T24 - İthal edilen ayakkabılardan sağlığa zarar verenlerin muayenelerini zorunlu kılacaklarını açıklayan Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Başkanı Özcan, kurdukları TASEV adlı vakıf bünyesindeki laboratuvarda bu kontrolü gerçekleştirdiklerini söyledi. İthalatçıların Çin malı yerine kaliteli mallara yöneldiklerini ifade eden Özcan, Türkiye'den 100 euroya ithal edilen ayakkabının Avrupa'da 300 euroya alıcı bulduğunu söyledi.
Türkiye Umum Ayakkabıcılar Federasyonu Başkanı Hasan Özcan, kurdukları vakıf bünyesindeki laboratuvarda insan sağlığına zarar veren ithal ayakkabıların muayenelerini zorunlu kılacaklarını söyledi.
Ayakkabı Kış 2010 28. İzmir Ayakkabı, Çanta ve Aksesuarları Fuarı'', İzmir Uluslararası Fuar alanında açıldı.
'Yüzde 1'lik büyüme 100 bin kişilik istihdam demek'
Açılış töreninde konuşan Hasan Özcan, ayakkabıcılığın emek yoğun bir sektör olduğunu, dolayısıyla Türkiye'nin en büyük problemi olan işsizliğin sektörde çok yoğun yaşandığını söyledi.
Her yüzde 1'lik büyümenin 100 bin kişiye istihdam yaratılması anlamına geldiğini, her yıl 700-800 bin gencin iş gücüne katıldığı düşünüldüğünde, ülkenin her sene yüzde 7-8 büyümesi gerektiğini anlatan Özcan, yüzde 1 büyümenin ayakkabıcılık sektöründe diğer sektörlerin 5 katı istihdam yaratılması anlamına geldiğini dile getirdi.
'İthalatçılar artık kaliteli ayakkabıya yöneldi'
Özcan, ''haksız ithalat''tan yakındığı konuşmasını, şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de haksız rekabete dayalı ithalattan en olumsuz biz etkileniyoruz. Bunun için ithalatta ek maliyetler getiren hükümlerle önlem aldırdık. 2003-2004 yıllarında ek mali yükümlülüklerle önünü kestiğimiz ithalat, şimdi farklı bir yöne doğru gidiyor. İthalatçılar artık kaliteli ayakkabıya yöneldiler. Yani ucuz Çin, Hindistan malları yerine kaliteli ayakkabılar gelmeye başladı.''
Federasyon olarak TASEV adı altında bir vakıf kurduklarını ve geçtiğimiz yıl vakıf bünyesinde bir laboratuvar oluşturduklarını hatırlatan Özcan, ''Bu laboratuvarın bir örneğini de İzmir'de kurmamız, laboratuvar muayenelerini zorunlu kılan düzenlemeleri gerçekleştirmek için çalışmamız lazım. İnşallah, özellikle insan sağlığına zarar veren ithal ayakkabıların laboratuvarda muayenelerini zorunlu kılacağız'' dedi.
'100 euroya ihraç edilen ayakkabı 300 euroya satılıyor'
Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da ülke olarak sadece ayakkabıda değil, tüm sektörlerde en önemli üç eksiğin pazarlama, markalaşma ve kayıt dışı olduğunu söyledi.
İzmir'de, İstanbul'da üretilip, 100 eurolara Avrupa'ya satılan ayakkabıların orada markalaştırılıp 300 euroya satıldığını anlatan Yorgancılar, ''Pazarlama konusu ise çok farklı. Çin'den buraya ayakkabı geliyor. Bu pazarlamanın bir sonucu. Sadece satmak için fiyat ön plana çıkan ayakkabılar geliyor. Çin'den yapılan 3.6 milyar dolarlık ithalatın 120 milyon dolarının ayakkabı sektöründen geldiğini buluyoruz. Bu sorunu markalaşma ve iyi üretimle aşacağız'' dedi.
