Gündem

'İradi birlik için demokratik Türkiye, özerk Kürdistan'

Ahmet Türk'ün okuduğu DTK bildirisinde, Kürt sorununun çözümü için Öcalan'ın önünün açılması ve çözüm sürecinde rol alması istend

08 Ağustos 2010 03:00

T24- Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK)  sonuç bildirgesinde, "iradi birlik ve beraberlik" için ‘Demokratik Türkiye, Özerk Kürdistan' için çalışmalara başlanacağı belirtildi. Kürt sorununun çözümü için yeni bir anayasa talebinin dile getirildiği bildiride, terör saldırılarını sürdüren PKK ile devlete karşılıklı olarak "silahları susturma" çağrısı yapıldı. Bildiride, çözüm için Abdullah Öcalan'ın önünün açılarak diyalog ve müzakere başlatılması önerildi.

Fırat Haber Ajansı'nın haberine göre, DTK iki gündür devam eden 4. Olağan Genel Kurulu'nda, kapatılan DTP ile birlikte siyaset yasağı konan Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk eşbaşkanlığa seçildi.

BİLDİRGEYİ AHMET TÜRK OKUDU

Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK), BDP Diyarbakır İl binası Vedat Aydın Konferans Salonu'nda düzenlediği 4. Olağan Genel Kurulu sona erdi. Kongrenin sonuç bildirgesi, Vedat Aydın Konferans Salonu'nda düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. Aralarında siyasi parti, dini grup, sendika ve sivil toplum örgütü temsilcileri ile meslek odaları, yazar ve gazetecilerin de bulunduğu 800 delegenin katıldığı kongrenin sonuç bildirgesini DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk okudu.

Demokratik Toplum Kongresi'nin, "siyasi bir soykırım olarak gördüğü ve hukuksuz bir şekilde cezaevine konulan 1500'ü aşkın Kürt siyasetçisi, sivil toplum öncüsü ve seçilmişi, DTK eş başkanı Hatip Dicle şahsında tüm siyasi tutsakları selamladığını" belirten Türk, "Kürt sorununun demokratik ve siyasal yöntemlerle çözüleceğine inanan kongremiz, Kürt siyasal aktörlerinin tutuklanarak sürecin dışında tutulmalarını reddetmekte ve bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını talep etmektedir" dedi.

Genel kurulda 2 gün boyunca yürütülen tüm tartışmaların, mevcut siyasi atmosferin nasıl değiştirilebileceği, ortak bir geleceğin nasıl sağlanabileceği üzerinde şekillendiğini belirten Türk, "Her gün asker, polis, gerilla ve sivil insanların cenazelerinin kaldırıldığı, linç girişimlerinin gerçekleştiği, ormanların yakıldığı, bu kaotik ortamın değiştirilmesinde etki gücü ve sorumluluğunun bilinciyle Demokratik Toplum Kongresi aşağıda sıraladığımız tarihi sonuçlara ulaşmıştır" şeklinde konuştu.

YENİ DEMOKRATİK ANAYASA TALEBİ

Türkiye'deki siyasi gelişmeleri; "Kürt sorununun taraflarıyla müzakere edilmemesi, demokratik bir anayasanın oluşturulmaması ve sorunun çözümünün askeri yöntemlerle aramaya devam edilmesine" bağlayan Türk, daha önce düzenledikleri tüm kongre ve çalıştaylarda yaşanan sürecin yaşanmaması için alınması gereken bütün tedbir ve önerileri sıraladıklarını öne sürdü.  12 Eylül'de yapılacak anayasa referandumunun da değerlendiren Türk, "Günümüz Türkiye'sinde var olan ve etrafında yoğun tartışmaların yürütüldüğü referandum, anayasa paketinin içeriği ülke sorunlarını çözecek veya çözüm sürecine koyacak nitelikten uzaktır" ifadelerini kullandı.

'REFERANDUMU BOYKOT İLKELİ BİR DURUŞ'

"Kongremiz, 12 Eylül rejimini ve anayasasını tümden kaldırmayacak ve bütün farklılıkların haklarını garanti altına almayacak bir anayasa paketine 'Evet' veya 'Hayır' yanıtının hiçbir sorunumuzu çözmeyeceği inancındadır" diyen Türk, "Mevcut anayasa paketi 80 yılı aşkındır yok sayılan Kürt, Ermeni, Süryani, Asuri, Keldani, Arap halklarına, diğer etnik kimliklere, Alevilere, Yezidilere ve inançlara, emekçilere dair hiçbir özgürlüğü içermemektedir. Zira Kürt sorunu özü itibariyle bir anayasa sorunudur, çözümü de anayasal olmak zorundadır" dedi.

Gerçek çözümün Türk, Kürt ve diğer tüm etnik kimlik ve farklılıkların katılımıyla yeni bir anayasa ve yeni bir idari, siyasi düzenleme ile mümkün olduğuna vurgu yapan ve bu amaçla BDP'nin referandumu boykot kararına destek verdiklerin dile getiren Türk, "Kongremiz, yeni bir demokratik anayasa, çatışma ortamının sonlandırılması, müzakerelerin başlaması süreci gerçekleşinceye kadar, referandumu boykot tutumunun önemine ve ilkeli bir duruş olduğuna vurgu yapmıştır" dedi.

