T24 - Musevi asıllı ünlü işadamı İshak Alaton, İsrail'le yaşanan kriz sebebiyle Türkiye'deki Musevi cemaatin baskı endişesi taşımadığını belirtti. İsrail hükümetinin de giderek baskıcı olduğu eleştirisinde bulundu.
İhlas Haber Ajansı'na göre, Türkiye'nin önde gelen işadamlarından İshak Alaton, kopma noktasına gelen Ankara-Tel Aviv ilişkilerini ve Türkiye'de yaşayan Yahudilerin durumunu Alman radyosuna değerlendirdi.
Türkiye'de Yahudi olmanın kendisi için bu zamana kadar özel bir durum oluşturmadığını söyleyen Alaton, kesinlikle devlet tarafından yapılacak bir baskı korkusu taşımadığını vurguladı. "Hatta diyebilirim ki, bu hükümet biz azınlıklara karşı önceki bütün hükümetlerden daha anlayışlı. Yaşanan kriz sebebiyle İsrail'e göç etmesinin söz konusu olmadığının altını çizdi: "Tam tersi. Zira İsrail yanlış yöne gidiyor, hükümet giderek baskıcı bir hal alıyor. Orada daha mutlu olamazdım" şeklinde konuştu.
İsrail'de Türkiye'deki Yahudi Cemaati'nin bu krizden dolayı sıkıntıya düşmek zorunda olmasına hiçbir şekilde karşı olmayacak bazılarının olabileceğini vurgulayan Alaton, "Böyle bir durumda şunu söylerlerdi: 'İsrail'e gelsenize!' Ama bu benim için kesinlikle söz konusu değil" dedi.
Alman Radyosu'nun, Doğu Afrika'daki açlığın önüne geçmek için 1 milyon dolar yardımda bulunması, adalet ve daha fazla demokrasiden yana olması dolayısıyla Türkiye'de takdir gördüğünü vurguladığı Alaton, Türk-İsrail ilişkilerinin daha da kötüleşeceği öngörüsünde bulundu. Türkiye ile İsrail arasındaki ortaklığın önceleri iddia edildiği gibi pek de sıkı olmadığı görüşünü savunan Alaton, "İki ülke arasındaki sözüm ona çok iyi ilişkiler özellikle askeri ilişkilere dayandığı için şimdi acısı çıkıyor. İnsanlar arasındaki irtibat çok fazla ihmal edildi. Giderek artan yabancılaşmaya İsrail tarafında Türk veya Müslüman olan her şeye her fırsatta nefretini izhar eden Dışişleri Bakanı (Avigdor) Lieberman gibi radikal siyasiler eklendi. Korkarım, iki ülke arasındaki ilişkiler düzelmekten ziyade daha da kötüleşecek" dedi.
İshak Alaton, verdiği mülakatta Türkiye'de Yahudi olmanın kendisi için bu zamana kadar özel bir durum oluşturmadığını söyledi. Her yerde olduğu gibi Türkiye'de de Yahudi karşıtlığının olduğunu ifade eden Alaton, Türkiye ile İsrail arasındaki krizin İstanbul'daki 25 bin Yahudi'nin Müslümanlarla birlikte yaşamasını daha kolay hale getirmediğini, ancak kesinlikle devlet tarafından yapılacak bir baskı korkusu taşımadığını söyledi. Alaton, "Hatta diyebilirim ki, bu hükümet biz azınlıklara karşı önceki bütün hükümetlerden daha çok anlayışlı. Kanunlarda burada yaşayan 'yabancılar' olarak adlandırıldığımız 40'lı, 50'li ve 60'lı yılları hâlâ hatırlıyorum. Bugün kanun önünde bu ülkenin eşit haklara sahip vatandaşlarıyız. Neden düne göre daha fazla endişe içinde olayım?" diye konuştu.
Ehud Barak: Türkiye düşmanımız değil
İsrail'deki aşırı sağcı Binyamin Netanyahu hükümetinin güvercin ortağı olarak gösterilen Savunma Bakanı Ehud Barak, Türkiye ile İsrail arasındaki gerginliği daha fazla genişletmenin İsrail'in çıkarına olmadığını söyledi. Barak, İsrail radyosundaki söyleşisinde, "Türkiye'yi düşman haline getirme niyetimiz yok Bütün bu sorunlar hallolur." dedi. 4 yıl önce İsrail savaş uçaklarının yaptıkları sınır ihlali sebebiyle Türkiye'den özür dilediklerini hatırlatan Ehud Barak, "Bu gurur olayını da en önemli şey haline getirmememiz lazım. Karnımızla değil, kafamızla hareket etmemiz gerekiyor." diye konuştu.