Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Türkiye'de 1500 internet sitesinin yasaklı olduğunu ve bu sayı ile Türkiye'nin internette en fazla sansür uygulayan dört ülkeden biri konumuna geldiğini belirtti.
Faruk Eczacıbaşı ile görüşen Milliyet gazetesi yazarı Meral Tamer'in 'Türkiye’nin geleceğinden ürküyorum' (21.11.2008) adlı yazısı:
Türkiye, bilgiyi aktif olarak kullanan, bilgiden bilgi üreten, bunu toplumsal yaşamın akla gelen her alanına uygulayarak, küresel rekabette avantaj sağlayan bir ülke olmaktan uzaklaşıyor mu?
Kriz dönemlerinde paranın ilk kısılacağı alan, genelde lüks diye kabul edilen inovasyon ve teknoloji yatırımları olur; bilgi teknolojilerinin uzun dönemli kaldıraç gücü maalesef göz ardı edilir. Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı da bugünlerde bundan endişe duyuyor ve dünya rekabet liginde bu yıl hayli gerilere düştüğümüzü hatırlattıktan sonra “Türkiye’nin geleceğinden çok ürküyorum” diyor.
Rekabet Endeksi
Eczacıbaşı’nın Dünya Ekonomik Forumu’nun 2008 Küresel Rekabet Endeksi’nden aktardığı rakamlar, gerçekten de ürkütücü: 2006’da Türkiye 59. sıradayken 2007’de biraz düzelerek 53. sıraya yükselmiş; ancak 2008’de 10 basamak birden gerileyerek 63. olmuş.
Endeksin alt gruplarına baktığımızda da durum farklı değil tabii. Sağlık ve temel gereklilikteki verimlilik artışında 78 - 77 - 78’inci sıralarda gidip gelmişiz. Buna karşılık yükseköğretimde sürekli başaşağı gitmişiz: 2006’da 50’nci, 2007’de 60’ıncı, 2008’de 72’nci. En vahimi de mali piyasa etkinliği; 29 basamak birden gerilemişiz: 2006’da 47. sıradayken, 2007’de 61’inciliğe, 2008’de de 76’ncılığa düşmüşüz. İnovasyonda durum: 51 - 53 - 66.
e-TR ödülleri
Türkiye Bilişim Vakfı, TÜSİAD’la birlikte bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak devlet hizmetlerini vatandaşın ve iş dünyasının ayağına götürmek, “e-Türkiye” dönüşümünün başarıya ulaşmasına katkıda bulunmak amacıyla “e-TR Ödülleri” veriyor. Bu ödüllerle hedeflenen, hem kamu kurumlarının şeffaflaştırılması, hem de bunun ötesine geçerek e-devleti, hatta e-vatandaşı yaratmak.
2 aralıkta Ankara’da sahiplerini bulacak olan 6. e-TR ödüllerinin öncesinde, bilişim dünyasının önde gelenleriyle biraraya gelerek, bilgi toplumu olmamız yolundaki eksiklikler ve yapılması gerekenler konusunda görüş alışverişinde bulunduk.
1500 internet sitesi yasak
En can alıcı, akıl almaz ve utanç verici konu, tabii ki YouTube’un 6 aydır kullanıcıya yasak olması. Erişimin engellenmesi konusunda tam bir toz bulutu, bir kaos var. Tartışmanın yanlış mecrada ilerlediğine de kuşku yok. Son verilere göre Türkiye‘de yasaklı internet sitesi sayısı 1500’e ulaşmış ve böylelikle ülkemiz, internet sitelerine yasak koyan ülkeler sıralamasında dördüncülüğe yükselmiş. Bu da başlı başına çok ürkütücü bir durum. Demokrasi konusunda mangalda kül bırakmayanlar, internet yasağına karşı neden seslerini yükseltmezler acaba?
Bir de Bilişim Vadisi meselesi var.
Bilişimciler yazılım ve servis üssü olacak ilk mükemmeliyet merkezinin, en fazla üniversitenin ve en yaratıcı beyinlerin bulunduğu İstanbul’da açılması için Devlet Planlama Teşkilatı ve Sanayi Bakanlığı ile bir süredir temas halindeler. Taksim-Maslak hattında 50 bin metrekarelik alan üzerinde kurulması planlanan Bilişim Vadisi için, “Galatasaray’a Seyrantepe’yi veren zihniyet, herhalde Ar-Ge ve inovasyon merkezi için de kent merkezinde makul barınma bedellerinin ödeneceği bir yer bulacaktır” diyorlar.