'ÇÖZÜM İÇİN ÖCALAN’IN ÖNÜ AÇILSIN’

Sorunun çözümünün diyalog ve müzakereden geçtiğini belirten ve bu amaçla  Abdullah Öcalan'ın rolüne işaret ederek görüşülmesini isteyen Ahmet Türk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kongremiz, hükümetin ve devletin Kürt sorununun demokratik çözümüne yanaşmayan tutumuna vurgu yapmıştır. Başta hükümet, devlet, CHP ve MHP gibi parlamentodaki muhalefet partilerine Kürt sorununun çözümünün özel birlikler kurarak, savaş mevzilerini ziyaret ederek çözülmeyeceğini bir kez daha hatırlatır. Çözüm; sorunu muhataplarıyla ivedilikle diyalog ve müzakereye başlamaktır. Bunun için demokratik anayasa ve hakikatleri araştırma komisyonunun kurulmasının çözüm sürecinin önünü açacağına inanmaktadır. Kongremiz Kürtlerde muhataplık sorununun olmadığını bir kez daha deklare eder. Kongremiz, Sayın Öcalan'ın barışçıl çözüm konusundaki önemini hatırlatır, katkılarının sürmesi için Sayın Öcalan'ın önü açılmalı ve çözüm sürecinde rol alması sağlanmalıdır."

'SİLAHLAR KARŞILIKLI SUSSUN’

DTK'nın çatışmaların sonlandırılması konusunda aldığı kararı da aktaran Türk, artan operasyonlar, çatışmalar ve can kayıplarına dikkat çekerek, devlete ve PKK'ya silahların karşılıklı susması çağrısını yaptı. Türk, şunları belirtti:

"İnsani, vicdani, ahlaki ve siyasi sorumluluğumuzdan hareketle hiç kimsenin yaşamını yitirmeyeceği bir ortamın sağlanması için, müzakere sürecinin başlaması için ellerin tetikten çekilmesini ve silahların karşılıklı susturulması çağrısında bulunmaktadır. Silahların tek taraflı susması bugüne kadar sorunu çözmeye katkı sunmamıştır. İnsanlık tarihinin deneyimleri göstermiş ki tüm savaşlar bir gün mutlaka barışla sonuçlanmıştır. Bu savaş da barışla sonuçlanacaktır. Bizim çabamız bu savaşın bir an önce onurlu bir barışla sonuçlanmasıdır. PKK'nin ve devletin bu çağrımıza değer vermelerini ve çatışmasız sürecin başlatılması için adım atmalarını talep ediyoruz."

'DEMOKRATİK TÜRKİYE ÖZERK KÜRDİSTAN'


Ahmet Türk, DTK kongresinin özenle vurgulamak isteği konulardan birinin de, müzakere süreci başladığında üzerinde tartışılan ana hususlardan birinin; demokratik, müreffeh ve barışçıl bir Türkiye'nin nasıl yaratılacağı konusu olduğunu kaydetti. "Kongremiz 80 yıllık katı merkeziyetçi yönetim anlayışıyla Türkiye'nin idare edilemeyeceğini vurgulamaktadır. Demokratik özerklik devletin demokratik yapıya duyarlı olmasını sağlayan ilişki ve örgütlenme biçimidir" diyen Türk, tartışılan Demokratik Özerklik talebine ilişkin şunları ifade etti:

"Demokratik özerklik birbirinden faklı topluluk ve kültürlerin kendi yaşam ve geleceklerine karar vermeleri, kendilerine dair yönetim süreçlerine katılmalarıdır. 'Demokratik Türkiye, Özerk Kürdistan' önermesi Demokratik Toplum Kongresi'nin 3 yıldır savunduğu çözüm önermesidir. İspanya, Almanya, İtalya, ABD, İngiltere, Rusya, Çin, Hindistan gibi pek çok örneği ve deneyimi de bulunmaktadır. Bu deneyimlerden hareketle Demokratik Toplum Kongresi halklarımızın sosyokültürel ve ekonomik özelliklerini de dikkate alarak demokratik Türkiye'nin bütünü oluşturan özerk bölgelerin oluşumu ile merkezin kimi yetkilerinin yerellerde eşgüdümle yürütülmesinin birlik ve beraberliği pekiştireceği inancındadır. 'Demokratik Türkiye, Özerk Bölgeler' iradi birlik ve beraberlik talebidir. Bu talep halklarımızın ortak çabası, mücadelesi, diyalog ve müzakere ile inşa edilecektir. Kongre olarak bugüne kadar savunduğumuz demokratik özerkliğin siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik çerçevesini oluşturma ve bu alanlarda kurumlaştırarak inşası meşru çabası içerisinde olacağız. Demokratik Toplum Kongresi tüm katılımcılarıyla bu amaçlara ulaşmak için Kürt halkının ulusal birliği, Kürdistani halklarla dayanışması, Türkiye halkıyla iradi, eşit birlikteliğinin önemini ifade eder."

TÜRK HALKINA ÇAĞRI

Demokratik Özerklik hedefiyle DTK'nın yeniden yapılandırılması kararı alındığını belirten Türk,şöyle devam etti:

"Bu vesileyle Demokratik Toplum Kongresi, Kürdistan'da yaşayan tüm farklılıklarla birlikte kongremizin yeniden yapılanması konusunda kararlılığını vurgulamaktadır. Coğrafyamızda yaşayan tüm faklılıklarımız, tüm zenginliklerimiz demokratik toplum kongresi çatısı içerisinde yerini almaya, demokratik toplum kongresini ortak mücadele zemini haline dönüşmesi için çaba sarf etmeye kardeş Türk halkını da kongre iradesiyle dayanışma içerisinde olmaya davet ediyoruz."