ve dört yaşındayken ailesiyle İsrail’e göçmüş. Her Bergama ziyaretinden hala gözleri yaşla dönüyor. Acaba doğduğu topraklara duyduğu sevgi, İsrailli diplomatı ülkesinin çıkarlarını savunamaz hale mi getirdi? Yaptığı açıklamalara bakılırsa, hayır. O da Ankara’da görev yapan selefleri gibi zamanını, ülkesinin politikalarını Türk hükümetine ve halkına anlatmak için harcıyor. Gazze Operasyonu nedeniyle İsrail’e duyulan tepki konusunda “Eleştirilirken politikamızın nedeninin de anlaşılmasını bekliyoruz. Sekiz yıldır roket saldırısı altındayız. İsrail’in içinde bulunduğu durum Türkiye’de hiç anlaşılmıyor” diye şikayet etmişti. Yani, Levy’nin Bergama doğumlu olması, ülkesi İsrail’in çıkarlarını Türkiye’de savunmasına hiç de engel değil. Levy’nin Ankara’da çizdiği profile bakınca, görüşleriyle dünyanın tepkisini toplayan İsrail Dışişleri Bakanı’nın, koalisyon ortaklarıyla yaşadığı çatlağın faturasını Ankara’daki büyükelçisine kestiği daha iyi anlaşılıyor.


‘Ayrılmaz parçam’ diyor

Gazze operasyonları nedeniyle protestolara uğrayan İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gabby Levy, Bergama doğumlu bir Türkiye âşığı. Hatta 20 yıl öncesine kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı da taşıyordu. Geçtiğimiz aralık ayında ‘memleketinde’ kuzenleriyle bir araya gelen Levy, Bergama turu sırasında meşhur Bergama peynirinden almayı da ihmal etmemişti. Levy, “Ne zaman Bergama’ya gelsem heyecanlanıp, duygulanıyorum. Annem ve babam ben dört yaşındayken İsrail’e göçtü. Ama Bergama hep benim ayrılmaz bir parçam olarak kaldı. Öyle bir evde yaşadım ki anlatılanlarda hep buranın özlemi vardı. Yıllar sonra ilk gelişimde de birçok yeri, sırf kulağımda kalan hikayelerden çıkardım” diye anlatmıştı.


Peres'e katılmıyorum

Büyükelçi, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’i eleştirmekten de geri durmamıştı: “Dürüst olmak gerekirse Türk tarihini bilen biri olarak kendi Cumhurbaşkanımızın ‘Türk demokrasisini ordu yönetiyor’ şeklindeki ifadelerine tamamıyla katılmıyorum. Türkiye gerçek bir demokrasidir. Türkiye’de yerleşik bir Musevi karşıtlığı yok. Tam tersine Cumhurbaşkanı, Başbakan antisemitizmin insanlığa karşı suç olduğunu vurguladılar.”