Diyanet iki tarafın yaylım ateşi altında.
Bir kesim, Diyanet’in yılbaşını gayrimeşru ilan ettiğini iddia ediyor. Yılbaşı hutbesini DAEŞ’li teröristin Reina saldırısına gerekçe olarak gösterip, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunuyor.
Diğer kesim ise, Reina saldırısı üzerine Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in, “Bu insanlık dışı katliamın bir pazarda ve bir mabette yapılmasıyla eğlence yerinde yapılmasının herhangi bir farkı yoktur” diye açıklama yapmasına tepki gösteriyor. Görmez’i, ibadethane ile eğlence mekânını bir tutmakla itham ediyorlar.
Mehmet Görmez, “Eğlence mekânı ile ibadethaneyi eşit tutmadım. Ben terörü kastettim. Masum insanların öldürülmesine tepki gösterdim. Sosyal medyaüzerinden bir grubun yılbaşı gecesi yaşam tarzına yönelik saldırı yapıldığını öne sürüp, İslam’la DAEŞ terörünü bir araya getirme çabalarına engel olmak istedim. Ekilmek istenen fitne tohumlarına set çekip, bir insanın katledilmesinin insanlığın ölümü olduğu gerçeğini anlatmak istedim” dese de beyhude. Dinleyecekleri yok.
"Yılbaşı gayrimeşrudur" yok
Diyanet İşleri Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunanlar, delil olarak sundukları hutbeyi okusalar, “Yılbaşı gayrimeşrudur” diye bir ibarenin bulunmadığını göreceklerdi. Nasıl yani dediğinizi duyar gibiyim. Diyanetin hutbesinde, “Yılbaşı gayrimeşrudur” diye bir ifade yok.
Hutbede iki cümle var. Birinde, “Yeni bir yılın ilk saatlerinin başka kültürlere, başka dünyalara ait yılbaşı eğlenceleriyle israfa dönüştürülmesi ne kadar da düşündürücüdür” deniliyor. Diğerinde, “Sevap-günah, hayır-şer konularında muhasebe yapılması gereken saatlerin, emek harcamadan zengin olmak arzusuyla kumar, piyango gibi şans oyunlarıyla heba edilmesi ne kadar da üzücüdür” ifadesi yer alıyor.
Burada “Yılbaşı gayrimeşrudur” ifadesi nerede yer alıyor?
Ayrıca sanki terörist hutbeyi dinledi, gitti Reina’da katliam yaptı...
DAEŞ bizim camilerimizi, Diyanetimizi kabul etmiyor ki, onun hutbesiyle amel etsin.
Diyanet’in görevi harama haram demek, helale helal demektir. Hutbede faize faiz denilse, biri de gidip banka soysa, bundan Diyanet mi sorumlu tutulacak?
Ayrıca bu dini olarak bağlayıcılığı olan fetva değil, sohbet anlamına gelen hutbedir.
“Memleketimizin çok nüfusa ihtiyacı vardır. Halbuki Avrupa’da karnaval, yılbaşı zamanlarında çok içki içildiği için, o sırada anne karnına düşen çocukların saralı, aptal, mecnun oldukları görülmektedir.”
Peki CHP, bu hutbeden dolayı da suç duyurusunda bulunacak mı?
Hutbe Atatürk’ün cumhurbaşkanı, İnönü’nün başbakan olduğu 1927 yılına ait.
Bu hutbeden dolayı Atatürk’ü, İnönü’yü mü suçlayacağız?
Diyanet’in daha kucaklayıcı bir dil kullanmasını savunanlardanım. Ama söz konusu DAEŞ terörü ve Diyanet oldu mu, orada durun derim.
DAEŞ Görmez'i hedef gösterdi
Çünkü DAEŞ, dünya sahnesine çıkıp Musul’u ele geçirdiği zaman ilk harekete geçen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez oldu. Dünya Müslüman Âlimler Birliği’ni İstanbul’da topladı. Müslüman Âlimler Birliği tarafından DAEŞ’e karşı 10 ayrı dilde bildiri yayınlanmasını sağladı.
Yetinmedi. Diyanet, DAEŞ’le ilgili olarak iki rapor yayınladı. DAEŞ tehlikesi, ayet ve hadislerle anlatıldı. DAEŞ bile bunun farkına vardı. Dergisinde, “Hıyanet raporu” diye cevap vermeye çalıştı.
Sadece 2016 yılı içerisinde camilerde, İslam’ın temel esaslarına göre DAEŞ tehlikesini anlatan 6 hutbe okundu.
DAEŞ’in yayın organı olan Konstantiniyye dergisi, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in fotoğrafını kapak yaparak hedef göstermişti.
CHP’den bir suç duyurusu da bu kapağa gelsin...
Diyanet İşleri Başkanı, DAEŞ’in kapağında ne arıyor diye.