Gündem

İslamofobi insanlığa karşı bir suçtur

Erdoğan, 'Yahudi düşmanlığı bir insanlık suçu ama islamofobi de insanlığa karşı bir suçtur' dedi.

10 Aralık 2009 02:00

T24- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'ye yaklaşımını yanlış bulduklarını belirterek, "50 yıldır bizi bekletiyorlar. AB'nin Türkiye'nin katılımıyla ilgili farklı düşünceleri varsa, bu konuda dürüst olmalıdır" dedi.
     Amerikan PBS televizyonunda "Charlie Rose Show" adlı programa katılan Erdoğan'a, Türk dış politikasının artık Avrupa'yı daha az önemsediği ve doğuya yöneldiği yönündeki yorumlar hatırlatıldı.
     Erdoğan, Türkiye'nin sadece İslam ülkeleriyle ilişki kurduğunu söylemenin çok yanlış olacağına işaretle, "Türkiye'ye zorla bir yapıştırma gayreti içine girmek ancak kişisel veya koordineli bazı menfaatlerden başka bir şey değil" diye konuştu.
     "Doğuyu batının, kuzeyi güneyin alternatifi olarak hiçbir zaman görmedik. Biz şu anda normalleşme süreci içinde olan bir ülkeyiz ve bu iyi ilişkileri kaybetmemenin gayreti içerisindeyiz. Bu ilişkileri her yönde geliştirmenin peşindeyiz" diyen Erdoğan'ın açıklamalarında önemli ifadeler şöyle: 

     * AB'nin Türkiye'nin katılımıyla ilgili farklı düşünceleri varsa, bu konuda dürüst olmalıdır.
     * Bir Müslüman olarak konuşuyorum, hiçbir Müslüman insanların öldürülmesine hoşgörüyle bakamaz.
     * İslam'ın kelime anlamı barıştır. Barıştan gücünü alan bir din, insanların öldürülmesine müsaade eder mi?
     * (1915 olaylarına dair Ermeni iddiaları) soykırım olarak siz bunu kabullenirseniz, buna üzülürüz. Böyle bir soykırımı asla kabul etmiyoruz. Bu tamamen yalandır. İnsanları bunu ispata davet ediyorum.
     * Yahudi düşmanlığı bir insanlık suçu. Bunu gittiğim her yerde söylüyorum, ama islamofobi de insanlığa karşı bir suçtur.
     * Terörizm önüne İslam kelimesini yapıştırmak, hiçbir düşünüre asla yakışmaz.
     * İnsanlara doğuştan verilen haklar, hiçbir zaman referanduma götürülemez. Maalesef Avrupa'nın ortasında, İsviçre'de böyle bir seçimin düzenlendiğine şahit olduk.