Amerika’ya İngiltere Başbakanı olarak ilk ziyaretini düzenleyen Theresa May, Philadelphia’da Cumhuriyetçi Partili Kongre üyelerinin yıllık toplantısına katılarak konuşma yaptı. İngiltere Başbakanı Theresa May, Başkan Donald Trump’ı dost ve müttefik olarak övdü, ancak küresel kurumlara ve uzun geçmişe dayanan siyasi değerlere sırtını dönmemesi yönünde uyardı.
Amerika'nın Sesi'nde yer alan habere göre; May, Trump döneminin başlamasını “Amerika’nın yenilenmesinin yeni bir çağı” olarak niteledi, ancak Trump’ın işkencenin kabul edilir olabileceği şeklindeki fikrini kesin bir dille reddetti ve dış politikaya dair bazı görüşlerine de muhalefetini dile getirdi.
Amerika’ya başbakan olarak ilk ziyaretini düzenleyen May, Philadelphia’da Cumhuriyetçi Partili Kongre üyelerinin yıllık toplantısına katılarak konuşma yaptı.
Avrupa Birliği’nin (AB) dışarısında bir İngiltere ile Trump yönetimi altındaki Amerika’nın dünyada “yeniden birlikte liderlik gösterebileceğini” kaydeden May, konuşmasının büyük bir bölümünde Trump’ın dünya görüşlerine sempatisini dile getirirken, salondaki Cumhuriyetçiler’e ve dolaylı olarak Başkan Trump’a Amerika’nın uluslararası yükümlülüklerini de hatırlattı.
May, Trump’ın Amerika’nın geçmişteki dış politikalarına getirdiği eleştirilere de katılarak, “İngiltere ve Amerika’nın dünyayı kendi görüşümüze göre yeniden şekillendirmek için egemen ülkelere müdahale ettiği günler geride kaldı” dedi.
Bununla birlikte, İngiltere’nin güçlü bir AB’yi desteklediğini ve NATO’yu küresel güvenliğin siperi olarak gördüğünü kaydeden May, Trump’ın cihat yanlısı aşırılıklara karşı mücadele kararlılığını övdü ancak Müslüman göçmenlere yasak getirilmesi yönünde geçmişte öne sürdüğü fikri reddedici ifadeler kullandı.
May, “Bu aşırıcı ve nefret dolu ideoloji ile barışçıl İslam dini ve bu dinin yüz milyonlarca takipçisi arasında her zaman dikkatli bir ayrım yapmalıyız” diye konuştu.
Suriye’de savaşın sona erdirilmesi için Rusya ile birlikte çalışmak gerektiği ihtiyacına işaret eden May, Batı’nın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yaklaşımının “temas kur, ama dikkat et” şeklinde olması gerektiğini söyledi.
May, İran’ın “zararlı etkilerinden” konuşmasında söz etmesine karşın, İran’la nükleer anlaşmayı övdü. Ayrıca Çin’in yükselişinden duyulan korkuların varlığına işaret etti ancak Asya ekonomilerinin büyümesini “çok memnuniyet verici” bir gelişme olarak niteledi.
İngiltere ile Amerika arasındaki “özel ilişkiye” vurgu yapan May, konuşmasında Magna Carta sözleşmesi ile Winston Churchill, Ronald Reagan ve Margaret Thatcher gibi eski İngiliz ve Amerikalı liderlere atıflar yaptı.
May, Amerika’ya gelirken uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, “işkence yöntemlerinin kullanımını kesinlikle kınadıklarını” belirtti. May, Trump ile yarın Beyaz Saray’da yapacağı görüşmenin, IŞİD’le mücadele, NATO’nun geleceği ve İngiltere’nin Amerika ile hızlıca bir ticaret anlaşması imzalama arzusu konularına odaklanacağını bildirdi.