Dünya

İngiltere ve AB’den Brexit sonrası yeni dönem: Finans ve teknolojide stratejik işbirliği anlaşması

İki taraf, Brexit sonrası ilk kapsamlı mutabakatla düzenli diyalog kurma kararı aldı

20 Mayıs 2025 09:44

Güncelleme: 20 Mayıs 2025 10:23

İngiltere ile Avrupa Birliği (AB), Brexit’ten bu yana geçen yaklaşık beş yılın ardından ilk kez kapsamlı bir iş birliği mutabakatına imza attı. Her iki tarafın finansal teknoloji ve dijital dönüşüm alanlarında karşılıklı çıkarlarını temel alan bu anlaşma, Londra’da düzenlenen teknoloji zirvesinde duyuruldu. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in katıldığı etkinlikte açıklanan mutabakat, Avrupa ile Birleşik Krallık arasında geleceğe dönük yapıcı ilişkilerin yeniden inşa edilmesi açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Finansal hizmetlerde düzenleyici diyalogun artırılmasını öngören bu mutabakat, aynı zamanda yapay zekâ, siber güvenlik, dijital varlıklar ve finansal piyasa inovasyonları gibi stratejik alanlarda bilgi paylaşımı ve koordinasyonu hedefliyor. Anlaşma, bağlayıcı hükümler içermese de düzenli toplantılarla iş birliğini kurumsallaştırma yönünde bir irade ortaya koyuyor. Bu yönüyle, Brexit sonrasında hem siyasi hem ekonomik olarak mesafe koymuş olan taraflar arasında diplomatik anlamda bir “yumuşama” sürecinin başladığına dikkat çekiliyor. 

Brexit sonrası ilişkilerde yeni sayfa

Birleşik Krallık’ın 2020 yılında AB’den resmi olarak ayrılmasından bu yana taraflar arasında ekonomik iş birlikleri büyük ölçüde azalmıştı. Özellikle finansal hizmetler gibi Londra'nın küresel rekabet gücüne doğrudan etki eden alanlarda ortak zemin bulunamamış, pek çok müzakere askıda kalmıştı. Bu nedenle açıklanan mutabakat, ilişkilerin yeniden tanımlandığı bir çerçeve sunması açısından dikkat çekici bulunuyor.

Mutabakat kapsamında kurulacak düzenli diyalog mekanizması sayesinde, finansal hizmetler alanında olası krizlerin veya regülasyon farklılıklarının önceden tespit edilmesi ve karşılıklı anlayış çerçevesinde çözülmesi hedefleniyor. Yapay zekâ uygulamaları, dijital ödeme sistemleri, kripto varlıkların düzenlenmesi gibi günümüz finans dünyasını şekillendiren başlıklarda ortak bir yaklaşım geliştirilmesi de anlaşmanın temel amaçları arasında yer alıyor.

Anlaşmanın içeriği ve hedefleri

“Finansal Hizmetlerde Düzenleyici Diyalog Mutabakatı” adı verilen belge, esas olarak teknik düzeyde karşılıklı iş birliği sürecini tanımlıyor. Buna göre taraflar, yılda en az bir kez üst düzey düzenleyici diyalog toplantısı gerçekleştirecek, finansal hizmetlere dair yeni yasal ve düzenleyici gelişmeleri birbirleriyle önceden paylaşacak, küresel finansal krizlere karşı daha koordineli önlemler alabilmek için veri ve analiz paylaşımını artıracak ve dijital dönüşüm sürecinde ortak standartlar oluşturulması konusunda istişarelerde bulunacak. 

AB Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, bu sürecin finansal hizmetler alanında bir “uyum politikası” olmadığının, ancak taraflar arasında teknik düzeyde anlayış birliği ve şeffaflık sağlamak için kritik bir adım olduğunun altı çizildi.

Siyasi ve ekonomik açıdan ne anlama geliyor?

İngiltere Başbakanı Sunak, mutabakatın yalnızca ekonomik değil, stratejik bir yaklaşımın ürünü olduğunu vurguladı. “Birleşik Krallık olarak teknolojide küresel lider olmayı hedefliyoruz. Bu süreçte Avrupa’daki partnerlerimizle bilgi paylaşımı yapmak, düzenleyici çerçevelerimizi uyumlu hale getirmek istiyoruz” ifadelerini kullanan Sunak, mutabakatın Birleşik Krallık için yeni bir dönemin kapısını aralayabileceğini belirtti.

AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ise yaptığı açıklamada, “İngiltere ile Avrupa arasında ortak değerler temelinde yapıcı ve ileriye dönük ilişkiler kurmak istiyoruz. Bu mutabakat, karşılıklı güvenin yeniden tesis edilmesi açısından önemli bir adım" dedi.

Uzmanlara göre bu iş birliği, kısa vadede finansal piyasalarda büyük bir değişiklik yaratmasa da, orta ve uzun vadede düzenleyici uyumun sağlanması açısından stratejik değer taşıyor. Özellikle yapay zekâ ve dijital varlıklar gibi düzenlemelerin henüz küresel düzeyde ortak standartlara kavuşmadığı alanlarda, bu tür karşılıklı istişare mekanizmalarının regülasyon boşluklarını kapatmaya yardımcı olabileceği düşünülüyor.

Gelecek adımlar neler olabilir? 

İngiltere ve AB arasında atılan bu adımın, başka sektörlere de örnek olması bekleniyor. Özellikle yeşil enerji, veri güvenliği, biyoteknoloji gibi alanlarda benzer iş birliklerinin gündeme gelebileceği belirtilirken, ek olarak, bu anlaşmanın İngiltere’nin diğer büyük ticaret ortaklarıyla olan ilişkilerinde bir “model mutabakat” olarak sunulabileceği de konuşuluyor. 

Her ne kadar taraflar arasında süregelen bazı siyasi anlaşmazlıklar ve Kuzey İrlanda Protokolü gibi çözüm bekleyen sorunlar varlığını korusa da, bu gelişme Avrupa ile Birleşik Krallık arasında geleceğe dair daha dengeli ve işlevsel bir ilişki kurulabileceğine dair iyimserliği artırmış durumda.