Milliyet yazarı Cem Kılıç, 2020 itibariyle tüm dünyanın 4'üncü endüstri devrimi ile tanışacağını savunarak "İş dünyası, geçmiştekine oranla bugün çok daha hızlı ve büyük ölçüde değişiyor. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, beş yıl içinde işgücü piyasasında bugün ihtiyaç duyulan becerilerin yüzde 35’i değişmiş olacak. Peki, geleceğin belirsizliği de dikkate alındığında yarının işgücü piyasasına nasıl hazırlanmak gerekiyor? Özellikle öğrenciler yarının iş dünyasında başarılı olabilmek için hangi becerilere yatırım yapmalı?" dedi.
Cem Kılıç'ın "Bu beceriler sizi geleceğe taşır" başlığıyla yayımlanan (25 Ekim 2016) yazısı şöyle:
2020 yılı itibarıyla tüm dünya 4’üncü endüstri devrimi ile tanışacak. Daha karmaşık ve daha kaliteli bir üretim yöntemi olarak öne çıkan söz konusu dönüşüm sayesinde pek çok ürün daha düşük maliyetlerle üretilip tüm dünyaya hızla yayılacak. Dünya Ekonomik Forumu’nun Geleceğin Meslekleri Raporu’na göre, 4. endüstri devrimine uzanan süreç işgücü piyasasında özellikle mimari, mühendislik, matematik ve bilgisayar alanlarını ön plana çıkaracak. Özellikle mimari ve mühendislik alanlarında yaratılan iş fırsatları, 2020 yılına kadar tüm dünyada yüzde 2’nin üzerinde büyüyecek.
Yarına hazırlanmak
İş dünyası, geçmiştekine oranla bugün çok daha hızlı ve büyük ölçüde değişiyor. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, beş yıl içinde işgücü piyasasında bugün ihtiyaç duyulan becerilerin yüzde 35’i değişmiş olacak. Peki, geleceğin belirsizliği de dikkate alındığında yarının işgücü piyasasına nasıl hazırlanmak gerekiyor? Özellikle öğrenciler yarının iş dünyasında başarılı olabilmek için hangi becerilere yatırım yapmalı?
Uzmanlık yetmez
İşverenler, çalıştıkları sektöre ve yaptıkları işlere bağlı olarak, çalıştırdıkları kişilerin farklı bilgi, beceri ve deneyimlere sahip olmalarını bekler. Bu anlamda, işveren için öncelikli olan çalışanların yaptıkları işe ilişkin bilgileri ve uzmanlıkları, yani ‘uzmanlık becerileri’dir (hard skills). Ancak ne bugünün, ne de yarının işgücü piyasasında sadece bu beceriler yeterli değildir. İş dünyasında gerçekten fark yaratmak ve rakiplerin önüne geçebilmek için, sadece işini bilen ve deneyimli çalışanlar yetmiyor. Empati becerisi, işe pozitif yaklaşım, iyi bir iletişim ve problem çözme becerisi gibi beceriler de bir firmayı başarıya taşımak açısından oldukça önemli. İşte bu tür beceriler de ‘ince beceriler’ (soft skills) olarak tanımlanıyor ve ‘ideal’ çalışanı, ‘standart’ çalışandan ayırıyor.
Yapılan araştırmalar bugün doğan bir çocuğun hayatı boyunca en az 7 kez iş değiştirmek zorunda kalacağını gösteriyor ve aslında bu işlerin beş tanesi henüz yok. Yani, söz konusu işler işgücü piyasasındaki değişim sürecinde ortaya çıkacak yeni işler.
Dünya Ekonomik Forumu’nun geleceğin becerilerini araştırmak amacıyla 900 firmanın katılımıyla gerçekleştirdiği anketten elde edilen sonuçlara göre, firmalar için ‘ince beceriler’ ön planda. Araştırma, takım çalışması, dijital bilgi düzeyi, kuralları kavrama ve uygulama, sorumluluk alma gibi bugünün becerilerinin gelecekte de geçerlilik taşıyacağını ortaya koyuyor.
Yaratıcılık ilk sırada
Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan raporda, 2015 ve 2020 yılları için iş dünyasının beklentileri doğrultusunda ihtiyaç duyulan 10 temel beceri sıralanmış. Söz konusu sıralamaya göre, 2015 yılı için öne çıkan beceriler, problem çözme becerisi, işbirliği, insan yönetimi, eleştirel düşünme, müzakere becerileri, kalite kontrol, hizmet oryantasyonu, muhakeme gücü ve karar verme, aktif dinleme ve yaratıcılık. Raporda, dünyadaki değişim ve dönüşüm sürecinin etkisiyle 2020 yılında bu sıralamanın değişeceği ve yeni becerilerin de listeye ekleneceği vurgusu dikkat çekiyor. Bu anlamda, Dünya Ekonomik Forumu’na göre 2020’nin iş dünyasında kendisine iyi bir yer arayanlar için yaratıcılık aranan ilk 3 beceriden biri olacak. Diğer taraftan, duygusal zeka ve bilişsel esneklik gibi yeni beceriler de listeye girecek.
Değişim beklemez
Yarının dünyasına hazır olmak ve 4’üncü endüstri devrimini karşılamak için iş dünyasının liderlerine, eğitimcilere, politika yapıcılara ve öğrencilere çok iş düşüyor. Türkiye’nin uluslararası rekabette geride kalmaması için ilgili tüm tarafların bugünden çalışmaya başlaması şart!