İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Richard Moore, PYD’nin, Suriye Barış Görüşmeleri’nde Esad rejimine karşı “muhalif unsur” olarak yer almaması gereği konusunda, ülkesi ile Türkiye’nin aynı görüşte, ancak PYD’nin DAEŞ’le mücadelesi konusunda farklı görüşte olduklarını söyledi. Moore, PYD’nin “DAEŞ’in çıkarılmasında önemli bir aktör” olduğunu belirtirken “Bununla birlikte Türkiye’nin hassasiyetlerini de anlıyoruz” dedi.
Cumhuriyet’ten Çiğdem Toker’in haberine göre, Moore bu açıklamayı, ülkesinin Türkiye’deki sermaye piyasalarının gelişimi konusunda desteklediği projeyle ilgili olarak Büyükelçilik’te yapılan bilgilendirme toplantısı sırasında, davetli bir grup gazeteciyle görüşmesinde dile getirdi. Büyükelçi Moore’a, Cenevre’ye davet edilen PYD heyetinin Türkiye’nin muhalefeti sonucu, masada yer almadığı anımsatılarak, hemen ardından Obama’nın özel temsilcisinin PYD’yi Kobane’de, İngiliz ve Fransız diplomatlar ile birlikte ziyaretine dair düşüncesi soruldu. Görüşmeleri basından izlediğini ve ayrıntılı bilgisi olmamakla birlikte, konunun iki yönü bulunduğunu vurgulayan Moore, şu görüşleri paylaştı:
“PKK terör örgütüdür”
“Cenevre görüşmelerinde, Esad’a karşı kimlerin muhalif olacağı konusunda Birleşik Krallık ile Türkiye arasında bir fikir ayrılığı yok. PYD’nin muhatap olarak bu gruplar içinde olmadığını düşünüyoruz. İkinci yön ise PYD’nin Suriye’deki olaylarda etkili aktör olup olmadığı konusudur. Zannediyorum ki, bu konuda Türkiye ile görüşlerimiz farklı. PYD, Suriye resminde önemli unsurlardan biri. Kuşkusuz, Türkiye’nin PYD’ye karşı hassasiyetleri olduğunu anlıyoruz. Naif değiliz. PYD ile PKK arasında bağlantılar olduğunu da biliyoruz. Ama PYD, DAEŞ ile mücadelede ciddi ve önemli adımlar attı. Biz de zaten bu nedenle onlarla görüşüyoruz. ABD de aynı nedenle onlara destek sağlıyor. Bu gerçek gözardı edilmemelidir.”
Bu konunun “son derece karmaşık” olduğunu vurgulayan Moore sözlerini şöyle sürdürdü: “Birleşik Krallık, Türkiye’nin PKK ile mücadelesine Avrupa’daki en büyük desteği veriyor. PKK’nın terör örgütü olduğu konusunda farklı görüşte değiliz. PKK’nın Birleşik Krallık’taki faaliyetlerini, finansman sağlama çabalarını engellemek için biz de mücadele ediyoruz. Kısa süre önce, 21 yaşındaki bir kadın PKK’ya katılmak için dışarıya çıkmak istediği için yargılandı ve hapis cezası aldı.
“Ancak müzakere...”
Ancak, her ne kadar biz PKK’nın terör örgütü olduğunu düşünüyorsak, Türkiye’de hükümetin de Güneydoğu’da tekrar diyalog sürecini başlatması gerektiğini de düşünüyoruz. Biz de benzer bir deneyimi IRA ile yaşadık. Ve sonuçta fark ettik ki, gerçeklerle yüzleşmek zorundayız. Terörü sona erdirmenin, yenmenin tek yolunun IRA ile müzakere yapmak olduğunu gördük. Ama her ülkenin dinamikleri aynı değil. Bu söylediklerimle hükümetinize ne yapması gerektiğini söylemek gibi anlaşılmasını istemem. Bu benim görev alanımda değil. Barışın tesis edildiği bir Türkiye, muhakkak ki, Birleşik Krallığın da yararına olacaktır. Dolayısıyla biz, PKK ile mücadelesine desteğimizi sürdüreceğiz. Ama hükümet diyalog, barış sürecini sürdürme kararı aldığında ona da elimizden gelen desteği vereceğiz.”