18 Mayıs 2025 13:58
Güncelleme: 18 Mayıs 2025 14:12
Cumhuriyet yazarı Işıl Özgentürk, yaşamını yitiren yönetmen Ali Özgentürk’ü anılarla, filmlerle ve mücadele dolu yıllarla uğurladı: “Filmlerinde anlattığın insanlar hep yaşayacak.”
Işıl Özgentürk, 25 yıllık hayat arkadaşı ve kızı Dünya’nın babası, sinema yönetmeni Ali Özgentürk’ün ardından kaleme aldığı yazısında hem kişisel yasını hem de bir dönemin toplumsal belleğini paylaştı. Yazısında, Ali Özgentürk’ün vasiyeti gereği Adana’da toprağa verildiğini aktaran Özgentürk, Yaşar Kemal’den Atıf Yılmaz’a, Şerif Gören’den Refik Durbaş’a kadar dönemin öncü isimlerini anarak, sinemasal bir hayal içinde veda etti:
"Hayır, Şerif Gören, Zeki Ökten, Atıf Yılmaz, Erden Kıral, Refik Durbaş ve Yaşar Kemal uykuya dalmasına izin vermeyecekler. Yaşar Kemal onu türkülerle karşılayacak; Atıf Yılmaz, “Hadi bir araya gelmişken bir film yapalım” diyerek kolları sıvayacak; Şerif Gören, Yılmaz Güney’in çekmek istediği gelişen olaylardan ötürü çekemediği Endişe filminin çekim günlerini yeniden anımsayacak, Zeki Ökten o hep muzip gülümsemesiyle, “Hoş geldin” diyecek “Artık tembellik zamanımız.” Erden Kıral itiraz edecek, “Öyle tembellik filan yok, genç yönetmenlerin filmlerini izleyip tartışacağız”. Elinde kalem kâğıt Refik Durbaş yeni bir şiire başlayacak adı da “Biz hepimiz devrime inanırdık”. Ali şaşıracak ve ardından Ataol Behramoğlu’nun “Bir Mutlaka” şiirini okuyup işe koyulacak. Bu arada sokak tiyatrosu yaparken çaldığı davulunu görüp gözleri ışıldayacak ve tokmağı alıp “Hayda!” diyerek vurmaya başlayacak."
Ali Özgentürk’ün hem sokak tiyatrosunda hem sendika gazeteciliğinde hem de sinemada devrimci bir iz bıraktığını aktaran Özgentürk, 12 Mart ve 12 Eylül’ün baskıcı ortamlarında yasaklanan, dağıtımı engellenen ama hâlâ arşiv değeri taşıyan işlere imza attığını hatırlattı. "Yasak" filmiyle Sovyetler Birliği’nde ödül kazanan Özgentürk’ün, bu film nedeniyle Kenan Evren tarafından hedef gösterildiği ve tutuklandığı da şöyle aktardı:
"12 Eylül darbesi sonrasında Kenan Evren bir konuşmasında Yasak filmini ihbar ediyor ve Ali Özgentürk tutuklanıyor. Tüm ülkelerdeki sinema örgütlerinin baskısı üzerine, bir süre yattıktan sonra salıveriliyor ve tutuklandığı sırada montajını yaptığı At filmini tamamlayabiliyor"
Özgentürk, Selvi Boylum Al Yazmalım’ın senaryo sürecinden, parasız yaşamaya çalıştıkları günlere, Florya’da yaşadıkları küçük odadan, uluslararası festivallerde ödüller kazanan filmlere dek yaşamlarından birçok kesiti paylaştı:
"Beş kuruş paramız yok, kızımız yeni doğmuş, ben telifli olarak Cumhuriyet gazetesinde çalışıyorum, Dünya’ya Ali bakıyor. O zamanların İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan bize Florya’da bir küçük oda vermiş orada kalıyoruz. Bir sabah Ali’ye bir telefon geliyor. Canımız Atıf Yılmaz abi arıyor, Cengiz Aytmatov’un Kırmızı Eşarp hikâyesini film yapmak istiyor ve Ali’ye senaryoyu yazmasını teklif ediyor. Ve para gönderiyor. Yaşasın bu akşam kendimize ziyafet çekebiliriz. Böylece pek çok kişinin defalarca seyrettiği, Selvi Boylum Al Yazmalım filmi hayata geçiyor. Şu sözlerle: “Sevgi emektir.”
Ali hiç kuşkun olmasın filmlerinde anlattığın insanlar hep yaşayacak. Şimdilik sadece hoşça kal."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
© Tüm hakları saklıdır.