İzmir'de ayakkabı laboratuvarı kurulması önerisine destek
Yorgancılar, Federasyon Başkanı Hasan Özcan'ın İzmir'de laboratuvar kurulması önerisine gerek TOBB, gerekse EBSO olarak her türlü yardımı yapmaya hazır olduklarını belirterek, ''Yatırımı nedir? En azından vatandaşın sağlıklı ayakkabı giymesi için iyi sonuç alınacağını görüyoruz'' diye konuştu.
Türkiye sektörde Avrupa ikincisi
İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel de Türkiye ayakkabıcılık sektöründe 420 milyon çift kurulu kapasitenin bulunduğunu söyledi.
Sektörün üretim değil, pazarlama sıkıntısı olduğunu anlatan Güzel, Türkiye'nin ayakkabıcılık sektöründe Avrupa'da ikinci, dünyada dördüncü sırada yer aldığını, 61 milyar dolarlık dünya ayakkabıcılık pastasından daha fazla pay alınması için çalışılması gerektiğini dile getirdi.
Güzel, ''Biz Çin'i, Hindistan'ı aştık. Bizim ayakkabıcımız da kendini biraz aşsın. Çin'de, Hindistan'da kayıt dışı ekonomi var ama bizim de 'yerli Çin' problemimiz var, yani ciddi bir kayıt dışı var, her sektörde olduğu gibi'' diye konuştu.
Semt pazarlarının sektöre büyük zarar verdiğini, pazarlarda haftanın yedi günü çok sayıda tezgahta ayakkabı satıldığını, bunların kayıt dışı olduğunu anlatan Güzel, ''Türkiye için bu çok önemli. Bu pazar yerlerine bir çeki düzen verilsin. İzmir de ayakkabı satamaz olduk. Perakendeciyi bitirdiler'' dedi.
'Markalaşma önemli'
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş da ayakkabıcılık sektörünün İzmir'de çok geliştiğini, ayakkabı fabrikası sayısının 100'leri geçtiğini aktararak, ''Ulusal bazda üretimde ikinci büyük kent olmak yetmiyor. Uluslararası olmak gerekiyor. Bu fuarın uluslararası olmasını istiyoruz ve yabancı alıcıların buraya gelmesini istiyoruz'' dedi.
Ayakkabı sektöründe Çin mallarının etkisinin çok azaldığını dile getiren Demirtaş, Türkiye'deki ayakkabıcıların üretim gücü, hırsı ve başarısının Çin'i bu alanda yok etme aşamasına geldiğini söyledi.
Demirtaş, ayakkabı laboratuvarı konusunda üzerlerine düşeni yapacaklarını sözlerine ekledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Vekili Sırrı Aydoğan ise markalaşmanını önemini vurguladı.
200'ün üzerinde olan fuar katılımcılarının 2008 yılında 168'e, 2009 ve 2010'da 110'a düştüğünü bildiren Aydoğan, Avrupa'daki krizin henüz aşılmadığını, bunun Türkiye'yi de etkilediğini ifade etti.
Aydoğan, ''Alıcıların azlığı önemli değil, önemli olan alışveriş iyi olsun'' dedi.
İzmir Vali Yardımcısı Mustafa Aydın, Türkiye'deki ayakkabı üretiminin üçte birden fazlasının İzmir'de üretildiğini, sektörün girdilerinin yerli olması nedeniyle yarattığı katma değerin de yüksek olduğunu bildirdi.
Konuşmaların ardından kurdele kesimiyle fuarın açılışı gerçekleştirildi.
Fuara 11 firma katıldı
Profesyonellere hitap eden ve 4 Temmuz 2010 tarihine kadar sürecek fuara bu yıl 111 firmanın katıldığı bildirildi. Fuarda İzmir, İstanbul, Ankara, Konya, Sakarya, Adana, Manisa, Bursa, Antalya ve Trabzon'un yanı sıra İtalya, İran, Brezilya, Bangladeş ve İngiltere'den de katılımcıların yer aldığı belirtildi.