Gündem

İslam Barış Gücü'ne içeriden veto

İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam ülkelerinin ortak barış gücü oluşturması teklifine üye ülkelerden bazılarının karşı çıktığ

28 Ocak 2010 02:00

T24 - İKÖ Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam ülkelerinin ortak barış gücü oluşturması teklifine üye ülkelerden bazılarının karşı çıktığını açıkladı.

Prof. Dr. İhsanoğlu, Batı’nın Afganistan’daki bataktan kurtulabilmesi için çözüme Taliban’ı da dahil etmesi gerektiğini, bunun ancak Türkiye’nin arabuluculuğu ve İKÖ’nün ulemayı bir araya getirmesiyle mümkün olduğunu söylüyor.

Önceki gün İstanbul Çırağan Sarayı’nda yapılan Türkiye-Afganistan-Pakistan zirvesinin ardından konuşan İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, çatışmaların yaşandığı Müslüman ülkelerde görev yapmak üzere bir “İslam Barış Gücü” kurulmasını önerdiğini ancak bu önerisinin İKÖ üyesi bazı ülkeler tarafından reddedildiğini açıkladı.

Hürriyet gazetesinin haberine göre, İhsanoğlu, bu öneriye direnen ülkelerin hangileri olduğunu açıklamaktan kaçındı, ancak, bu ülkeleri, “Demek ki İKÖ olarak bizim reform hareketlerimizin biraz daha zamana ihtiyacı var” sözleriyle eleştirdi. Afganistan-Pakistan zirvesi için İstanbul’a gelen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun İslam dünyasının gündemindeki sıcak başlıklarda verdiği mesajlar şöyle:


Afrika gücüne evet  İslam gücüne hayır

“Neden İslam dünyasının bir barış gücü yok sorusunu geçen sene Mayıs ayında Dışişleri Bakanları toplantısında gündeme getirdik ve bir rapor hazırladık. Rapordan çıkan kararları bir uzmanlar grubunun incelemesini istedim. Bu haftanın başında bu uzmanlar toplantısı yapıldı ve tekliflerimiz incelendi. Fakat bazı ülkeler böyle bir barış gücünün kurulmasının erken olduğu kanaatinde. Deniyor ki ‘Birleşmiş Milletler (BM) var, biz bunu BM şemsiyesi altında yapalım’. Ancak Afrika Birliği’nde böyle bir imkân sağlandı. Afrika Birliği güçleri BM ile bu kıtadaki sıcak bölgelere gönderiliyor. Nitekim Darfur’da bu güç görev yapıyor.

Biz genel sekretarya olarak farklı düşünüyoruz ama nihayetinde uluslararası bir kuruluşuz ve alınan karara uymak durumundayız. Ama demek ki İKÖ olarak bizim reform hareketlerimizin biraz daha zamana ihtiyacı var. Tamamen gündemden kalkmadı ama biraz daha üzerinde çalışacağız.


Talibansız bir çözüm Afganistan’da imkânsız

Taliban’ın siyasi sürecin dışında bırakılmasının yanlışlığına işaret ediyoruz uzun süredir. Taliban Afgan milletinden doğan siyasi bir güç olarak denklemin bir yerinde olmalı. Bunlar şiddete başvuruyorlar, tasvip edilmeyecek birçok şey yapıyorlar fakat bunları denklemin dışında bıraktığınız zaman çözüm zorlaşıyor. Bu Afganistan’a has bir şey değil, dünyada buna benzer örnekler var. İrlanda’da IRA, İspanya’da benzer bir süreç yaşandı. Taliban’la siyasi bir çerçevede işbirliği yaparak onları çevreden merkeze almak lazım. Afganistan ve Pakistan liderleriyle uluslararası kuruluşların temsilcilerinin önceki gün İstanbul’da yaptığı konuşmalar bu yönde bir anlayış değişikliğini, doğru istikamette bir paradigma kaymasını gösterdi.


Somali’de Şeyh Şerif buna en iyi örnek

Benzer bir olayı Somali’de gerçekleştirdik. Şer-i mahkemeler grubu şiddet kullanan radikal bir gruptu ve bunların başında Şeyh Şerif vardı. Uzun müzakereler sonucu Şeyh Şerif’i bulunduğu yerden merkeze taşıdık ve şimdi Somali’nin meşru Cumhurbaşkanı olarak aşırı uçlarla mücadele halinde. Taliban da o toprağın bir mahsulü olarak dikkate alınmalı.

Şüphesiz ki Türkiye’nin Afganistan’da Taliban’ın denklemin içine çekilmesine katkısı çok öncü bir rol olacaktır. Fakat belli bir safhada herkesin olduğu bir çerçeveye ihtiyaç olacaktır. Bu çerçeve de herkesin üyesi olduğu İKÖ. Batı bu bataktan çıkmak istiyorsa buna bakışının müspet olacağına eminim.”


Afgan ulemasını toplayacağız

“Bu projeyi Sayın Karzai (Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai) ile birlikte geliştirdik. Afganistan’da soruna iç dinamiklerle çözüm aramak için farklı kesimleri temsil eden ulemayı ve manevi liderleri bir konferansta bir araya toplayacağız. Tıpkı, Ekim 2006’da Irak’taki Şii ve Sünni liderleri bir araya getirerek önayak olduğumuz uzlaşma gibi bir çalışma olacak bu. Modern Irak tarihinde birbirleriyle gırtlak gırtlağa savaşan tarafları ilk defa biz bir araya getirdik. Oradan çıkan 10 maddelik belge Irak’taki mezhep çatışmasının sona ermesinin ilk ayağıydı ve bugün bu mesele bitmiştir. Artık Suniler ve Şiiler ülkeyi birlikte yönetiyor. Biz bunun Afganistan’da da olabileceğine inanıyoruz.”